1. BÖLÜM

46 5 0
                                    

Kahve harelerim her yerde gezinidikten, her yerin temiz olduğunu gördükten sonra seri adımlarla timin diğer üyelerinin yanına ilerliyordum.

O sırada telsizimden bir ses duydum Erdem yüzbaşının "Dikkatli olun eksiksiz çıkalım buradan" dediğini işittim.

Daha sonra etrafa yine göz gezdirdikten sonra az ileride bulunan, Alya gözüme çarptı. Görünen o ki oda iyi iş çıkarmış olacak ki yüzünde tatmin olmuş bir ifade vardı.

Gözümü Alya'dan çektikten sonra bulunduğumuz evin az ilerisinde bir haraketlilik olduğunu gördü gözlerim.

Telsizi açıp bu sefer ben konuştum, "Erdem komutanım ev temiz. Lakin arka taraf için aynı şey geçerli değil, birileri var. Oraya bakılması gerekiyor. Ben, Semih ve Kerem üçümüz bakmaya gidelim mi ?"

Bu sefer ses Kerem'den geldi " Ben de öyle düşünüyorum komutanım."

"Miran' da sizle gelsin. Miran!"

Erdem komutan çenesiyle bizim olduğumuz tarafı
gösterdi.

Emir netti. Miran tamamdır dermiş gibi bir ifadeyle Erdem yüzbaşıya baktı. Daha sonra görünmeden ve hızlı adımlarla yanımıza ulaştı. Dördümüz evin arka tarafına doğru yürümeye başladık.

Geride kalanlar bizi olası bir durum da koruyacaklardı.

Düşünceli bir şekilde etrafı izleyen Alya'ya baktım. Nerde görsem anlardım bu ifadenin ne demek olduğunu. Birşeylerden şüphelendiği açıktı. Hızlı adımlarla yanına geldiğimde, ifadesiz bir şekilde yüzüme baktı.

Sessizliği bölen ise bendim. "Hayırdır pek bi düşünceli gördüm seni. Bir şey mi oldu ?"

Alya bunu soracağıma emin olduğu için hemen cevapladı beni. "İçime sinmeyen bir şeyler var. Evi temizledik ama, toplandıkları yerin sadece bu evden ve bu taraflardan olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar eli uzun bir örgüt..."

bu noktada durdu ve yüzünde memnuniyetsiz bir ifaade oluştu. Böylesine iğrenç bir örgütü böyle anmak onun ve bizim için ne kadar iğrenç bir şey olduğunu hepimiz farkındaydık.

Daha sonradan devam etti "Yani demem o ki bu şerefsizler sadece bir ev ile kalmaz emin ol ki başka yerde daha büyük, daha kapsamlı yerleri vardır." Bu
dediklerinde maalesef ki haklıydı.

söz sırası bendeydi. "En azından bizler ve daha niceleri var. Allah bize ömür verdikçe Allah'sızlara, şerefsizlere haddini bildirmek bizlere düşüyor maalesef. Allah hepsinin belasını versin. Bu ülkede, bizim ülkemizde, bizim milletimize rahat nefes aldırmayanlara, biz de rahat nefes aldırmıyacağız. Hiç bir şey cezasız kalmayacak bizler var oldukça."

Dedim boş bakışlarla önümü izlerken

Alya bunları bende duymaya şaşırmamış ve tatmin olmuş gibi kafasını memnuniyetle salladı.

Daha sonra yanımıza Kerem geldi.

"Komutanım arkadan dolaşırsak daha iyi olur. Önden gelmemizi bekliyolardır zaten. Onları hazırlıksız bir şekilde yakalamamız gerekiyor."

Kafamı olumlu bir şekilde salladım. " Belki de zor yoldan gelmemizi bekliyolar" dedim.

Alya " O geri zekalıların bunu akıl edebileceklerini düşünmüyorum." Aslında bir nevi öyleydi.

Biz artık seri adımlarla evin etrafından arka tarafa doğru ilerlemeye başladık.

Kulağıma Miran komutanın sesi geldi. "Bade ve Kerem siz sağ taraftan dolaşın. Ayla ile bende sol tarafta dolaşacağız. Olası bir durumda Semih'ler bizi koruyacak ve yardıma gelecekler. Anlaşıldı mı ?"

YIKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin