İşte Böyle 3

27 1 0
                                    

Eve gidince annemlere yorgun olduğumu söyleyip odama çekildim.
Gerçekten yorgun olmama rağmen gözkapaklarım bana inat edip bir türlü kapanmıyordu.
Sebebi belliydi.
Kafamda o kadar çok soru vardı ki.
Beni oraya kim kilitledi?
İçerideki Piyanoyu kim çalıyordu?
Benim karanlıktan korktuğumu kim,nereden biliyor?
Beni oradan kim çıkardı?
Offf.Çok fazla düşünüyorum.
Sabah olduğunda yataktan kalktım.
Hâlâ yorgundum.
Okul formalarımı üzerime geçirdim.
Sabah uykusuzluktan çökmüş ve hafif morarmış göz altlarıma kapatıcı sürdüm.
Sitresten dişlediğim dudaklarımın kabuk tutmaması için parlak dudak kremimi sürdüm.
Birazda güzel gözükmek için gözlerime rimel sürdüm.
Akşam ördüğüm saçımı açıp yana attım.
Saçımın dalgalı olmasını seviyordum.
Çantamı hazırladım ve babamın televizyonun yanına bıraktığı harçlığımı aldım.
Saat 08:15
Gönderen:Elit
Fıstık,hadi gel!
Çantamı aldım ve herzaman ki kırmızı arabasıyla beni bekleyen Elit'in yanına gittim.
"Naber fıstık?"
"İyi,sen"
"Aynı be"
Okula vardığımızda gözlerim ne kadar onu arasa da başarısız olmuştu çünkü bahçede yoktu
"Bahçede yok mu?"
"He?"
"Diyorumki seninki bahçede değil mi?"
"Evet burada değil ama belki kabtindedir"
"Tuğba canım aşkım bebeğim seni dün o pislik oraya kilitledi"
"Ya hayır o böyle bişey yapmaz üstelik benim karanlıktan korktuğumu nereden biliyor?"
"Benim aklımdaki tek şüpheli o"
"Ben öyle düşünmüyorum"
"Peki fıstığım peki!"
Beraber kantin kapısından girdik.
Deniz yanımıza geldi ve bana kocaman sarıldı.
Ona birini sevdiğimi söylememiştim.
Çünkü Deniz bişey duyarsa bütün okul duyar demek.
"Tubiş dün olanları duydum aşkım nasılsın?"
"İyiyim ya önemli bişey değil"
Elit kulağıma eğildi ve
"Eyvah!Bu duyduysa bütün okul duydu demektir"diye fısıldadı.
Haklıydı Valla!
Deniz"Neyse ben gider"dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Toprak'ı kantinde göremeyince bende kantinden birşey almayıp sınıfa çıktım.
Ilk ders Almanca'ydı .
Elit ile sıramıza yerleştik.
Toprak sınıfta da yoktu.
Çantamdan defterlerimi çıkardım.
Defterimi dik tutunca içinden küçük bir kağıt yere düştü.
Defteri sıraya bırakıp yere düşen kağıdı elime aldım.
Dörde katlanmış kağıdı açtım.

"Karanlıktan korkman güzel çünkü bu benden korktuğunu gösterir."
Ne?!
Bu not neyin nesi?
Bu notu kim yazdı?
Bu notu yazan kişi benim karanlıktan korktuğumu nereden biliyor?
Yoksa bu o kişi mi?
Benim aklımda neden bu kadar çok soru var?
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
OHA !
Bu halimde bile komiğim ya:)
Of !
Kafamdaki soruları yenileri eklendi ya!
Hayatımda bu kadar çok soru işareti olmak zorunda mı?
Aha!Bir soru daha sordum!
Peki ben bu kağıdı ne yapıcam?
Ve bir soru daha gelir!
Harika ya!

Bu sorular hikayenin sonunda çözülecek umarım :))

İŞTE BÖYLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin