HAYALİ

37 28 13
                                    

Ne kadar dirensemde fayda etmemişti. Fakat bir süre sonra boğazımın rahatladığını fark ettim. "Bana bir daha katşı çıkarsan seni bu sefer gerçekten öldürürüm. Anladın mı!" Kafamı evet anlamında salladım. "İyi" diye konuşmasını bitirdi. Beni nasıl böyle yönettiğini bir türlü anlayamıyordum. Ama canım çok fazla yanıyordu. Ne zaman ona karşı çıksam bana istemediğim şeyler yaptırıyor. Küçükken hep düşünürdüm. Babam neden bana bu kadar kötü davranıyor. Bugün daha da iyi anlamıştım.
Babam beni hiç anlamak istememişti. O yüzden ben bu acıların hiçbirini çekmeyecektim. Annem benim yanıma benimle konişmak için her ne kadar gelse babam onu benden uzaklaştırmıştı. Bana arkadaşlarıda yasaklamıştı. Olmayan arkadaşlarımı...  Aslında bir dostum vardı. O küçük zamanlarımda aklımda bir arkadaş yarattım. Beni bugün öldürmek isteyen arkadaş. Onunla her gün oyun oynar sohbet ederdik. Ama ne oldusa

13 YIL ÖNCE

Bir misafir gelmişti . Fakat işin garip yanı misafirin bir oğlu da vardı. Babam o akşam ilk defa beni sevgili oğluymuşum gibi bir rol yapmıştı. Bana ilk defa o gün gülümsemişti. O sahte gülümsemesi bile benim içimi bir nebze olsa da ısıtmıştı. Babam bizim odama geçip sohbet etmemizi istemişti. Çoçuğu yanıma çağırdım ve odaya gittim. Bir tane oyuncağım tek vardı. Acaba çocuğa versem mi diye düşündüm. "Şey benim bir tane tek oyuncağım var. Ve bunu sana veremem, çünkü bunu bana annem aldı." Bunu veremezdim. Annem bana ilk ve son bir kez hediye almıştı. Ve bir daha alamayacaktı. Babam bu hediyeyi gördüğünde babamı bir gece boyunca öldüresiye dövdü. O gün durmadan ağladım. Babam anneme her vurduğunda annemin ağzımdan çıkan acı feryatlar benim gözyaşlarıma sebep oluyordu. Ertesi gün annem bize kahvaltı hazırlarken gözündeki o morlukları gördüm. Yüzündeki tokat izlerini gördüm. Annemin  her baktığımda ağlayacak gibi oluyordum ve yüzümü hemen çeviriyordum.

Çocuk pek dert etmeden "Sorun değil." dedi. Aradan biraz zaman geçti bizde o arada çok kaynaştık. O kadar kaynaştık ki çoçuk bana sünnetini bile anlattı. Terbiyesiz.
Çocuk annesi ve babası ile birlikte gitti. Onlar giderken arkalarından bakakaldım. Ailesi çok mutlu görünüyordu. Annesi ve babası çocuğun elinden tutu ve benim kendi ailemde görmek istefiğim sıcaklığı onlarda gördüm.

GÜNÜMÜZ
Fakat biz onlara göre çok zıt bir aileydik. Mutlu bir aile desen, her hafta babam annemi döverdi ve ben ağlardım. Annem desen, annem de babam gittikten sonra arkasından ne kadar beddua ne kadar küfür varsa ederdi. Bizim hiç sıcak bir ailemiz olmamiştı, benim hiç gülen bir yüzüm olmamıştı. Annem beni severdi fakat çok konuşmazdık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞİZOFRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin