12.Bölüm

23 12 18
                                    

Cengiz

Birkaç gündür bana bakan bir kız var. Fazla güzel. Kim olduğunu tam olarak bilmediğim için arkadaşlarıma söyledim. Adının Lidya olduğunu öğrendim. Bana ne için baktığını veya benden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmek istiyordum. Hoşlanmasa da onunla birliktelik yaşamak için teklif edecektim. Hayır diyecek tipten değildi.

Bende her kızın isteyeceği bir tipe sahiptim buda işimi kolaylaştırırdı . Açık sözlü olacaksak onu kullanacaktım. Arkadaşlarıma nereye gelmesi gerektiğini söyledikten sonra alt kattaki depoya gittim ve orada beklemeye başladım.

5 dakika sonra ayak sesleri duydum. Saklandığım yerden çıktım ki Lidya beni göremedi daha ileriye gidiyordu. Kolundan tutup kendime çektim. Çekmem ile ürktü. Fakat bağırmadı.

Eli boynumdaydı. Öyle dikkatli bakıyordu ki bana. Sanki beni ezberlemek ister gibi. Daha önce hiç görmemiş gibi. Fakat yanlış kişiyi sevdiğini bilmiyordu. Ben insanı kullanır atardım. Ben böyle alışmıştım. Çünkü sevmek veda etmekti benim için.

Beni seven kişileri böyle kendimden uzak tutardım öyle bir ders verirdim ki bir daha kimseye güvenmemeleri gerektiğini anlarlardı. Evet kötü birşey yapıyor olabilirdim. Hatta rezil olabilir,ağlayabilirlerdi. Ama onlara böyle davranmam güvensiz olmalarına neden oluyordu.

Bu şekilde olmamalı biliyorum ama bilmiyorum. Bazı şeyleri bilmiyordum...

Onunla 2 saat sonra otelde anlaştıktan sonra gitti. Bu deponun gizli yeri vardı. Hızlı bir şekilde arabama atladım. Otele varıp zaman kaybetmemek için aldığım kameraları yerleştirdim.
Kocaman gülümsedim.

Kameraları bilgisayara bağladıktan sonra sırtımı tek kişilik koltuğa iyice yasladım. Sonra aklıma acil çıkışta çıkmam gerektiğini düşündüm. Lidya beni suçlamak istediğinde elinde hiç bir delil olmayacaktı.

Lidya'dan önce kapıdan girdim. Beni gören çalışanlara ise rüşvet verdim. Her türlü kanıtı yok ettim.

Odaya giriş yaptıktan sonra Lidya'nın gelmesini bekledim. Kapı çaldı. Bu kadar erken geleceğini beklemeyerek gel dediğim de kapı açıldı. Fakat arkama bakmadım. Heyecan katmak istedim ama istediğim gibi olmadı. Çünkü gelen Lidya değildi.

Lidya'yı seven,yüz kez reddedilen bir çocuktu. Hatırladığım kadarıyla adı Murat'tı.

Buraya neden geldiği ile ilgili hiç bir fikrim yoktu. Kendisi yanıma yaklaşıp önüme bir zarf koydu. Önce zarfa sonra Murat'a baktım.

"Nedir bu?"

"Kör değilsen eğer para " Göz devirdim.

"Ne istiyorsun "

"Buraya ne için geldiğinizi biliyorum" gözlerini kameraya götürdü. Baş parmağıyla orayı gösterdi.

"Onu da,şuan kamera çalışıyor. Kamerayı ele geçirdim. Senden istediğim ve senin istediğin gibi Onu kullanmak. Fakat bundan gerisi bende. Kameralardan sizi izliyor olucam. İşin bitince uyuyor gibi davranacaksın. Ben gelicem sonra. Hem istediğini vermiş oldum. Zarfın içinde bir sürü para var"

Vahşi kediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin