PLAN 20 BÖLÜM

74 4 1
                                    

Gecenin ağzından...

Yaptığım plan basitti bir o kadar da detay içeriyordu ama doğru zamanda yapılan doğru hamlelerin hayat kurtardığını biliyordum. hazırlanan atlara ve adamlara baktığımda kaşlarım istemsizce çatıldı.

"Babanın üzerinde ki zırh altın mı?" Abelde baktığım yöne baktı. kral;  Abel, ben ve az sayıda ki adam bir kaç gündür şehre inmiş yapılacak işlerimizi halletmiştik. Tabi ben ne ara halletmişlerdi bilmiyorum ama oldukça pahalı duran zırhlar ve atlarda hazırlanmıştı.

"Evet, Ülkemizde bir gelenektir Kral altın zırh giyer bu taç gibi bir sembol." asılan yüzüme baktı

"ne oldu?" üzerime emaneten verilen metal zırha bahtım, kesinlikle hiç havalı değildi ve de rahat.

"BEN DE ALTIN ZIRH İSTİYORUM!" Abel önce şaşkınlıkla baktı sonrada diğerlerinin bize dönmesine sebep olacak sesli bir kahkaha atı

" sana iyiliklerin karşılığında ne istediğini sordukların da bunu söylemeliydin belki de!" alaylı sesine rağmen ben gayet ciddiydim

"Altın bir zırhı olabileceğini nereden bilebilirdim ki! üstelik bir  statü göstergesiymiş! ne yani şimdi ben daha düşük rütbeli miyim!" abel ciddi olduğumu anlayınca şaşkınlık oturdu yüzüne

"yani altın zırh mı istiyorsun?"

"Evet! bana alacak mısın?" sanki basit bir şey istiyormuşum gibi olan tavrıma yeniden güldü

"Gerçekten gösterişli şeyler seviyorsun?" bu bir sorumuydu? 

"elbette! üstelik artık bende bir kraliçe sayılırım " abel ne diyeceğini bilemiyormuş gibi baktı, sonra diğerlerinin de seslenmesiyle vaktin geldiğini anladık. önde kral, abel ve ben arkada da  bir düzine adamla yola çıktık, vakit gelmişti sonunda. kasabanın görünmesiyle Kral karşıda beliren kalabalığa iç çekerek baktı

"gerçekten de hazırlanmışlar, üstelik sadece bir kaç kasaba için." alayla  gülümsedim

" sıradan bir kasabadan bahsetmiyoruz, ve bilin diye söylüyorum kimse benden isteğim dışında bir şey alamaz, bir çöp dahi!" kralın kaşları havalanırken atımın iplerine asılarak hızlandım. adrian ve jackın yaşadıklarını tahmin edemiyordum. gerçi onları önceden uyarmıştım ama eminim kasaba halkı bir sabah uyandıklarında karşılarında topraklarını işgal etmek için gelen Premature askerlerini görmeyi beklemiyorlardı! asıl şoku Arphesusların dönüşünü öğrenince yaşayacaklardı o da başka bir konuydu! Hızlanan atlarımızla meydana girdiğimizde  igal için gelen kral ve askerlerinin bakışları üzerimize döndü. Üzerinde altın zırhıyla asıl ilgiyi çeken elbette Kral Frankti.  Altın zırhın önemi işte!  iyice yaklaştığımız kalabalıkta adrian, jack ve bir kaç tane kasabanın güvenliğinden sorumlu tuttuğumuz adamlarında bakışları üzerimize döndü

"Gece?" diyen jack şaşkınlık içerisindeydi. Adrian ağzı açık yanımdakilere bakarken ona göz kırptım ve beyaz atının üzerinde şaşkınlıkla Kral Frank ve bize bakan Kral Rİchard da baktım. onunda altın zırhı vardı!



" Selam vermek yok mu eski dostum Richard!" Kral Frankın sesinde ki alay duyulmayacak gibi değil di

"bu nasıl olur! Frank?" kral Richard girdiği şoktan kolay kolay çıkacak gibi görünmüyordu. yanında duran iki keşiş kılığında kasabaya gelen adama baktım, üzerlerinde gümüş zırhlar vardı tam tahmin ettiğim gibi yüksek rütbelilerdi, bana dönen şaşkın bakışlarına karşılık gülümsedim

" Henüz sizinle tanışmadık Kral Richard ben GANNİNİN LİDERİ GECE ALANBUĞRA!" Kral içine düştüğü şaşkınlıktan bir süre bakışlarını ayırarak bana döndü, en tatlı gülümsememi takındım

SAATWhere stories live. Discover now