KELEBEKLERDE GÜNAH İŞLER.
Hiç kimse masum değil. Ben bile değilim. O da değil. Kaderlerimizin bize hüküm sürdüğü hayatı yaşamaya çalışırken kelebeklerinde günah işleyeceklerinden habersizdik. Hayır. Değildik. O habersizdi. Ben bu hikayenin kelebeğiydim. İşleyeceğim günahı, damarlarımdan akan kanım kadar iyi tanıyordum.
Sapla hançeri,
Önce sol göğsüne,
Ah! Hayır.
Önce sağ göğsüne.
Kalpsizlerin kalbi, sağda;
Yalancıların kalbi solda.
Kalbim solda, sol yanımda.
O'nunkisi sağında.
Sağ tarafı bendim.
Ama ben soldum.
Kelebek geldi mi kapına, azarlama.
Masum da sanma.
Hiç kimse masum değil, kapına gelen kelebek bile.
Belki de en büyük günahkarlardandı.
Sessizlerdi.
Siyahların içinde yetişen bir bireyin zihin yapısı ne kadar düzgün olabilirdi ki, olamazdı. Ana yılanın vücudundaki zehir yavrularına geçerken damarlarındaki kanın tükendiğini biliyor muydunuz?
Hayır. Bilmiyordunuz.
Ben bu hikayenin masum olmayan insanıydım. Günahlarımın boynuma dizildiği gün anladım; yalanlardan ibaret benliğimin hiçliğini. Cehennemin soğuğunu hissedemediğim zamanlarda, cennetin kapılarını zorlamayacak tek insandım belkide.
13.01.2024
Kelebeklerde Günah İşler.
"Hiç kimse sandığınız kadar masum değil."
YOU ARE READING
KELEBEKLERDE GÜNAH İŞLER
Teen FictionKelebek geldi mi kapına, azarlama. Masum da sanma. Hiç kimse masum değil, kapına gelen kelebek bile. Belki de en büyük günahkarlardandı. Sessizlerdi.