Tuana'sız tam 5 yıl.. bu 5 yıl içerisinde çok şey değişti fakat içimdeki yangın hiç sönemedi, bazen duruyorum bakıyorum dışarıya fakat tek düşünce Tuana sabah öğlen akşam her zaman her saniye bile aklımda o var ona zarar vermemek için elimden geleni yaptım fakat
Sonucu Ölüm oldu..
Bazen düşünüyorum neden?, neden Tuana neden bizim böyle bir hikayemiz oldu??
Onu özlüyorum bazı geceler uyuyamıyorum ilk başlarda istifa etmek istedim çünkü ben bir vatandaşı koruyamadım koruyabilecekken yapamadım fakat Allah'ın işi işte istifa etmeme izin vermediler onun yerine uzun bir tatil verildi, yapıldı mı peki
Hayır
Tabiki hayır o benim yüzümden ölmüşken ben nasıl gider tatilimi yapar güler eğlenirim ki?, ama tabi annem buna çok kızdı
Bir kız için mı dedi bu kadar çok şeyden bir kız için mı vaz geçiyorsun
Evet anne oğluna yüzünden ölen bir kız için yapıyorum.
O nerden anlasın ki nasıl bir duygu
Birinin sana sonsuz güveni varken birden bire o insanın başına ölümün gelmesi??Her neyse ben şu anda işsiz gibiyim aslında çok iyi bir savcıyım fakat beni gören evsiz sanar bol bol giyiniyor saçımı yapmadan dışarı çıkıyordum bazen ise hiç çıkmıyordum
Bi ara 2 ay evden çıkmamıştım o zamanlar da sipariş veriyordum ama genelde içiyordum a evet doğru duydunuz
Alkole baş vurdum naz benim alkol tükettiğimi görseydi herhalde benim onun sigarasını alıp yere attığım gibi elimdeki viski şişesini alır kırardı
"Kardeşim bak yapma artık şöyle hem içme şunu be!"başımı düşüncelerden zar zor kaldırıp karşımda zırvalayan yağıza baktım"sen gitsene artık?" Dediğim şey onun göz devirmesine sebep olmuştu
"Ciddiyim yağız git artık ben çocuk değilim 32 yaşında bir adamım!""İyi! Öl burda bu çöplükte geber amk ne için geliyorsam bende, seni düşünen de kabahat!?"diyerek ceketini alarak siktir olup gitti..
Sonunda gitti.
Öylece içerken aklıma yağızın dediği şey geldi yarın gece bir davet vardı sadece polisler ajanlar avukatlar ve savcılar gidebiliyormuş,
Hiç de gidesim yok ha..
Şişeyi başıma diktiğimde boş olduğunu fark ettim"lanet şey hemen bitiyor!"
Oturduğum yerden kalktığım gibi yere yapıştımRahat aslında diyerek gözlerimi kapattım
***
Gözlerimi açtığımda kedimi yanağımı yalarken bulmuştum başımı yavaşça kaldırıp etrafa baktım yerde mu uyudum lan ben?
Ragdoll cinsi olan tatlı nazlıma baktım
"Nazlım kızım acıktın mı sen?"
Yanıma gelerek kendini bana sürttü
Bu evet demekti başından okşayıp hemen ayağa kalkarak mutfağa gittim
Dolaptan çıkardığım yaş mamayı kabına koyup taze su doldurdumAceba davete gitsem mi gidesim de yok ama.. gideyim mi aceba
"Nazlım davete gideyim mi bi akıl ver?"diyerek kedime baktım başını kaldırıp miyavladı
"Git diyorsun ha?"
Yine miyavladı"iyi sen öyle diyorsan öyle olur prensesim, gelirken sana yaş mama ve ödül olarak da bir prenses kiyafeti?"
Öylece bana baktı"ye hadi ye"
Diyerek ayağa kalkıp duşa gittim içeri girdiğimde kokudan dolayı midem bulanmıştı yere baktığımda kumunu temizlemediğim geldi aklıma
"Özür dilerim nazlım!"Diyerek direkt bu kabı alıp kumu camdan dışarı atıp yeni kum doldurdum
"Tertemiz yeni kum koydum güzelim!"
Koşarak yanıma geldiğini görünce eğilip okşamaya başladım "baba duşa girecek sende gelecek misin?"Patisini havaya kaldırıp miyavladı
"Yok mu iyi sen bilirsin prenses"başından öpüp kendi odamdaki banyoya gittimDuştan çıktıktan sonra hazırlanarak aşağı indim zaten sıradan bir davet olacaktı üzerimdeki ütülenmemiş gömlek ve pantolon gayet iyi durmuştu
Ben bunları düşünürken nazlım gelip oturarak bana bakıyordu"kızım noldu?"
Miyavlayıp bir yere gitmeye başladı arkasından gittiğimde bahçe kapısındaki kediyi fark ettim "kızım çok güzel bir kedi dimi birde yavru ya yerim ben onu"Kapıyı açıp onu içeri aldım Ocak ayında olduğumuz için hava soğuktu
"Abicim dur bakim senin cinsiyetin ne ona göre isim vereceğim yarın da veterinere gideriz olur mu"
Öylece yüzüme baktıElime alıp cinsiyetine baktım kız
"Ana iki tane kızım mı oldu şimdi benim??"Nazlıma bakınca bana miyavladı
"Adını ne koyalım ki?"Nazlım nazlım ise bu küçük yavru da naz olur"naz nasıl?"
Elimdeki yavruya baktığımda uyuduğunu fark ettim gülümseyip nazlımın yatağına bıraktım
"Hadi bakim kardeş kardeş oturun tamam?"Nazlımı okşadıktan sonra araba anahtarını alıp evden çıktım
Tek kalan şey şu davete gitmek***
Geldiğim gibi paparazzileri takmadan içeri girdim
Yağızı görünce gidip o masaya yayıldım
"Çağan bu ne hâl?" Yağıza bakıp geri üzerime baktım"ne var amk üzerimde?""Çağan terbiyeli konuşur musun evde değiliz? Noluyor ya sana gitti Tuana gitti öldü kız yeter geride kalan sensin o senin böyle olmanı istemezdi artık kendine bir çeki düzen ver!"
Gözlerimi devirip masadaki viski şişesini alıp bardağıma doldurdum
"Sikeceğim ha! Çağan bırak şunu sen bir savcısın!!""Yağız beni rahat bırak be kardeşim, sen kendi işine bak"
-tuana'dan-
Durmuş onu izliyordum, sevdiğim Adam ne hâle gelmişti kim yüzünden babam, öz ve öz babam yüzünden
"Gördün mü o seni umursamıyor bile bak içkisini nasıl içip eğleniyor"
Ah be baba, o alkol tüketmezdi ki..
Benim sigara içmeme bile izin vermezdi ne hâle soktunuz adamı"Gördüm."güldüğünü işittim "artık onun için zırlayıp durmazsın diye tahmin ediyorum sonuçta levent beyle evleneceksin?" Başımı kaldırıp babama baktım "baba evlenmek istemiyorum,"
"Tuana! O adam ne kadar Zengin farkında mısın sen??!"
"Banane ya parası yerin dibine batsın ben şu anda gözetlediğimiz adama gönlümü kaptırdım!! Benim sevgim de sevdam da onda!?"
"Bana bak levent Bey'in yanında da böyle birşey diyeyim deme valla seni öldürmesine bile izin veririm ha!!"
Neyi anlamıyor bu adam? Neyi açık açık söylüyorum istemediğimi neden illa evlenmek zorundayım, ya ona sığınırsam beni alır mı yoksa sen benim hayatımı mahvettin defol burdan 5 yıl önce nereye gittiysen oraya dön mü der. Ama benim efem öyle biri değil ki o ama kıyamaz
Teni tenime her değdiğinde bir yerimi incitmemek için üstün çaba sarf ediyordu, eskiden..Ama gidersem yine başına bela almış olacak, ben hep ona kötülük getirdim
"Hadi yürü gidiyoruz!'
Kolumdan tutması ile çekmeye çalıştım
"Ya bıraksana istemiyorum ben gelmek!""Tuana yürü yoksa veririm seni levent beye görürsün gününü ha!"
Dopdolu gözlerle başımı eğip ayağa kalkarak arabaya bindim30 oy'da devamı