Bölüm 16: Psikolojik Destek

4 1 0
                                    

5 saat sonra

...

Gözlerimi yavaşça açtım. Hastanedeydim. Karşımda babam, Nick ve Ares vardı.

Gülümsedim. Babama.

"Kızım iyi misin? Neden yaptın kendine bunu?" Babama sarılırken sinirli gözlerim Aresteydi. Ares ise hüzünlü bir şekilde bana bakıyordu. Duvara yaslanmış bana bakıyordu.

Nick konuştu.

"Annene attığın mesaj onu çok korkutmuş hemen babamı aradı zaten ama gelemedi. Uzakta olduğu için."

"Baba niye geldin? Nick'İn annesi ne olacak?"

Babam başını salladı.

"Kızım. Sen daha önemlisin o an ne kadar korktuğumu tahmin dahi edemezsin. Allah'tan şu çocuk gelip seni kurtarmış."

"Ne?"

Nick sinirli bir şekilde odadan çıktı. Ares garipser gibi Nick'e baktı ve sonra bana baktı.

"Neden geldin?" diye sordum Ares'e.

"Belli ki birbirinizi tanıyorsunuz. Konuşmak istediğiniz konular var belli ki. Ben dışarıda bekliyorum kızım. Dikkatli ol tamam mı ani hareketler yapma güzel kızım. Ben bir Nick'e bakayım. Aniden çıktı ne oldu bir sorayım."

"Tamam babacağım."

Babamın çıktığından emin olduktan sonra konuştum.

"Neden geldin."

"Özür dilerim."

"Ne özürü diliyorsun Ares. Hayatımı yerle bir ettin."

"Biliyorum güzelim. Şuan kendimi çok suçlu hissediyordun. Benim yüzümden intihar ediyordun ve eğer şuan ölseydin kendimi dahi affetmezdim. Bende hayatımın sonuna giderdim. İnan ki kendime çok kızgınım."

Elini elimin üzerine koydu. Elimi geri çektim.

"Çok kötüsün."

Yere baktı.

"Biliyorum."

"Çok egolusun. Çok iğrençsin. Ben kendime acıyorum. Senin gibi biri için bunu kendime yaşattığımı."

"Özür dilerim."

"Senden nefret ediyorum."

"Farkındayım."

"Beni kurtarmanın amacı neydi?"

"Ben sana aşıktım Minal."

"Ben senden nefret ediyorum Ares."

Gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. Ve ayağa kalktı. "Geçmiş olsun. Umarım iyi olursun." dedi ve kapıya yöneldi.

"Biliyor musun seni sevmiştim. En azından sevmeye çalıştım."

Bana doğru döndü.

"Ama dün bana yaşattıklarından sonra, Norl ile bir farkın kalmadı."

Hiçbir şey demedi. Sadece gitti.

Birkaç dakika sonra koşarak Nick geldi ve bana sarıldı.

"Özür dilerim. Senin Ares'in yanına gitmeni istediğim için. Onu şuan öldürürdüm, yemin ederim. Doğa etsin ki kız kardeşim şuan çok kötü. Onunla zamanımı boşa harcayamam. Ama öldürür gibide dövdüm."

Duraksadı.

"Kısa sürelik olsa da. Babam elimden almasaydı, onu İstanbul denizinde dahi boğardım."

Sustum. Konuşmadım.

"Üstündeki elbiseleri çokta seviyordun. Yazık oldu elbisene."

Elbiseme baktım. Yıpranmış gibi görünüyordu. Ya da ben öyle hissediyordum.

"Maalesef."

"Özür dilerim."

Başımı sağ sola salladım.

"Senin suçun değil. Kendine kızma."

Konuyu değiştirmek adına başka bir konu açtım.

"Anneme iyi olduğumu söylediniz mi?"

Başını salladı.

"Yarın gelecek."

"Hayır hayır. Miren'de gelecektir."

Alt dudağını ısırdı ve "Emin ol sana birşey yapamayacaktır." 

"Birşey yapacağından değil. Üst üste kötü olacağımdan korkuyorum."

"Söyleriz gelmez güzelim."

"Gelmesin." dedim.

Ve aklıma o anda Daria geldi.

"Daria'ya haber verdiniz mi?"

"Ona da mı yazmıştın?"

Başımı salladım. Birbirimize şaşkınlıkla bakarken direk telefonumu alıp Daria'yı aradım.

Direk açtı.

"Minal!" diye bağırdı.

"Daria"

"Ölmemişsin."

"Ölmedim."

"Çok korkuttun beni hangi hastanedesiniz konum at lütfen."

"Gelmene gerek yok kuzum."

"Geleceğimi çok net biliyorsun. Ayrıca sana kızgınım beni maçta öylece bırakıp gittin."

"Tamam. Konum atıyorum."

Telefonu kapattım ve Daria'ya konumu attım.

"Kendine bir daha böyle şeyler yapma."

"Peki."

Aniden babam geldi.

"Kızım ne oldu çocuk ağlayarak dışarı çıktı. Ares'ti ismi dimi? Ne oldu kızım ya? Zaten Nick'te ters yaptı çocuğa."

"Boşver baba."

"Peki kızım daha sonra konuşacağı, unuttum sanma."

"Tamam babacağım."

Yanıma oturdu ellerimi okşadı ve konuşmaya başladı.

"Annenle telefonda görüştük ve bir karar aldık. Pisikolojik destek almanı istiyoruz."

"NE?"

"Evet bak kızım bu tepkiyi vermen çok normal ama gerçekten iyi gelecek."

"Ne saçmalıyorsun baba sen?"

"Gerçekten. İyi gelecek kızım. Kötü şeyleri 2 kez yaşadın ve kendine neler yaptın farkında mısın az daha canına kıyıyordun. Kıydın bile ama şükürler olsun ki ölmedin."

Nick konuştu.

"Gerçekten abla iyi gelecek. Babam doğru söylüyor."

Sustum. Gerçekten iyi gelir miydi? Belki denemek gerekti.

"Peki. Sadece deneyeceğim sevmesem bırakırım. Zorlamak yok."

Babam güldü.

"Tamam. Zorlamak yok, yeter ki dene."

Kırık KalplerWhere stories live. Discover now