Bölüm 3: Daria

26 0 0
                                    

GÜNÜMÜZ

Kendime ait bir İnstagram profilim vardı. Böyle anlamlı anlamlı sözler paylaştığım bir blog sayfamdı.

"Herkes herşeyi unutur derler yalan. Bana ihanet eden kişileri unutamamamın 3. yılına girdik."

Beni takip eden üvey kardeşim Nick herşeyi anında görürdü. Hemen odama geldi.

"Yine neye üzgünsüm güzelim?"

"Bak Nick konuşmanın hiç sırası değil yazasım geldi yazdım."

Yatağımda oturuyordum oda yanıma geldi.

"Minal bak. Unutulmayı hakeden birilerine neden değer göstermeye devam ediyorsun."

Gözlerimi devirdim.

"Saçmalama Nick. Unutmadığımı kim söyledi."

Yataktan kalktım ve dışarı çıkmak için çantamı hazırlamaya koyuldum."

"Yazdığın şey Minal. Bak bana Minal. Unutmak zorundasın  3 yıldır neredeyse depresyonda gibi takılıyorsun. Söylemek dahi istemiyorum ama bir ruh gibisin abla."

"Saçmalamayı bırak Nick gayet iyiyim."

Montumu giyinirken Nick konuştu.

"Yine kaçıyorsun. Hep kaçıyorsun."

Başımı salladım.

"Anlıyorum Nick oradan öyle gözüküyor ama ben kaçmıyorum gidiyorum hava almaya geliyor musun?"

Yere baktı.

Sonrada bana

"Geliyorum."

"O zaman kalk şurdan hazırlan hadi."

"Aynenn"

...

Üstümde ve altımda beyaz bluzum ve siyah dar eteğim vardı. Ayakkabı olarak bot seçmiştim. Saçlarımı düzleştirmiştim. Düzdü aslında doğal saçlarım ama düzleştirince daha da güzel oluyordu sanki.

Dışarı çıkmıştık. Saat 19.38 falandı. Nick konuşmaya başladı.

"Minal iyileşmek ister misin?"

Her ne kadar üzgün değilim desem de üzgündüm. Her ne kadar kaçmıyorum desem de kaçıyordum. Her ne kadar mutluyum desem de mutsuzdum. Ne huzurlu ne sevinçliydim.

Yalnızdım. Yapayalnız. Beni bu duruma düşüren ikizim yüzünden İzmir'den İstanbul'a kilometreler yaktım.

"İsterim ama nasıl yapacağız Nick?

Ne kadar benden 2 yaş küçük olsa da bir abi gibi yaklaşımı vardı.

Bu arada ben 19 Nick ise 17 yaşındaydı.

"Haberin yok değil mi?"

Yavaş yavaş deniz kenarında yürürken Nick'e baktım.

"Neyden?"

"Okulca düzenlediğimiz partiden."

Ben şoktum şuan şoktaydım.

"Ne partisi?"

"Gitmek ister misin?"

Başımı salladım.

Tuttu elimden ve koştura koştura parti alanına gitmeye başladık.

....

"Burası"

Kaşlarım çatıldı.

"Parti bir barda öyle mi?"

Kırık KalplerWhere stories live. Discover now