0.5

238 25 0
                                    

Evime geldim ve kapıyı açıp içeri girdim. Anahtarı kenara koydum ve ceketi de kenara asıp salona gittim.

Salona girdiğim an durmam bir oldu. Hayır rüya görmedim.

"Gelmişsin sonunda."

"Evime nasıl girdin?"

Elindeki anahtarı kaldırıp gösterdi.

"Zor olmadı."

"Ne? Bunu nasıl yaptın?"

"Merak etme kopyasını falan çıkarmadım. Paspasın altına saklamışsın yedek olsun diye sanırım. Saklamak için iyi bir yer değil."

"Niye burdasın?"

"Sana en kısa zamanda kendimi affettireceğimi söylemiştim."

"Sana seni affetmem için bir şey olmadığını söylemiştim." dediğimde güldü.

"Ne oldu bir anda siz işlerini bıraktın?"

"Ne boksa."

"Sakin ol biraz."

"Olamam, ne istiyorsun?"

"Sadece bir akşam yemeği."

"Ne?"

"Sadece bir akşam yemeği yemek istiyorum. Sadece sen ve ben. Ne adamlarım ne de başkası olucak yanımızda söz."

"Seninle baş başa yemek yemek istediğimi kim söyledi?"

"Haklısın söylemedin ama ben zaten isteyip istemediğini de sormadım."

"Bir şeyleri zorla yaptırmaya çok meraklısın değil mi?"

"Bir nevi."

"Kendini zorla affettirebilecek misin?" dediğimde sustu.

"Doğru affettiremem. Yine de çok açım en azından yalnız başımıza olmasa da bir şeyler yiyemez miyiz?" dediğinde kendimi tutamayıp güldüm.

"Kafayı yiycem." dedim ve gülmeye devam ettim.

"Salonuna gelmiş gizlice girmiş ne bok yediği belli olmayan sicili şey gibi dolu olan muhtemel mafya babası oturmuş koltuğuna yemek yiyelim diyo ve ben hala gülüyorum."

"Ne güzel gül işte." derken onun da yüzü gülüyodu.

"GÜLÜNÜCEK Bİ DURUM MU?!"

"Pardon." dedi ve yüzü eski halini aldı.

"Nereye gidicez?"

"Söylemeden önce bir şey sorsam olur mu?"

"Sor."

"Evine gittiğin kişi kimdi?"

Then I Spill This Blood For You| HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin