Elimdeki poşetlerle toplantı salonuna giriş yaptım. Şu anda içeride tüm büyük anlaşma üyeleri olmalıydı ama kimin umrunda?
"Selamlar Büyük Anlaşma!" İçeriye canlı bir giriş yapmıştım ve herkesin gözü üzerime dönmüştü.
"Size atıştırmalık bir şeyler getirdim"
Diyip elimdeki ağır poşetleri yukarı kaldırmaya çalıştım. Dediğimi duyan birkaç kişi hariç tüm salon sevinmişti.
Jake oturduğu yerden kalkıp poşetleri elimden aldı. Jake ile 4 ay önce sevgili olmuştuk ve hâlâ daha üzerime titriyordu. Onun bu hallerine aşık olmuştum.
"Güzelim niye uğraştın bana söylesen yanına gelir taşırdım."
Söylediğinden sonra gülümseyip parmak uçlarımda yükselip kafasını okşadım. Bu hareketten asla vazgeçmeyeceğim.
"Toplantıda olduğumuzun farkındasındır umarım Yn" içlerinden biraz daha yaşlı olan bir herif konuşmuştu. Göz devirmeden edemedim.
Bu heriflerin Büyük Anlaşma'da olmalarından hoşlanmıyordum.
"Aman be moruk ne kastın tamam devam edicez toplantıya"
Söylediğimden sonra homurdanmıştı. Bana bir şey söylemeye cüret edemezdi zaten.
"Ha... saçmalık"
Herkesin dikkati elindeki bardağı sertçe masaya bırakan herife yönelmişti. Sadece mırıldandığını sanıyordu ama hepimiz duymuştuk.
Kollarımı birbirine çaprazlayıp konuştum.
"Saçma olan nedir?"
Söylediğime karşın ayağa kalkıp üzerime yürümüştü.
"Saçma olan senin buradaki varlığın küçük hanım"
Söylediğini duyan Jake adamın üzerine yürüyecekti ki elimi havaya kaldırıp durmasını işaret ettim.
"Hm benim adımı biliyor musun?"
"Elbette"
"Güzel. Ama ben senin adını bilmiyorum ve bilmeme de gerek olduğunu düşünmüyorum"
Sırıtıp devam ettim
"Ama sen benim adımı biliyorsun çünkü bilmemen imkansız. İşte aramızdaki fark bu. Şimdi kimin varlığının saçmalıktan ibaret olduğunu tekrar düşün istersen."
Adamın gözleri öfkeyle parlamıştı.
"No.4sün diye götün kalkmış belli ki! Bu sıralamayıda üsttekilere sırnaşarak mı elde etti-"
Cümlesini bitirmesine fırsat vermeden tekmemi suratına savurup yüz üstü yere düşmesini sağlamıştım. Ardından da üzerine çıkıp kol kilidine almıştım.
"Nasıl no.4 olduğumu sana göstermemi ister misin ha?!"
Kollarını biraz daha sıkmıştım ve bu onun acıyla inlemesine sebep olmuştu.
"Yn toplantıdayız" Sinu'nun sesiyle kendime gelip derin bir nefes aldım
"Bundan sonra birileriyle uğraşacaksan kendi dengin olduklarından emin ol aptal herif"
Kollarını serbest bırakıp üzerinden kalkmıştım.
"Merak etme yavrum arkadaşla daha sonra güzelce ilgileneceğim" diyen Jake masada oturan Jerry'e el işareti yapıp yerde yatan adamı götürmesini söylemişti.
Sanki birkaç dakika önce bir adamı yere sermemişim gibi Jake'in yanına oturmuş koluna koala misali sarılıp başımı omzuna yaslamıştım.
Omzunun üzerinden bana gülümseyip koluna sardığım ellerimden birini tutmuştu.
Karşımda oturup bize iğrenir gibi bakan Sam'e dil çıkarıp uyuz etmiştim.
Jake ile randevuya çıkmak için toplantının bitmesini bekliyordum ama lanet olası toplantıyı uzattıkça uzatıyorlardı.
Normalde toplantılarda konuşmaktan hoşlanmam ama o kadar saçma bi konuyu uzatmışlardı ki birden sinirle patladım.
"AY İÇİMİ ŞİŞİRDİNİZ! Sizin yüzünüzden sevgilimle randevuya çıkamıyorum! Şu bir saattir tartıştığınız mevzuyu şu şekilde halletseniz ya..."
Önerimi sunduğum zaman herkes birbirine bakıp onaylama mırıltıları çıkarmıştı o an hevesle Sinu'ya yavru köpek bakışları atıp bitirmesini istemiştim. Bakışlarımdan anlamış olacak ki sırıtıp toplantının bittiğini söylemişti.
Heyecanla yerimden kalkıp Jake'inde elinden tutup çekiştirmiştim. O da bana benimkiyle aynı gülümsemeyi sunup yerinden kalkmıştı. Bu sefer o önde beni elimden tutmuş dışarı çıkarıyordu.
Dışarı çıktığımız gibi beni kendine çekmiş, ellerini belime sıkıca sarıp başını omzuma yaslamıştı.
"Bir an hiç bitmeyecek sandım ama benim zeki sevgilim duruma hemen el attı"
Söylediğine karşı kıkırdayıp ellerimi sırtına yerleştirip sarılışına karşılık vermiştim.
Sonra aklıma gelen muzipçe fikirle ellerimi yavaşça sırtından indirdim ve
kalçasını sıkıp sarılışından kurtuldum ve geriye doğru kaçtım.
Onun yerinden sıçrayıp gören biri oldu mu diye etrafına attığı bakışlarla iyice kahkaha atmaya başlamıştım.
"Demek çok eğlendiniz küçük hanım... sizi yakaladığımda bende çok eğleneceğim"
Üzerime doğru koştuğunda küçük bir çığlık atıp bende koşmaya başladım. Hedefim 2 sokak ilerdeki parka kadar koşmaktı.
"Parka kadar koşuyoruz hayatım!"
"Ciddi olamazsın yn!"
"Çok ciddiyiiiimm!"
Gülerek koşmaya devam ediyordum ki nefesim tükenmeye başlamıştı neyseki park az ilerideydi biraz daha koştuktan sonra çimenlere varabilmiştim ancak ayağımın takılmasıyla yere yığılmam bir olmuştu.
"Ha...Sonunda yakaladım seni" nefes nefese kalan Jake'ten bir farkım yoktu ama kalan son nefeslerimi gülmeye harcıyordum.
Geri geri emekleyerek kaçmaya çalıştım.
"Gelme üzerime katil!"
Sırıtıp üzerime eğildi ve birden beni gıdıklamaya başladı. Zaten nefessiz kalmıştım birde üzerine beni gıdıklayınca iyice gücüm tükenmişti. Cidden o kadar koşturmaya iyi bir ceza seçmişti.
"Ahh.. haa..puhaha Jake... ölüyorum aha dur..."
Neyseki gıdıklamayı bırakıp yere yanıma oturmuştu. Ben zaten neredeyse baygın düşmüş gibi çimlerin üzerinde yatıyordum.
"Bunun bedelini ödeteceğim..."
"Tabi canım ödetirsin" diyip gülünce sahte öfkelenmiş bakışlarımı Jake'in üzerine diktim. Tabii bu onu daha çok güldürmüştü.
Yanıma yatıp kolunu başımın altına uzattı bende kafamı yüzüne doğru olan tarafa çevirip bir müddet yüzünü izlemiştim. Yüzündeki dikkatli bakışları hissetmiş olmalı ki o da kafasını çevirip bana bakmıştı.
"Neden öyle dikkatli bakıyorsun?"
"Yakışıklısında ondan"
Söylediğimi duyduktan sonra kısa bir an afallayıp başımı göğsüne doğru çekip görüş açımı kapatmıştı. Sanırım yanaklarının kızardığını görmemi istemiyordu ama görmüştüm ki!
"Sende çok güzelsin Yn... benim güzelimsin"
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞ KENDİ YAZDIĞIMA DÜŞTÜM ÇOK SOFT Bİ BÖLÜMDÜ
Umarım sizde beğenmişsinizdir🥹💞
Oylar bana😉🫶
