ŞÜPHE

9 2 0
                                    

Jungkook

Gözlerimi araladığımda okulun revirinde olduğumu farkettim ve başımda koca gözleri ile beni izleyen bir adet Taehyung. Kafamı gözüme çarpan keskin gün ışığı sebebiyle yan tarafa çevirdim ve göz yaşları sınırda,endişe ve korku dolu gözlerle beni izleyen Jimin'i gördüm. Uyandığımı idrak etmiş olacak ki hızla ayağa kalktı ve bana sarıldı. "Tanrım şükürler olsun ki uyandın. Bir an hiç uyanmayacaksın sandık Jungkook .Ama umudumu hiç kesmedim ben, biliyordum uyanacagini, birşeyin yok değil mi, sana bir şey olmaz ki dimi Jungkook, canım acıyor mu..." Jimin'in ardı ardına sıraladığı sorular ve cümleler ağrıyan beynimi daha çok ağrıtmıştı. "Jimin hiçbir şeyim yok, bak sapasağlamım ben, lütfen sus artık beynim ağrıyor." Jimin susmuş ve ilk baş darılmış gibi yapmış ama hemen dönüp tekrar bana sarılmıştı " Jungooo çok korktum biliyormusun, benim bu hayattaki tek varlığım sensin, sakın beni bırakayım deme yoksa küserim sana ben. Seviyorum seni Jungooo." Jimin'in söyledikleri ile tavşan dişlerimi ortaya çıkaracak şekilde gülümsedim. Jimin yavaşça bedenimden ayrıldı ve yerini Taehyung'a bıraktı. Taehyung Jimin'den farksızdı, endişe dolu sesiyle konuştu "Jungkook, ben çok korktum, bir anda sıraya yığılıp kaldın, burnun deli gibi kanıyordu, s-sen kanlar içinde, Tanrım... " Kızarık gözleri tekrar yerini yaşlara bıraktığında devam etti konuşmasına"Lanet olsun ki aklım çıktı, sana birşey oldu diye o kadar çok korktum ki bilemezsin, şuan bile yüreğim ağzıma gelecek gibi oluyorum, ama Tanrıya şükür iyisin." Konuşmasını bitirir bitirmez sarıldı bana ve ağlamaya başladı. O ağlarken canım yanmaya başladı. Şu kısacık zamanda nasıl bir etki bırakmıştı bende bilmiyordum ama her ne yaptıysa sanki yıllardır tanıyor gibiydim onu, sanki o hep benimmiş gibi hissettim. Yavaşça yerimde doğruldum ve sarılmasına karşılık verdim. Omzumu ıslatan yaşları arasında konuştu, "Tanrı şahit Jungkook sana birşey olmasına izin vermeyeceğim, seni herkesten koruyacağım. Asıl güzel olan sensin güzelim. Çok güzelsin ve aklımı başımdan alıyorsun. Ben, ben sende kayboluyorum, aşık oluyorum Jungkook. Kim Taehyung sana aşık oldu. Şu kısa zamanda bağlandım sana, sanki yıllardır tanıyor gibiydim seni, sanki sen hep benimdin gibi geliyor Jeon ve ben sende yok oluyorum." Sözleriyle gözlerim irileşmiş ve kalp ritmim bozulmuştu, cidden Taehyung'un söyledikleri kalbime bir ok gibi saplanmıştı. Taehyung söylediklerini yeni farkeder bir halde hızla benden ayrıldı ve göz yaşlarını silerek toparlanmaya çalıştı."Ben gerçekten üzgünüm bir anda duygu boşalması yaşadım ama sen bunları söylemedim say olur mu Jungkook?". Sorduğu soruyla kaşlarımı çattım."Pekala duymadım sayacağım Taehyung" diyerek kırıldığımı belli etmeye çalıştım ama o buralı olmamıştı. Yavaşça sedyeden kalktı ve Jimin'in yanına gitti o sırada yanıma felsefe hocamız Bay Jin gelmişti."Ah Jungkook Tanrıya şükür iyisin, beni çok korkuttun." Diyerek gelip bana sarılmıştı. Pek şaşırmamıştım çünkü Bay Jin beni çok seviyordu. Sınıftan bir kaç arkadaşımla daha konuştuktan sonra dikkattimi Taehyung ve yanında duran Bogum çekmişti. Bogum Taehyung'un kolunu sıkıca tutmuş ve gülerek Taehyung'a bir şeyler söylüyordu ancak Taehyung'un suratında korku ve endişe vardı, pekala bu Bogum bozuntusu ne yapmaya çalışıyordu?. Hızla yerimde doğruldum ve Taehyung ile Bogum'un dikkatini üstüme çektim. Bogum benim onları gördüğümü fark edince hızla bıraktı Taehyung'un kolunu ve revirden çıktı. Taehyung da bana yaklaşıp tekrar sarıldı hemen ardından kulağıma bir şeyler fısıldadı " Acilen eve gitmeliyim, seni burada bu şekilde bıraktığım için üzgünüm ama eğer eve gitmezsem benim için kötü olacak. Tekrar çok geçmiş olsun güzelim, kendine iyi bak." Tanrım... O yine güzelim demişti ama asıl güzel olan oydu benim nerem güzeldi ki. O kalkıp gidecekken kolundan tutup durdurdum onu. "Bekle birlikte gidelim hem bende iyiyim, artık burda durmanın bir anlamı yok." Diyerek yattığım sedyeden kalktım. Beni gören Bay Jin hızla yanıma geldi ve kolumdan tutarak destek oldu bana "Jungkook neden kalktın?, iyi misin?, nereye gidiyorsun bu halde?" Ard arda sorduğu sorularla ona döndüm, "Bay Jin ben iyiyim, hiçbir şeyim yok, sapasağlamım içinizi rahat tutun, şimdi Jimin ve Taehyung ile eve döneceğim o yüzden aklınız bende kalmasın" diyerek onu ikna etmiştim ve bana gidebilirsin ancak eve gittiğin anda beni arıyorsun demişti. Bende hızla kabul etmiş ve ceketimi giyerek Taehyung ve Jimin'in arkasından revirden çıkmıştım. Taehyung'un endişeli yüzüne dikkat kesilmistim. Neden bu kadar gergindi ki? Bogum ona ne demişti de bu kadar korkutmuştu onu? Kafamdaki belirsizlik şimdiden başımı ağrıtmıştı. Bunu ona sormalıydım yoksa kafayı yiyebilirdim. " Taehyung, neyin var? Fazla endişeli ve gerginsin. Bogum sana ne dedi?" sorduğum soruyla daldığı noktadan korkuyla bana döndü. Gözleri etrafı inceliyor sanki biri varmış gibi davranıyordu. Gözleri tekrar beni bulduğunda ağzında bir şeyler geveledi ve sonunda konustu. "Şey, yok bir şey ya. Senin bayılman beni fazla korkuttu ondan. Boguma gelecek olursak onu tanımıyorum. Biliyorsun buraya yeni taşındım ve o bana sarkıntılık yaptı. Saçmaladı anlayacağın." söylediği şeyleri gözden geçirince gayet mantıklı gelmişti. Yarın Bogum'la işimiz olacaktı anlaşılan. Taehyung'un evinin önüne gelmistik ki yavaşlamış ve bana dönmüştü. Acelesi varmış gibi bir tavrı vardı. Yol boyunca adımları da oldukça hızlıydı. Anlam verememiştim ama acil dedigi için bir şey de dememiştim. Bana doğru yaklastı ve elini tedirgince omzuma koydu. " Jungkook lütfen kendine dikkat et. Gerekirse hastaneye git lütfen. Umarım tekrar böyle bir şey yaşanmaz. Bu gercekten korkutucu oluyor. Artık gitmeliyim. Babam beni bekliyordur. Hoşçakal, yarın görüşürüzz." Dedi ve Jimine ilerledi. Onunlada vedalaştı ve el sallayarak apartmana girdi. Onun içeri girmesiyle bizde yürümeye devam ettik. Yürürken arkamı dönüp tekrar apartman kapısına baktım. Ama bir sorun vardı. Lanet olası bir adam ve Taehyung apartmanda bir seyler konusuyordular. Adam Taehyung'un koluna uzandı ama Taehyung hızlıca geri çekildi. Ardından adam Taehyung'un üstüne yürümeye başlayınca Taehyung'da koşarak merdivenlere çıkmaya başladı. Bu gördüklerimle korku ve sinirle yanımda duran ve anlamazca bana bakan Jimin'e döndüm. "Apartmanda biri vardı ve Taehyung'u rahatsız ediyordu hemen gidip bakmalıyım burada bekle beni" diyerek koşarak apartmana girdim. Şifreyi Taehyung girerken görmüstüm - 1309- Hızlı adımlarla merdivene ilerledim ve aniden durdum. Apartmandaki bağırışmaları dinledim önce. " Rahat bırak artık beni! Düş yakamdan! İstemiyorum işte neyi anlamıyorsun!! " Taehyung'un sesi kulaklarıma iliştiğinde hızla bir adım atacaktım ki o ses durmamı sağladı. " Kim Taehyung! Ne hadle ona böyle bağırırsın sen! Babanın isteklerine karşı mı geleceksin yoksa?!" Bağırma sesinin ardından büyük bir tokat sesi yükseldi apartmanda. Daha sonra ise Taehyung'un ağlama sesi. Dünya'nın bir saniyeliğine yok olduğu an. Gözlerine özenle dizilmiş incileri düşüren küçük bir çocuk. Kimine hayat veren acı en büyük hatasını küçücük bir çocuğun hayatı olarak yapmıştı. Onu ağlatmış ve tüm incilerini çalmıştı ondan. Onun sesi yavaşça solarken adım sesleri ve fazlasıyla uzak ve kısık gelen tanıdık bir ses duydum. Ancak aşağı gelen ayak sesleri yüzünden hızlıca çıktım apartmandan. Yüzüme vuran soğukluğa anlam veremezken ellerim yüzümü bulmuş ve parmaklarıma degen ıslaklıkla ağladığımı farketmiştim. Sadece ben degil Jimin'de farketmiş ve hızlıca bana bir soru yöneltmesine fırsat tanımadan onu kolundan tutup bizim mahalleye kadar koşmuştuk. Seri nefeslerle durduğumuzda Jimin'in huysuzlanmalarını duyuyordum ama önemsememiştim. İlerleyip Jimin'in evinin önündeki merdivenlere oturmuştuk. Jimin bana ne olduğunu sormuştu ama anlatmadım. Yalan söyleyip geçiştirmiştim. Farkındaydı ama bir şey demeden beni onayladı. İkimizin de telefonuna gelen bildirimle hızlıca telefonlarımıza baktık. Klasik Bogum yine canlı yayın açmıştı. Ben umursamadan telefonu kapatıp cebime sıkıştırdım ama Jimin canlı yayını izlemeye başladı. Bogum'un klasik partilerde kızlarla gülüşme seslerini duymuştum, ama bir sorun vardı. Aniden ayağa kalktığımda Jimin de korkarak bana bakmıştı. O ses? Sikeyim ne bok dönüyordu burda?!.

__________BÖLÜM SONU___________

Baya uzun bir süreden sonra yine ben geldimm. Biraz geç oldu ama sonunda bölüm atabildimm.
Umarım beğenirsinizz
Yorum ve beğenileriniz bol gününüz güzel geçsin yıldızlarımm 💗⭐💗⭐💗⭐💗⭐💗

~ceyda

CEHENNEMDE BÜYÜYEN BİR ÇOCUĞU CENNETE ALISTIRAMAZSINIZ. KORKAR, İSTEMEZ, KABUL ETMEZ EDEMEZ. ASIL CEHENNEM HİÇ BİLMEDİĞİ CENNETTİR...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Crying Stars Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin