Onunla ilk kez havanın henüz aydınlanmadığı bir sabah parkta koşu yaparken karşılaşmıştım. Hangi insan köpeğini gezdirirken bu kadar harika gözükürdü ki? O benim gözümde böyle gözüküyordu işte. Sabahın esintisi saçlarını dağıtırken gözlerime görsel bir şölen sunulmuştu.
Ondan ilk kez o gün hoşlanmaya başlamıştım ve cesaretimi toplayarak onunla tanışmıştım. Kafalarımızın bu denli uyuşacağından habersizdim.
O gün ilk adımı atmam sayesinde zorda olsa kilitli kapılarını açmayı başarıp onunla samimi olabilmiştim.
Onunda bana değer verdiğini hissediyordum. Ama artık bu şekilde devam edemezdim. Hislerimi ne kadar bastırmaya çalıştıysam o kadar daha artmıştı.İşte bugün ona hislerimi itiraf edeceğim gündü ve geri adım atmaya hiç niyetim yoktu!
Her zamanki gibi sabah koşusu için parka gidecektim. Üzerime ince bir ceket alıp saçlarımı açık bırakıp evden ayrıldım.
Parka geldiğimde o oradaydı...
Bankın üzerinde oturmuş kafası geriye yatık şekilde uyuyordu. Ona kaç defa dışarda bu şekilde uyumaması gerektiğini söylemiştim oysa.Yanına usulca yaklaşıp oturdum. Uyurken bile kaşları çatıktı. Bu haline kıkırdamıştım. Üzerinin kısa kollu olduğunu fark edince onun gibi kaşlarımı çattım. Üzerimdeki ceketi çıkartıp usulca üzerine bırakacaktım ki ani bir hareketle bileğimin tutulmasıyla şaşkınlıkla yutkundum.
Gözlerime bakıp ben olduğumu fark edince bileğimi serbest bıraktı.
"Sen miydin?" Diyip kafasını geriye doğru yasladı
"Sana kaç defa dışarda uyumamanı söyledim"
"Bana bir şey olmaz"
"Yaa öyledir. Her neyse al şu ceketi üzerine" diyip ceketi üzerine örtecektim ki eliyle ittirdi
"Gerek yok sen giy"
"Benim üstümdekide kalın sen tişörtlesin Johan inat etmede al işte şunu" diyip ceketi tekrar uzatmaya çalışırken yine bileklerimden beni yakaladı
"İstemiyorum dedim"
"Bende giymeni söyledim"
Diyince aramızda sert bi bakışma yaşandı. İkimizde keçi inadına sahiptik
"Offff" diyip birden beni göğsüne çekti ve elimdeki ceketi üzerimize örttü. Anın şokuyla ne yapacağımı bilemeyip havada kalan elimi Johan'ın göğsünde buldum.
"N-ne yapıyorsun?"
"Sadece.. biraz böyle kalalım" dediğinde yüzümü çok yakınımda olan Johan'ın yüzüne çevirdim. Kaşları çatık ama kızarmış yanaklarını görünce daha da sıcak bastı.
Ne yaşadığıma anlam veremiyordum. Hoşlandığım çocuğa açılmaya gelmiştim ama şuanki durum daha garipti.
Sakinleşmeye başladığımda bulunduğum pozisyonun ne kadar rahatlatıcı olduğunu fark ettim. Kafamı iyice Johan'ın göğsüne yaslayıp kalbinin sesini dinledim. Hızlı atıyordu...
"Johan"
"Hm?"
"Sana bir şey söylemem gerek"
"..?"
"Ben... boşver!"
Diyip ondan uzaklaşacakken beni tekrar kendine çekti. Yüzlerimiz aşırı yakın olduğu için utancımdan kafamdan dumanlar çıkıyor olabilirdi. Umarım çok fazla kızarmamışımdır...
Kendi düşüncelerimden sıyrılıp Johan'a odaklanınca bana dikkatlice baktığını fark ettim.
O an dudaklarımın üzerinde hissettiğim dudaklar beni tüm gerçeklikten soyutlamıştı. Ne hissetmem gerektiğini kestiremiyordum. Sevinmeli miyim heyecanlanmalı mıyım yoksa şaşırmalı mıyım? Ama şunu biliyorum ki bu karışık duygular hayatımın en güzel hisleriydi.
Bu kısa an bittiğinde gerçekliğe geri dönmüştüm. Şaşkınca Johan'a bakarken onunda tüm yüzünün kırmızı olduğunu gördüm. Ani bir hareketle banktan kalktı.
"Hey unut bunu sadece... özür dilerim yapmamalıydım"
Dediklerini duyunca bende ayağa kalkıp kolundan yakaladım ve sıkıca sarıldım. Sarılışımdan dolayı afallamış olacak ki tüm vücudu kaskatı kesilmişti.
"Ben.. tüm bu zaman boyunca sana hislerimi açıklamak istemiştim. Benden önce davrandığın için teşekkür ederim. Johan.. ilk karşılaştığımız andan beri senden hoşlanıyorum"
Dediğimde üzerimizden bir ürperti geçmişti. Bu havanın soğukluğundan mı yoksa kalplerimizin sıcaklığından mıydı?
Titreyen elleri yavaşça saçlarımı bulduğunda çenesini başıma yaslayıp saçlarımı okşamıştı.
"Bu kadar bekletmemeliydin bücür"
"Sana ne demeli" diyip gülünce köpek sever gibi saçlarımı karıştırmıştı.
"Hey! Ben Eden değilim"
"Bundan sonra bu muameleye alışmalısın"
•••
Evveeett ilk one shot denemem umarım güzel olmuşturr
Beğeniye göre devamını getiririmDiğer bölüm kimle olsunn??🤭