Kalkar kalmaz tepemde dikilmiş beni izleyen Jisung ile karşılaştım, ilk önce gerçeklik algımı yitirip yitirmediğimi anlayabilmek için Jisung'un kolunu dürttüm, gerçek olduğunu anlayınca ise hiç vakit kaybetmeden ona sıkıca sarıldım, göz yaşlarıma hâkim olamıyordum.
"Ne zaman uyandın..?" Jisung kafasını omzuma gömmüştü, omzumdaki ıslaklıktan ağladığını hissedebiliyordum. Ellerimi saçlarına götürüp yavaşça okşadım ve yanağına küçük bi öpücük bıraktım.
"Çok olmadı.. yani 5-6 saat belki." İç çektim ve hafif geri çekilip Jisung ile gözlerimizin buluşmasını sağladım. "Keşke beni uyandırsaydın." Jisung kafasını hafif eğmiş yutkunup geri bana bakmıştı.
"Kızarsın diye korktum." Tekrardan iç çekip onu kendime çektim ve bu sefer diğerinden de sıkı bir şekilde sarıldım. "Bundan sonra sana kızarsam Tanrı benim canımı alsın Jisung."
Jisung dolmuş gözleri ile ellerimi sıkıca tutuyordu, beni affedecek kadar safmıydı yoksa benden intikam mı almak istiyordu?
Jisung benim ellerimi tutarken ellerine yaklaştım ve ikisinede küçük öpücükler bıraktım. Jisung göz yaşlarına hâkim olamıyor adeta bebek gibi hüngür hüngür ağlıyordu. Yanağını okşayıp hafif kafamı eğdim ve gözlerimi Jisung'un gözleri ile birleştirdim, ardından hiç zaman kaybetmeden dudaklarına yapıştım. Jisung yakamı tutup beni kendine bastırmış kollarını boynuna dolamıştı, ben ise onun yanağını okşuyordum.
-Hyunjin'den-
Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu, göle baktığımda Felix'de orda değildi. Ormana doğru ilerleyip Felixi aramaya başladım.
"FELİX!" Etrafa bakınıp son kez ormanda gözlerimi gezdirdim, en sonunda ise Felix'i bulma çabamı bitirip eve doğru yürümeye başladım. Felix birden önüme çıktığında duraksayıp ona baktım bana kızgın mı yorgun mu ayırt edemediğim gözleri ile dik dik bakıyordu, gözlerimi gözlerinden alamıyordum sanki benim vücudumu ele geçirmişti. Felix önüne dönüp yürümeye başladığında üstünü süzdüm, sanırım bir çamur birikintisine felan düşmüştü. Felix'e yetişip ona baktım, gözlerini yoldan almıyordu.
"Çamur birikintisine felan mı düştün?" Felix kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.
"Nereye gidiyoruz?" Felix huzursuz bi şekilde iç çekip bana bakmadan konuşmuştu.
"Çok fazla soru soruyorsun biraz sus!" Felix'in sözü ile önüme dönüp onu sessizce takip etmeye devam ettim en sonunda bi evin önünde durmuştuk. Eve baktığımda ne kadar eski olduğunu farkettim sanki bir kere vursam yıkılacak gibiydi. Felix içeri girdiğinde evin yıkılma olasılığını hiçe sayıp arkasından bende girdim.
"Felix bu ev güvenli görünmüyor." Felix beni umursamayarak sanki evi ezbere biliyormuş gibi bir odaya girmiş eski dolapları karıştırmaya başlamıştı.
"Ne arıyorsun?" Bana cevap verme zahmetinde bile bulunmuyordu. Kapıya yaslanıp onu izlemeye başladım.
"Kapıya yaslanma." Sözü ile doğrulup kapıya baktım, gerçekten güvenli değildi.
"O adamı sen öldürdün değilmi?" Felix'in sorusu ile ona döndüm.
"Hangi adamı?"
"Babam olduğunu ikna eden." Saçlarımı karıştırıp Felix'e tekrar baktım.
"O ölmedi kafasından ateş ettim ama ölmedi." Felix ayağa kalkmıştı elindeki kutuyla, tam yanıma gelip bana bakmıştı.
"O öldü sadece senin beynin bunu kabullenmedi ahmak!" Duraksayıp saçlarımı karıştırdım ve tekrar Felix'e baktım.
"İyide imkansız o bana sigara uzattı." Felix iç çekmiş yere oturup kutuyu incelemeye başlarken bana cevap vermişti.
"Onu öldürdükten sonra bilincini kaybettin." Bu herşeyi açıklıyordu, onu öldürdükten sonra yaşanan herşey herşey mantıken imkansızdı.
"Babanı öldürdüğüm için bana kızgın mısın?" Felix omuzlarını olumsuz anlamda dürtüp kutuya bakmaya devam etmişti.
"O adam umrumda değil." Felixe yaklaşıp ellerini tuttum ve yanına çömeldim. Felix bu hareketimle gözlerini bana almıştı.
"Felix biliyorum saçma olucak ama birşey sorabilir miyim?" Felix yutkunmuş kısa bir süre sonra kafasını olumlu anlamda sallamıştı.
"Tekrar eskisi gibi olabilir miyiz..?" Felix kafasını hafif eğmiş gözlerini benden almıştı.
"Bu imkansız Hyunjin, hiç birimiz eskisi gibi değiliz." Bu cümleyi duymak kalbime ok saplanmasından daha kötü bir acı vermişti.
"Ama yeni beyaz bir sayfa açabiliriz kendimize.."
———————-
Yakında düzelecek fic merak etmeyin sonraki bölümde hepsini kavuşturucam👍 (kavuşturucam derken daha normal olucaklar yani birbirlerine silah felan doğrultmayacaklar bi zahmet)
Sonraki bölüm söz uzun olcak😔
Normalde uzatıcaktımda bu sözden sonra piçliğim tuttu yarıda kesim dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐑𝐨𝐬𝐞 /𝑯𝒚𝒖𝒏𝒍𝒊𝒙/ DÜZENLENİLİYOR
FanfictionHyunjin değerini bilemediği sevgilisi ile tekrar karşılaşır, ama bu sefer hiç bir şey umduğu gibi gitmez.