Gözlerimi açtığımda okulun Bodrum
katındaydım. küçük pencereden gelen tek ışıkla zar zor etraf görünüyordu, yavaşça ayağa kalkıp üzerimi düzelttim niye mi burdaydım. Zorbalık meselesi ben bursluydum bu okulda o yüzden de sürekli olarak ya dayak yiyordum yada türlü türlü zorbalıklar görüyordum,
Okul bomboştu zaten saat bilmem kaçtı ama geç olduğu ayın çoktan doğmuş olduğundan belli oluyor okuldan çıkarak eve doğru gittim altımdaki etekten dolayı tüm sarhoş herifler arkamdan türlü türlü şeyler demişti ama zaten etek olmadığı zaman da bakıp söylüyorlar işte bu gerçek dünya iğrenç kötü ve acımasız insanlar insan değildi onlar sadece bir et çuvalıydı kötülükle dolu bir et çuvalı ne kadar da iğrenç eve geldiğimde içeriden ağlama sesleri geliyordu siklemedim bile kapıyı açıp eve girdim ev dediğime bakmayın lütfen bir gece konduda yaşıyorum beni evlatlık alan aile çok zengindi ama sonra battılar ve üvey babam benim yüzümden olduğunu söyleyip durdu, doğrusu hâlâ söylüyor
Tüm bakışlar beni bulduğunda öylece babama ve yerde dayak yiyen anneme baktım"şuna bak şuna birde dayak yiyip gelmiş eve!" Babamın dediği şeyle hiç bir tepki vermedim çünkü artık alışmıştım bunlar benim için normal şeylerdi
"Geç odaya hemen sorucam ben sana hesabını bu saate gelmenin!"
"Odaya falan gitmiyorum yetmiyor mu sana karın git onu sik!"gülerek annemin kafasını sertçe itti"bak sen şu küçük sürtüğe, ODAYA DEDİM LAN SANA!"
Siktiğimin evinden siktir olup gitmek istiyordum ve de öyle yaptım kapıyı açtığımda olabildiğince hızlı bir şekilde çıkmıştım mahalleden bu yerden bu şartlardan nefret ediyordum yetimhanede Bile ben bu zulümü görmüyordum
Mahalleden baya uzakta hatta sosyetik insanların yaşadığı bir parka gelmiştim pek çocuk yada insan olmazdı e tabi bu zamanda tablet varken çocuklar parkta ne yapsın değil mi, Üzerimdeki ucuz kıyafetler sayesinde nereden geldiğim çokça belli oluyordu aslında aman banane dimi bunlar ne bilsin rahat uyumak için evden kaçmanın ne olduğunu veya hayatının bir bataklıktan ibaret olduğunu burdakiler nerden bilecek başıma giren acı ile elimi başıma götürüp gözlerimi yumdum iğrenç bir acı yaşayanlar bilir tek o iğrenç acıyı elimi geri çektiğimde başımın kanadığını gördüm yanımda mendil gibi birşey olmadığı için kolumla yüzümdeki kanı sildim oturduğum banka uzanıp gözlerimi kapattım güzel bir uykuya ihtiyacım vardı
***
Gözlerimi üzerime damlayan su damlaları ile açmıştım siktir yağmur yağıyor etrafa bakındım resmen sırılsıklam olmuştum aceba eve mi gitsem.. uyumuş mudur ki?
Artık ne oluyorsa olsun eve gitmem gerek üzerimde bu ıslak kıyafetler varken benim hasta olmama gibi bir şansım yoktu resmen hemen banktan kalkıp eve doğru yola çıktım mahalleye geldiğim gibi çamur botlarımı pisletmeye başlamıştı eve geldiğimde kendi odamın camını her zaman Aralık bıraktığım için odama girip kapımı kilitledim üzerimdekilerden kurtulup hemen üzerimi değiştirdim altıma geçirdiğim ultra bol olan pantolonun üzerine siyah oversized bir sweatshirt geçirdim siyah deri ceketimi de giyerek hemen odamdan çıktım uyumuşlardı hemen babamın ceketinden cüzdanını çıkarıp tüm parasını aldım ki birden ışık açıldı
"Tuana?"arkamı dönüp baktığımda bu babamdı "napiyorsun lan sen!" Elimdeki paraya bakınca sinirle güldü "paramı mi çalıyorsun lan sen. VER LAN ONLARI HEMEN"ceketini suratına atarak hemen evden kaçmıştım arkamdan deli gibi bağırıyor olduğu için neredeyse herkes parayı çaldığımı duymuştu ebem bile mahalleden çıkmıştım sonunda kahve almak için bir tatlıcıya girdim içeri girince bazı insanlar bana değişik değişik bakmıştı çünkü burası da sosyetik bir yerdi umarım çok pahalı kahveleri yoktur ya kasaya gidince kadın beni süzdü tövbe yarabbim"eleman aramıyoruz tatlım"dediğinde göz devirdim
"Zaten senin gibi bir eleman olmaya niyetim yoktu kahve almaya geldim"yüzü düşmüştü çokta sikimde
"Ne içersiniz!"
"Espresso alırım tatlım" bu defa o gözlerini devirmişti takmadan telefonumu çıkarıp müzik çalara girdim müziğimi kısmıştım zaten Anıl emre daldal B. Açıp telefonumu geri cebime attım o an fark ettim ki arkamda bir adam vardı hemen geri çekilip adama baktım bana bakıp başını sağ ol diye sallarken birden durdu takmadan önüme dönüp geri o züppe çalışana baktım elindeki kahve ile geliyordu
"60 TL" dediğinde gözlerimi kocaman açtım"tanrım sen tam bir dolandırıcısın sade bir kahve için o kadar alıyorsan kim bilir latte için ne kadar alıyorsundur"
"Burası böyle tatlım senin cüzdanı aşıyorsa başka yere"gülüp kahvemi aldım"sen kendini baya zengin sanıyorsun ama tatlım gerçekler sen burda bir çalışansın benim cebimi aşsa bile ben bir müşteriyim demek ki var param da geldim dimi olmasa gelmem"
Diyerek 60 TL'yi uzattım
"Yaşın kaç başın kaç ya bi bas git artık bir daha da gelme"
"Senden büyük olduğum belli"diyerek parayı tezgaha bıraktım ve ordan çıkıp gittim sabah sabah birde Allah'ın gerizekalı kulu ile uğraştım
Artık okula gitsem iyi olur sonra da işe gitmem gerekiyor zaten
***
Okuldan çıkıp çalıştığım bara gittim Allah'tan orda kıyafetim vardı da eve gitmek zorunda değildim içeri girince patron bana baktı"geç kaldın"
"Üzgünüm hızlı gelmeye çalıştım"
"Tuana eğer bir daha geç gelirsen seni kovmak zoruda kalırım haberin olsun"
Başımı eğip salladım"peki omar bey"
"İyi git üzerini değiştir evsizlere benziyorsun!"hemen soyunma odasına giderek üzerime beyaz bir gömlek ve siyah bir etek geçirdim garsonların taktiği bel önlüğünü belime bağlayıp saçımı da salarak taradım
"Tuana!" Patronun çağırması ile hemen yukarı çıkıp yanına gittim insanlar gelmeye başlamıştı bile
"Buyurun omar bey"
"Bana bak şimdi bu gece buraya çok saygın bir savcı gelecek ona göre onlara sen garsonluk yapacaksın ve eğer birşey isterlerse hiç bir şekilde itiraz etmeyecek veya kendini çekmeyeceksin anlaştık mı?"
Resmen bana adamlarla yat dedi ama kader mahkumu olduğum için onu onaylamış işime başlamıştım
Yine patronun yanıma gelmesi ile o adamların geldiğini öğrenmiştim oturdukları masaya gittim
"Hoş geldiniz"diyerek başladım lafa hepsi bana baktığında bu gün tatlıcı da gördüğüm adam da vardı aralarında o muydu aceba o çok mühim olan savcı
"Hoş bulduk küçük hanım" dedi aralarından biri tam bir piç gülüşü ile bana bakıyordu
"Ne içersiniz beyler?" Diye sorduğumda adam hafif kaşlarını çatmıştı aman her neyse
"Ben bir viski alırım"dedi piç gülüşlü herif "bende bir viski ya ama benimki buzlu olsun bu gün sarhoş olursam karım beni öldürür" gülümseyerek başımı salladım o adama geri baktım "peki ya siz beyefendi?"
"Ben alkol tüketmem alkolsüz birşeyler var mıdır?"
"Tabiki de size öneren bileceğim güzel üç tane alkolsüz kokteyl var"
"Güzel"
"İlk olarak en sevilen Red Bull Twist var içinde
Portakal, lime, soda, Red Bull White vardır?"
"Öbür seçenekler ne?"
"İkinci seçenek ise Angel içinde
Taze çilek püresi, tatlı ekşi sos, portakal suyu içerir"
"Üçüncü?"
"Üçüncü seçenek ise Cinderella'dır içinde
Portakal suyu, şeftali suyu, grenadine
İçerir ve bence en güzeli olan o'dur"
Adam başını salladı"pekâlâ o zaman bi Cinderella alırım" gülümseyip başımı salladım"başka bir şey ister misiniz?"
"Seni isterim olur mu"piç gülüşü adama bakarken gülümsemem yok olmuştu
Selam umarım ilk bölüm hoşunuza gider bu kurguyu uzun yapmayı düşünüyorum ama tabiki ben naz olduğum için hiç birşey belli olmaz ay neyse ayol başıma gelen olayı anlatmak istiyorum bakın şimdi ben bilgisayar almaya gidiyordum ki orospu çocuğunun teki çantamı çaldı ve cüzdanımda hiç para olmasa bile kartımda bilmem kaç dolar vardı ama Allah'tan polis buldu o piçi de geri aldım çantamı ay neyse ayol hadi aşkolarım byee
25 oy'da devamı
