love untold, hyunlix

03

deftones "xerces"

☆★

Hyunjin Felix'i son anda bularak arkasından gitmeye başladı. Felix ara yollara girdikçe evlerinin aslında fazlasıyla yakın olduğunu fark etti. Felix sonunda bir apartmana varıp içeri girdiğinde Hyunjin yolu ve evi aklına yazdı. Garanti olması için de telefonuna not aldı. Sonra tüm yolu geri dönerek motorunu park ettiği yere gitmeye başladı. Bilerek mekandan biraz uzak bir yere park etmişti, geri döndüğü anlaşılmaması için. Sonunda motoruna ulaştığında da kahvelerini çok sevdiği yere doğru sürdü. Oraya varınca tam emin olamadığı için hem büyük boy americano hem de büyük boy vanilya latte aldı. Yanına da hoşuna giden bir tatlı ekledi çıktıktan sonra motoruna bindi ve Felix'in evine doğru sürmeye başladı.

☆★

Felix eve gelir gelmez ayılmak için kendini soğuk duşa attı ve bir süre yaşadığı durumun saçmalığını düşündü. Hangi aptal bir gün süre ile çizim isterdi ki? Maalesef moda resmine giriş hocası bunu yapabilecek aptallığa sahipti. Sinirli şekilde duşunu aldıktan sonra çıktı ve bir süre bornozuyla yatakta öylece uzandı. Bir an önce kalkıp başlaması gerekiyordu ama asla içinden gelmiyordu. Sonuç olarak bir süre sonra mecburen yatağından kalktı ve gri eşofmanıyla beyaz tişörtünü üstüne geçirdi. Tam kahve yapmak için mutfağa yöneldiği sırada kapı çaldı. Kimseyi beklemiyordu çünkü arkadaşları yetiştirmesi gereken çiziminden haberdardı ve onu rahatsız etmezlerdi. Kim olduğunu düşünürken bir yandan da dış kapıya doğru adımladı sarı saçlı. Kapıyı açar açmaz gördüğü görüntü kesinlikle tahmin edebileceği bir şey değildi. Yerde kese kağıdı vardı üstündeki yazılara bakılırsa bir kahve dükkanına aitti. Eline aldıktan sonra bir süre etrafa bakındı, görünürde kimse yoktu. Bu durum fazlasıyla tuhafına gitmiş olsada içeriye girip kapıyı kapattı. Masaya koyduğu kese kağıdıyla bakıştı bir süre daha sonra dayanamayıp içindekilere baktı. İki tane kahve, bir tatlı ve bir de zarf vardı. Hızla zarfı eline aldı ve içinde yazanı okumaya başladı.

"Çiziminde başarılar, harikalar yaratacağına eminim. Kahveler uyanık kalman için benden küçük bir hediye umarım tatlıyı seversin, senin için özel seçtim."

'Benden derken' diye düşündü içinden Felix, kimdendi şimdi bu kahveler? Aklına asla bir isim gelmiyordu. Jeongin? Hayır o olamazdı. O bu şekilde bir not yazmazdı. Changbin hyung olabilir diye düşündü bir süre ama o da olamazdı, kuzendiler sonuçta. Bu kadar resmi bir şey yazacağını zannetmiyordu. Minho hyung hiç olamazdı. Felix'in çizim yapması gerektiğini bilmiyordu bile. Ayrıca daha kendi önünü göremiyordu. Yazma işleriyle fazla meşguldü. Sarı saçlı yaşadığı durumun saçmalığını düşünürken bir yandan da hoşuna gitmişti bu durum. Birisinin onu düşünüyor olması yani. Tek sorun evini nasıl bulmuş olduğuydu ama buna çok takılmamayı seçmişti. Ne de olsa onu rahatsız edecek bir hareket değildi aksine mutlu olmuştu. Bu motivasyonla çizimini daha neşeli bir şekilde yapabilirdi artık.

☆★

Hyunjin hâlâ kendi kendine yaptığı şeyin komikliği hakkında düşünüp yattığı yatakta tavanı seyrederek sırıtıyordu. Sarı saçlı ona asla yapmayacağı şeyleri sadece bir bakışmalarıyla bile yaptırmaya başlamıştı. Bu Hyunjin'i tedirgin etse bile çoktan aklını başından almıştı Felix, bunun gayet farkındaydı. Olan oldu diyerek kendini rahatlatıyordu. Acaba Felix bu yaptığı şeyden dolayı mutlu olmuş muydu? Onun gönderdiğini anlamış olması imkansızdı ve içi içini yiyordu siyah saçlının. Felix'in tepkisini deliler gibi merak ediyordu. Kapıyı açtığındaki şaşkın ifadesini uzaktan da olsa görmüştü ama asıl merak ettiği notu okuduktan sonraki tepkisiydi. Biraz olasılıkları düşündü. Belki kahveleri içmeden atmıştı ya da kim olduğunu bilmediği için sinirlenmişti. Hoşuna gitmiş olabilir miydi? Kafasını fazlasıyla kurcalayan bu olasılıkları bir kenara itip yatağından kalktı. Mutfağa gitti ve birkaç saat önce demlediği filtre kahvesini kupasına koydu. Üzerine bir hırka giydi ve balkona çıktı. Sigarasını da yaktıktan sonra bir süre öylece sokak lambalarının loş ışığıyla aydınlattığı sokağı izledi. En son birine bu denli ulaşma isteği yaşadığı zamanı düşündü. Sanırım hiç bu kadar çok istediği bir zaman olmamıştı. 'Umarım hediyem seni mutlu etmiştir peri.' diye geçirdi içinden ve gecenin tadını çıkardı.

☆★

felix
jeongin bir sey oldu cabuk bak
[09.45]

jeongin
ne oldu

felix
birisi bana kahve ve tatli gönderdi
evime yani kapinin onune koymus ve gitmis

jeongin
oha cok romantik
kim olabilir bir fikrin var mi
ve evini nerden bulmus
felix
hayir aklima kimse gelmiyor
evimi nasil buldu ben de anlamadim
uniden biri olabilir mi sence

jeongin
en mantikli secenek o gibi
senden hoslanan biridir belki de

felix
olabilir ve hosuma gitti
cok tatli bi hareketti

jeongin
evet cok tatli hareket cidden
cizimi yetistirebildin mi bu arada

felix
e herhalde
sen beni ne sandin

jeongin
harikasin simdi hazirlan da gel
kafeteryadayim ben biraz erken gelmisim

felix
geliyorum hemenn

☆★

Felix hızlıca üstüne beyaz tişörtünü, altına da kot pantolonunu giydi. Saçının önlerine istediği gibi şekil veremediği için siyah beresini taktı, çantasını ve ceketini alarak kapıya gitti. Siyah botlarını da giydikten sonra evden çıktı. Yaklaşık kırk beş dakika süren metro yolculuğundan sonra üniversiteye varınca hızlıca kafeteryaya Jeongin'i bulmaya gitti.

"Buldum sonunda seni."

Sarı saçlı Jeongin'in omuzlarına dokunurken konuştu. Hızlı yürüdüğü için nefes nefese kalmıştı.

"Gelebildin sonunda bir an hiç gelmeyeceksin sandım."

"Abartma Jeongin. Neyse kahve içtin mi? Alayım mı?"

"Seni bekledim içeriz diye ben yine latte içerim."

"Tamamdır geliyorum hemen."

Felix kısa süre sonra elinde iki latteyle masaya döndü.

"Hadi şu bana kahve yollayan kişiyi konuşalım. Sence kız mı yoksa erkek mi?"

"Kız bence."

"Bence erkek."

"Onu boş ver asıl evini bilmesinden dolayı rahatsız olmadın mı? Yani biraz garip geldi bana."

"İyi de beni rahatsız edecek bir şey yapmadı ki. Görmedim bile kim olduğunu, bırakıp gitmiş. Neden rahatsız olayım?"

"O da doğru. Tuhaf bi durum ama rahatsız olmadıysan sorun yok."

"Çok merak ediyorum kim olduğunu. Sürekli aklımı kurcalıyor."

"Yakında öğrenirsin gibime geliyor kanka. Bunu yapan kendini de belli eder herhalde, buradayken gözünü dört aç sen."

"Açarım ama arada sen de bi bakın tamam mı?"

"Bakarım merak etme. Ders kaçta başlıyordu?"

"20 dakika sonra falan."

"Süper o zaman, benim de yarım saate çıkışta buluşalım burada. Şu yeni mekana gidelim yine."

"Sevdin bakıyorum. Haklısın ama cidden baya iyi bi mekan. Gidelim o yüzden."

☆★

bolum niyeyse hic icime sinmedi

bir de azicik yavas ilerliyor gibi geldi😔

fikrinizi yazin lutfen optum sizii