23

854 106 109
                                    

"Neden üzülüyorsun, istediğin şey bu değil miydi zaten?" Jisung'a bakıp geri kafamı eğdim, gerçek anlamda delirmiştim. Jisung ayağa kalkıp yukardan bana aşağılayıcı bir şekilde baktığında bende gözlerimi onun gözleri ile birleştirdim. En sonunda dayanamayıp masayı sertce duvara doğru ittim böylece Jisung da gitmişti. Kalbim Jisung'da kaldığı için beynim benimle oyun oynuyordu ama ben hiç birşey hissetmiyordum, ne üzüntü ne de mutluluk.

Hayatın daha fazla neşesini alamayacağımı anladığımda bir ip alıp avizeye bağladım.

"Benim yanıma gelemezsin." Jisung'a bakıp ipi bağlarken sırıttım.

"Evet, çünkü ben cehenneme gideceğim." İpi boynuma geçirirken son kez Jisung'a baktım, bana tepkisizce bakarken gözümden bir yaş aktı, bu benim için son damlaydı. Tabureden kendimi bıraktığımda duyduğum kapı sesi ile ipe uzanmaya çalıştım.

"MİNHO JİSUNG YAŞIYO!" Jeongin'e ipi kesmesi için işaretler yaptığımda Jeongin hızlıca gelip ipten kurtulmama yardım etmişti.

"Ne demek yaşıyo?" Jeongin kafasını olumlu anlamda sallayıp bana bakmıştı.

"Valla yaşıyo lan."

"Jeongin bi siktir git gömmedik mi biz onu?" Jeongin kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Lan siz öldü diye triplere giriyosunuz çocuk hastanede ölüm kalım savaşı veriyo!" Bir iç çekip elimi saçlarımdan geçirdim.

"Bunu niye bana daha önce söylemedin?"

"Çocuk sadece omzundan vuruldu nası ölsün az mantıklı ol lan!"

"Herkes öldü diye ağlıyo nerden bileyim?!" Jeongin iç çekmiş bileğimi tutup beni Jisung'un odasına doğru götürmeye başlamıştı.

-Hyunjin'den-
Felix televizyon izlerken yanına oturup ona baktım.

"Bana bakma." İnat edercesine bakmaya devam ettiğimde yüzüme kocaman bi tokat yemiştim.

"İnat mısın sen?! Hem senin işin yokmu? Gitsene işine bir ay sonra gelirsin artık." Tam boşluğumdan vurulmuştum..

"Özür dilerim." Felix iç çekip benden biraz uzaklaşmış televizyon izlemeye devam ederken beni yanıtlamıştı.

"Beni yıllarca bir eve hapis ettiğin ve sadece ayda 1 kere gelip sana neden gelmediğini sorduğumda üzerime yürüyüp beni dövmek ile tehdit ettiğin, sonra da 1 ay boyunca beklememi hiçe sayıp gittiğin için özür mü diliyorsun?" Utanır bir şekilde kafamı olumlu anlamda salladım.

"Seni affetmiyorum." Derin bir iç çekip Felix'e baktım, bana bakmıyordu sadece televizyon izliyordu. Çenesinş tutup kafasını kendi yüzüme doğru çevirdim.

"Ne yaparsam affedersin?" Felix sırıttı, kafasını hafif geriye alarak bana cevap verdi.

"Benim için öl Hyunjin."

𝐁𝐥𝐚𝐜𝐤 𝐑𝐨𝐬𝐞 /𝑯𝒚𝒖𝒏𝒍𝒊𝒙/ DÜZENLENİLİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin