Açelya Sönmez'in ilk aşkı..
Karşımda bütün kusursuzluğu ile oturan Çınara baktım bitmek bilmeyen paketinden bir sigara daha çıkardı. Öylece boş boş sahili izlerken kafasını karıştıran bir şeyler varmış gibi hissettim.Aklım annemlerdeydi neden böyle birşey yaptım bilmiyorum özellikle bir yabancıya nasıl güvendim hiç bilmiyorum.Tek bildiğim birşey var dürüst olmak gerekirse onun yanındayken,göz gözeyken kendime hakim olamıyorum bundan çok eminim.Çınarı ilk gördüğüm zamandan beri garip bi sıcaklık hissediyorum ona karşı bana güven veriyor ama kafamı karıştıran bir şeyde var o bana aşırı tanıdık geliyor. 'Ona benziyorsun' sessizliği bozan Çınar olmuştu.Anlamadım kime benziyorum?' dediğimde gözlerimin içine baktı sanki ağlamamak için zor duruyor gibiydi dıştan güçlü durmaya çalışsada gözlerine bakan herkes içinde fırtınalar koptuğunu anlayabilirdi. Saatin gece 01.00 olduğunu gördüğümde annemleri aramanın iyi bi fikir olacağını düşündüm uçak modundan çıkardığım telefonda 56 cevapsız arama ve 102 mesaj olduğunu gördüm.Annem telaşlanıp haber vermiş olacak ki üst kattaki komşunun benimle yaşıt kızı bile yazmıştı.Annemi aradım telefon iki kere çaldıktan sonra açıldı 'alo' dediğinde sesinde korku ve endişe vardı.Telefonumun bozulduğunu o yüzden haber veremediğimi ve geceyi bi sınıf arkadaşımda geçireceğimi söylediğimde her ne kadar ikna olmasada gece 1 de dışarı çıkıp eve gelmemin de riskli olacağını düşündüğü için mecbur kalarak izin verdi.Telefon konuşmam bitince yanından uzaklaştığım Çınar'a doğru yürüdüm eşyalarını çantasına koyup ayağa kalktı 'anlaşılan gece eve gitmiyorsun yanlış anlama dinlemedim konuşmanı duydum sadece' dedi.Kafamı olumlu anlamda salladığımda aramızdaki 2 adımlık mesafeyi de kapattı. 'sadece 2 gündür tanıdığın bir çocuğum benim için neden yaptın bunu?' yakınlaşmanın yaşattığı şoku daha atlatamamışken bu soruya nasıl cevap verebileceğimi bilmiyordum. 'madem öyle bu gece benimlesiniz matmazel' elimi tuttu ve kayalıkların üzerinden ilerlemeye başladık.Ayağım taşa takıldı ve tam düşeceğim sırada öteki eliyle belimden tutup kendine çekerek düşmemi engelledi ama bu hareketi kalp ritmimi iyice bozmaya yaramıştı.Gözlerimi kaçırdığımda utandığımı anlamış olacak ki daha fazla utandırmadan yürümeye devam ettik, el ele :)Sahilden çıkıp caddeye çıktığımızda kaldırımda yürümeye devam ettik hafif yağmur çiselemeye başlamıştı ama çok kısa süre sonra durdu.Saçlarım biraz ıslanmıştı her ne kadar düzleştirsemde en ufak bi damla su görünce dalga dalga oluyordu ve bu durum aşırı canımı sıkıyordu düz saç takıntısı olanlar anladı beni.Omuzundan 2 cm aşağıda kalıyordum o yola bakip benide peşinden bir yerlere götürüyordu ben ise ıslandığı için alnına yapışan kumral saçları, uzun kirpikleri ve çillerini incelemekten nereye nasıl gittiğimizi bilmiyordum. Yürüyordum o yanımdaydı, eli elimdeydi biz yürüyorduk ama gerçekten bilmiyordum her gün geçtiğim sokaklar o kadar yabancı geliyordu ki şuan ben ondan başka birşey göremiyor,odaklanamıyordum. Durup kafasını bana çevirdi bir anda önüme geçip öteki eliyle boşta olan elimide tutunca kafamda birden Dumandan 'Elleri Ellerime' çalmaya başladı.Arkasında ki binaya baktığımda şehir hastanesinin tam önündeydik. Bakışlarını kaçırıp derin bi nefes alıp konuşmaya başladı. 'İki günde tanıdığım bir kıza elbette güvenmiyorum' bunu derken sesinde iğneleyici bir ton vardı ve bu istemsizce kalbimi kırmıştı umursamayarak konuşmaya devam etti. 'Sana güvenmiyorum seni tanımıyorum bile ama seni benim için bu hayattaki en değerli kişiyle tanıştırmam gerekiyor tabii eğer istersen' cümlesi bittiğinde bir yanım güvenmediği için kırılmıştı bir yanım ise en değer verdiği kişiyle tanıştıracağı için heyecanlıydı.Aslında haklıydı o doğru olanı yapıyordu güvenmemekle tamam güvenilmeyecek bir kız değilim ama o daha beni tanımıyordu.
Yaklaşık 15 dakikadır bi odanın kapısının önündeydik.Çınar derin bi nefes alınca onun için zor olduğunu farkettim hiç beklemediği bir anda kapıyı tıklatıp içeri girdim Çınarda hemen girip kolumu tuttu bakışlarımı ona çevirdiğimde kızacağını düşünüyordum o ise bana minnettar bir şekilde baktı ve kolumu bıraktı.Hasta yatağında yatan kişiye döndüm gülümseyerek bize bakıyordu 'sonunda gelebildin' dedi Çınar yatağa oturup eğilerek kıza sarıldı.O sırada ayakta onlara bakarak kızı inceliyordum kızın eli Çınarın yüzünde geziniyordu adeta bebeğine bakan anne şefkatiyle bakıyordu Çınara.Tahmini 25 yaşında olan kadın bana çok benziyordu.Kızıl dalgalı biraz uzun saçları,kahverengi hafif çekik gözleri, ince dudakları.. Kadın benim 25 yaşındaki ben ise onun 17 yaşındaki haliydim adeta. Kadının bakışları bana dönünce Çınar beni hatırlamış olacak ki ayağa kalkıp yatağın yanındaki iki kişilik koltuğa oturup yanına çağırdı beni.Kadınla sohbet etmeye başladık Çınarın ablasıydı ikiside küçüklükten beri anneannelerinde kalıyorlarmış. Çınarı lisenin başına kadar kendi tek başına büyütmüş daha sonraki 3 senesi hastanede geçtiği için 9.sınıftan beri Çınar ablasına bakar olmuş. Hastalığı yada anne babaları hakkında tek söz etmediler bende zaten söylemek isterse söyler diye sorup çok üzerine gitmek istemedim daha 2.günde ailesindeki tek insanla tanışmıştım bence hakkındaki diğer şeyleri de zamanla öğrenebilirdim bu tamamen bana olan güvenine bağlıydı. Saat 3 buçuk olmuştu ve sabah okula gitmem gerekiyordu uyku bastırdığı için gözlerim artık tamamen kapanıyordu. Yanlış anlayacağına güvenerek kafamı Çınarın omzuna koydum ve gözlerim tamamen kapandı.
Yaklaşık 5-10 dakika sonra Çınar'ın sesini duydum.Uykuya dalan ablasına bir şeyler söylüyordu gözlerimi açmadan onu dinledim..'Sana senin gibi birine aşık olacağıma söz vermiştim, işte şimdi aşık olduğum kadınla karşındayım'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm Yıllara Sevgilim
Teen Fictionbi sıra arkadaşı en fazla ne kadar yakının olabilir?