-Bu çok acımasızca,neden ben Allah'ım neden.
-sen bir çiçeksin gül güzelim çölümde de açan eşsiz bir çiçek.
Koskoca şehirde ülkede her yer ona çalışıyor du nasıl kaçacaktım ben Allah'ım yardım et nolur.
Taştan duvarları olan sokakta koş koş bitmi...
Evet ballarım yepyeni bir bölümle karşınızdayım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🙏🤍🤍
Dışardaki seslere doğru uyandım. Yatakta doğruldum yavaşça. Kapıyı çalıyorlardı.
" Meyra hanım müsaitmisiniz sizi hazırlamamız gerekiyor"
Ay ben unutmuştum akşamki daveti. Hemen yataktan kalkıp cama doğru ilerledim hava yavaştan kararıyordu
ben bu saatte kadar nasıl hiç uyanmamıştım ki. " Gelebilirsiniz"
üç tane kadın girdi içeriye daha sonra " buyrun Meyra hanım elbiseniz, hemen başlayalım isterseniz ?"
Elbiseyi yatağın üstüne bırakıp makyaj masasının önüne oturdum ve kendimi kurbanlık koyun gibi ellerine bıraktım.
Gerçekten de çok nazik hareketler ediyorlardı tekrardan uykum gelmişti sanki.
Saçlarımı alttan salaş bir topuz önden ikiye ayırmışlardı tutamları.
Makyajım ise gözlerim sürdükleri sürmeyle ön plana çıkmıştı sanki ve kırmızı bir rujda sürmüşlerdi.
Daha sonra yatağın üstündeki elbiseyi alıp giydim hızlıca şuan ben bile kendimi tanıyamıyordum sanki simsiyah yırtmaçlı uzun bir elbisenin içinde bambaşka biri olmuştum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Çok güzel olmuşsunuz Meyra hanım gerçekten " Utanmıştım doğrusu.
Daha sonra yavaşça aşağıya doğru inmeye başladım .
Onu gördüm arkası dönüktü siyah bir takım giymişti boydan boya olan camın önünde elinde içki vardı
Geldiğimi topuklu seslerimden anlamış olacaktı ki yavaşça döndü.
Şaşırmıştı sanki ve çok derin bakıyordu.
" Hay sikeyim bu yırtmaç biraz fazla degilmi güzelim"
Piskopat ya hem kendi aldırıyor hemde laf söylüyor.
" Sen aldın ya bu elbiseyi hem fazla değil"
Derin derin nefes alıp veriyordu. Patlayacak sanki öküz.
" Tamam tamam ben bu elbiseyi seçeni bulurum elbet. Bu arada Orda yanımdan ayrılmak yok herkesle konuşmanada gerek yok tamam mı"
" Zaten kimseyle konuşmaya can atmıyorum. Dillerini bile bilmiyorum ki "
Dediklerim onu rahatlamış olacak ki elimi tutup evden çıktıp arabaya bindik.
Yol boyu yırtmacıma bakıp homurdandı içinden öküz boğulacak biraz daha homurdansa .
Kocaman bir yere gelmiştik her yerde korumalar, magazin habercileri baya kalabalıktı.
Meriç arabadan inip yanıma geldi, elimi tuttu içeriye doğru ilerledik.
Bir sürü insan karşıladı bizi dillerinden anlamasam da gülümsemeleri ve sarılmalarıyla bende karşılık verdim.
