özel/bölüm sedef&emre

1.1K 11 3
                                    

               (Sedef'in modelli)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

               (Sedef'in modelli)

Sedef

Çalan alarmı neredeyse 5-10 kez ertelemiştimm. saate baktığımda, bir dakika işe geç kalmıştım hemen koşup hazırlanmaya başladım saçlarımı hızlıca taradım ve düzleştirdim, rahat bir şeyler giyindim. İşe giderken fazla hazırlık yapan biri değilim, genellikle rahat giymeyi tercih ediyorum. Benim için önemli olan rahat olmasıydı. Üstüme siyah bir sweet altıma ise mavi bir bol paça giymiştim.

Yaklaşık bir saat geç kaldım, ama Leyla ve Almina dışında kimse yokluğunu fark etmediği için çok da problem yoktu zaten hep böyleydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaklaşık bir saat geç kaldım, ama Leyla ve Almina dışında kimse yokluğunu fark etmediği için çok da problem yoktu zaten hep böyleydi. Masanın başına oturdum ve eşyalarımı yerleştirdim aslında bugün geç kalmamam gerekiyordu, büyük ihtimalle kalbim heyecandan uyumayı seçmişti çok fazla heyecanlı olduğum günlerde genellikle uyurdum. Bugün bir planım vardı heyecandan ölmezsem yapmayı düşünüyordum almina'nın yanına gittim.

"Niye bu kadar geç geldin iyi ki kimse fark etmedi yoksa şimdi sabahın köründe bir de azar yiyecektin" dediğinde "ya alarmı erteleye ertele uyanamadım ki" dedim. Almina ya dün ona bir şey söyleyeceğimden bahsetmiştim fakat buna cesaretim varmıydı ben bile bilmiyorum.

"Tamam bu arada bana telefonda demiştin ya yarın bir şey söyleyeceğim diye, ne söyleyecektin meraktan çatladım gece bir de o kadar heyecanını söyledin ki bir şey oldu sandım sana" dediğinde gülümsedim.

"Almina ben Emre'ye açılmayı düşünüyorum bugün çok heyecanlıyım, her an heyecandan ölebilirim ama bir yandan da korkuyorum, biliyorsun zaten önceden neler yaşadığımı onu cidden çok seviyorum ve onu bu kadar seviyorken o beni reddederse cidden ne yapacağımı bilmiyorum"

"Seni anlıyorum ama korkmana gerek yok olmazsa da olmaz bir şey kaybetmezsin dünyada o kadar erkek var sana erkek mi yok hem taş gibi hatunsun" dediğinde ikimizde güldük.

Doğal olarak Almina'yı haklı buldum ve işten sonra ellerim titreye titreye Emre'ye mesaj attım, bir şey konuşmak için odasına geleceğimi söyledim isin 2 saat falan sürermiş işi bitince beni arayacakmış. Ben de o sırada dışarı çıkıp gezmek istedim, hem heyecanımı üstünden atmış olurdum hem de ne söyleyeceklerimi düşünürdüm.

Şirketle sahilin arasında çok bir fark olmadığı için sahile doğru yürümeye başladım sabah erken saatlerde uyandığım için kahvaltı yapmaya fırsatım olmuyordu bir tane simit ve çay alıp bankta oturdum hem Emre'yi hem de onun muhteşem manzarayı seyretmeye koyuldum, aslında sıcak bir havaydı ama aynı zamanda yaşıyordu ya da benim heyecandan ellerim buz kesmişti belki kitabı esinti, yüreğimdeki soğumamış yaralardır.

Dalgalar ve martı sesleri ile beraber çayımı yudumladım, yürüyüş yaparken hem mesai saatinin hem de 2 saatini dolduğunu fark ettim. Herkes işten evine gidiyordu, Emre fazla mesai yapacaktı galiba normalde Emre'yi ofise çok fazla görmezdim, galiba bu sıralar işleri yoğundu.

2,5 saat çoktan geçmişti fakat Emre hala çağırmadı Ben de unuttuğunu düşünerek ofise doğru gittim. Onun odasının önüne durduğumda, kapı kapalıydı içeride biri olmalıydı büyük ihtimalle iş arkadaşlarından biriydi. Odanın yanındaki koridorun duvarına sırtımı yasladım ve dışarı çıkmasını bekledim, birkaç dakika sonra Emre ve yanında bir kadın odadan çıktı, kadın düğmelerini ilikliyordu, diğer yandan Emre hayranlıkla onu izliyordu, ağzım açık bir şekilde onları izliyordum. koridorun arkasındaki duvara gözükmemek için oraya yaslandım ve el ele tutuşarak gittiler. Tam beni unuttu diye üzülecekken o başka bir kadının yanında beni unutmayı bırak siklemiyodu bile.

Gözlerim dolmasın diye derin bir nefes aldım ve sertçe yutkundum, metroya doğru yürürken kapıda çiçek satan bir kadın gördüm. Gidip ondan kırmızı bir gül aldım her mutsuz olduğuna bir gül alırdım ve mezarlığa bırakırdım. Tam giderken arkamdan "Allah sevdiğine kavuştursun kızım" dedi oradan koşaraktan uzaklaştım. metroya girer girmez kulaklığımı taktım ve müzik eşliğinde onu düşünmeye başladım.

Açıkçası bu zamana kadar aşktan yana şansım olmadığını biliyordum, ama yine de yeniden şansın demek istedim belki olur belki bu sefer şans bana güler diye düşündüm en son üniversitede bir çocuk bana açılmış, ve kabul etmiştim daha sonra beni sevgisini kıskandırmak için kullandığını öğrendim. Lisede aldatıldım, ortaokulda reddedildim, yani özetle hiçbir zaman bu konuda bir şansım olmadı.

Eve geldiğimde üstümü değiştirdim, kulaklığımı taktım kendimi metroda ağlamamak için neredeyse zor tutmuştum yatağa başımı koyduğum anda gözyaşlarım kendiliğinden akmıştı zaten Emre gibi birisi beni nasıl sevebilirdi ki gerizekalının tekiydim. Aklındaki bu düşüncelerle, müzik ve yorgunluklada kendimi yatağıma hapsettim..

daddyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin