Her şey her zaman olduğu gibi sıradan ve güzel gidiyordu ama bir gün içime korku düştü.
Çok umursamamaya çalışsam da içimdeki o gereksiz korkuyu yok saymaya başlamıştım. Sanki her an her şey olabilirdi.Kısacası kendimizi tanıtmamız gerekirse, biz kendi topraklarında yaşayan sürgün edilmiş bir topluluğuz. Diğer topluluklarda yaşayanlar ise farklı klanların topraklarıydı. Kimileri kardeş klanlariyla birleşip topraklarını ve güçlerini birleştirirlerdi.
Bizlerin ise sürgün edilme sebebimiz chakra enerjimizin olmamasıydı. Kimimizin ise yok derecede olmasıydı. Bu durumda olan insanlar bu topraklara sürgün edilir. Bilinen 2 tür çakra vardır: bağımlı ve bağımsız çakra. Bağımlı çakranın özellikleri sadece o klanın özelliklerine sahip olmasıdır. Kimisi ateş çakrasına sahip iken, kimisi yıldırım, kimisi klan ise su çakrasına sahiptir.
Bizler, onlar tarafından köle gibi kullanılmaya zorlanıyoruz. Çakramız olmadığından dolayı hayvan muamelesi görüyoruz. Zorluk çıkaranlar infaz ediliyor. Kimimizi alıp denek yapıyorlar. Kimimiz çok zengin insanlar tarafından satın alınıyor. Bundan faydalanan kişiler ise o çakrasız doğan kişi hangi klandan geldiyse, 2. cisi ise koruma birliği.
Bu koruma birliğinin amacı ise klanlar tarafında olan çatışmaların önüne geçmek, kısacası klanların arasındaki güvenliği sağlamak. Ama bana kalırsa bunlar sadece bana o klanları kukla niyetine kullanma, çıkarları uğruna istediklerini yaptıran topluluk.Bu koruma birliği 12 büyük klandan oluşmaktadır ve her şey oylanarak sonuca varılır. Eğer koruma birliğine girmek istersen, o 12 klandan birine düello teklif etmen gerekir. O iki klanın lideri veya en güçlü olan üyesi düello atarlar. Kazanan o 12 klandan biri olur. Düelloyu teklif eden kişi kaybederse ise o klanın mal ve varlığına el koyulup tüm klan infaz edilir. Bu topraklar ise koruma birliği tarafından denetim altına alınıp korunulur ve bizlere çiftlik işi yaptırılır. Çoğunlukla ya da farklı farklı klan topraklarına götürülüp inşaat ve ayrıyetten ağır işler yaptırılırlar.
Bizler, onlar tarafından köle gibi kullanılmaya zorlanıyoruz. Çakramız olmadığından dolayı hayvan muamelesi görüyoruz. Zorluk çıkaranlar infaz ediliyor. Kimimizi alıp denek yapıyorlar. Kimimiz çok zengin insanlar tarafından satın alınıyor. Bundan faydalanan kişiler ise o çakrasız doğan kişi hangi klandan geldiyse, 2. cisi ise koruma birliği. Bu koruma birliğinin amacı ise klanlar tarafında olan çatışmaların önüne geçmek, kısacası klanların arasındaki güvenliği sağlamak.
Ama bana kalırsa bunlar sadece bana o klanları kukla niyetine kullanma, çıkarları uğruna istediklerini yaptıran topluluk. Bu koruma birliği 12 büyük klandan oluşmaktadır ve her şey oylanarak sonuca varılır. Eğer koruma birliğine girmek istersen, o 12 klandan birine düello teklif etmen gerekir. O iki klanın lideri veya en güçlü olan üyesi düello atarlar. Kazanan o 12 klandan biri olur. Düelloyu teklif eden kişi kaybederse ise o klanın mal ve varlığına el koyulup infaz edilir. Bu topraklar ise koruma birliği tarafından denetim altına alınıp korunulur ve bizlere çiftlik işi yaptırılır. Çoğunlukla ya da farklı farklı klan topraklarına götürülüp inşaat ve ayrıyetten ağır işler yaptırılırlar.
Bir insanın çakrası olup olmadığını öğrenmek çok basittir. Doğdukları anda itibaren kimlik çikartmak için götürülürler ve kimlikte çakra seviyeleri yazar. Çakra seviyelerini yazar kimlik çıkartanlar çakralarını ölçerler. Eğer yok denilecek kadar az ise ya da hiç yoksa 6 yaşında sürgün edilir zorunlu olarak. Klan bireyleri buna karşı çıkarsa o bireyler idam edilir çocukla birlikte. Aile o çocuğa 6 yaşına kadar bakabilir. Sürgün edilen çocuğun hafızası yıkanır ve geriye hiçbir şey kalmayacak şekilde sürgün edildiği topraklarda yaşamını sürdürür. Hafıza silinmesi nedeniyle o kişi istese de kaçamaz. Eğer kaçma durumunda bile gidecek bir yeri olmadığından hızlı bir şekilde yakalanıp infaz edilir.
Buraya sürgün edilen herkesin bir numarası vardır ve tasma gibi boyunlarında olur. Kimse ismi yoktur, numarası vardır. Herkes numarası ile çağrılır. 1942 numaraya sahibim. Artık çok yorulmuştum. Vücudum o ağır işleri, çiftlik işlerini kaldırmaya yetmiycek gibiydi. Dinlenmeme doğru düzgün izin verilmezdi. Yeni gelenlere iyi davranmazlardı. Bunlara katlanmak zorundayım ama maalesef umarım ilerde rahat edebilirim.
Acaba hangi klanda doğdum? Eğer çakra enerjim olsaydı hangi çakraya sahip olacaktım? Kaderim nasıl olurdu? Her uzanıp gökyüzüne baktığımda bunu düşünürüm ama bunları düşünmek bir anlam ifade etmiyor. Sadece nasıl hayatta kalacağıma ve nasıl kurtulacağıma düşünmek zorundayım. Ama eğer kaçarsam nereye gidebilirim ki? Veya nasıl yakalanmayabilirim ki? Hayatımı bu yerde geçirip ölmek istemiyorum.
Umarım bu cehennemden bir gün kurtulabilirim.