Arkadaşlar ilk sahneler full Samuel ama ciddili sadece arkadaşız platonik yok sakın üzülmeyin lgkwlglwkfw
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Uzun zaman sonra Amerika'dan Kore'ye dönmüştüm. Kore'yi ne kadar sevsemde babamın şirket işleri yüzünden uzun süre dönememiştim ancak şimdi burada olduğum için derin bir nefes alabilmiştim. Burayı gerçekten seviyordum.
O sırada telefonumun çalmasıyla elimi çantama attım. Çantamın içi tüm evreni barındırdığı küçük çaplı sinir krizi geçirsemde telefonda yazan ismi görünce gülümsedim.
Samuel arıyordu. Onunla Amerika'dayken tanışmıştım ve gerçektende yakın arkadaşlar olmuştuk. Kore'ye döneceğimi ilk ona haber vermiştim ve o da Büyük Anlaşma sokağına gelmem için ısrar edip durmuştu. Bende reddetmemiştim.
Aramayı yanıtlayıp konuşmaya başladım.
"Alo"
"Kore'ye bir çıtır gelmiş diye duydum doğru mu?"
Söylediğine kıkırdayıp cevapladım
"Sanırım doğru hemde o çıtır seni çok özlemiş diye duydum"
"O zaman arkana dön"
Diyince şokla arkamı döndüm.
Hah. Kandırmış it.
"Komik misin sen?"
"Evt bence çok komiğim" diyip gülünce telefonu yüzüne kapattım. Tekrar arayınca ise açtım.
"Ne kızıyosun be burdayım cidden dön arkanı bak"
"Yemezler oğlu-" derken omzumdan ittirilmemle öne doğru sendeledim.
Gördüğüm manzara Samuel'in gülen yüzüydü.
"Napıyosun hayvan beni sokağındaki cüsseli heriflerden sandın galiba"
"Görüşmeyeli çıtkırıldımlaşmışsın"
"Bende sana aynısını yapayım kim kırılıyomuş gör" diyince ikimizde gülüp sarıldık.
"Seni bile özlemişim Sam"
"Dimi bende neyse seni çok havalı bi yere götürücem"
"Hadi bakalım"
"Sıkı giyin" diyince tekrar gülmeye başladık. Arkadaşlarımla akım olan videoları taklit etmek favori aktivitem olabilirdi.
Birlikte Samuel'ın arabasına binip sokağa doğru yola çıktık. Tabi yol sırasında ufak çaplı şarkı kaosu yaşanmış olabilir ama gayet huzurlu bi yolculuktu (değildi).
Arabadan indiğimde çemkirmeye başlamıştım.
"Of Samuel keko şarkılarına tüküreyim ne biçim müzik zevkin var"
"Asıl senin müzik zevkine bak be"
"Samuel bi baksana kulağıma" sahte bi telaşla sordum
"Nolmuş kulağına" diyip gerçekten endişelenmiş gibi yanıma yaklaşınca sırıttım.
"Müziklerin yüzünden kanamış olabilir bi kontrol etsene" diyip kafamı diğer tarafa çevirerek kulağımı yaklaştırıp güldüm.
Arka planda çemkirmeye devam eden Samuel'i duymuyordum. Arka plan dedim çünkü kafamı çevirmemle duvara yaslanmış şekilde durup gülümseyerek bizi izleyen çocuğu görünce başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü.
Çünkü çocuk çok yakışıklıydı ve ben bi saattir Samuel ile iğrenç bir kavga ediyordum. O an utancımdan kendime küfredip başımı Samuel'e çevirip susması için kaş göz yaptım.