oyle degil mi ufaklik

1.1K 118 28
                                    

"Evet açıklayın, dinliyorum."

Dişlerini sıkarken konuşarak arkasına yaslandı Chan.

Changbin'in yazdıklarından sonra sinirlendiğinden ne yapacağını şaşırmış, en sonunda da aptal arkadaşlarının hepsini  evine çağırmıştı.  Ona birer açıklama borçlu olduklarını düşünüyordu.

Her ne kadar Felix'e şuan ulaşamıyor olsalarda  -telefonunu piknik sepetine bırakıp kayıplara karışması sebebiyle- diğer üçlü girmişti kapıdan içeri. Zaten Chan Felix için daha ürkütücü bir karşılaşma planlanmıştı kafasında.

Salonda her biri bir yere yerleştiğinde gözlerini kendisinden kaçıran kuzenine çevirdi önce. Kaşları ister istemez çatılırken kollarını göğsünde birbirine bağladı.

"Hyunjin?"

İsmini seslendiğinde tuhaf bir yüz ifadesiyle -kabız olmuş gibi duruyordu- kendisine dönen bedenle devam etti. "Sen başlamaya ne dersin?"

Gerildiğini apaçık belli eden beden ellerinden biriyle ensesini kaşırken cevap vermişti.

"Hyung, üzgünüm."

"Böyle olacağını düşünemedik."

Chan yüzüne alaylı bir gülümseme koyup kaşlarını kaldırarak bakmıştı diğerinin suratına 'devam et' der gibi.

"Senin için endişeleniyorduk. Çok fazla çalışıyorsun, geceleri uyumuyorsun, sürekli ya evdesin ya da stüdyoda. Son zamanlarda daha da yorgun ve rahatsız görünüyordun."

Tek kaşını kaldırdı büyük olan:

"Siz de madem öyle biraz da biz yoralım mı dediniz?"

Diğerinin söyledikleriyle küçük olan elini kucağına indirip  kendi kendine parmaklarıyla uğraşmaya başlamış, gözlerini kaçırıp bakışlarını oynadığı parmaklarına indirmişti.

"Chan üzerine gitme, senin iyiliğini istedik hepimiz."

Changbin yanında oturan arkadaşının omzuna elini atıp hafifçe sıkmıştı.

"Ki zaten hesapta bu bebek de yoktu."

Jisung koltuğunda yayılıp kesmişti Changbin'in sözünü:

"Bebek değil, kedi bebek."

Chan 'ah değil mi bir de o var' diye içinden geçirirken gözlerini kapatarak burun kemerini sıkmış Changbin ise göz devirmişti sadece. Jisung'un söylediklerini yoksayarak devam etti konuşmaya.

"Hyunjin kedi sahiplendirme fikrini ortaya attı. Biz de evinde birinin sana arkadaşlık etme fikrine sıcak baktık sadece."

Ensesini kaşıdı sonra.

"Anlayacağın bize de biraz ani bir sürpriz oldu."

Chan tahmin ediyordu böyle bir durum oluşacağını aslında. Çünkü çocukluk arkadaşını tanıyordu. Felix... onun yüzünden böyle saçma sapan durumların içerisinde birçok kez bulmuştu kendisini. Ama ne yaparsın bir şekilde affettirmişti kendisini şimdiye kadar. Neyseki ne yapacağını biliyordu büyük olan.

Başını kaldırıp Hyunjin'e baktığında o da kendisine gülümseyerek bakıyordu.

"Küçük tatlı bir kediyle ilgilenmenin sana iyi geleceğini düşünmüştüm hyung"

Gözlerini kıstı büyük olan. Yüzü istemsizce gerildi. Sanki gülümsememek için büyük bir çaba gösteriyormuş gibi.

Daha fazla ciddiyetini koruyamayacağının farkındaydı zaten. Küçük  olan kendisine böyle yavru köpek gibi baktığı sürece dayanamayacağını da biliyordu. Bu hep böyle olmuştu.  Hyunjin ise diğerinin dudaklarının hafifçe kıvrılışını yakalar yakalamaz, gülümseyerek kuzeninin üzerine atlamıştı.

take to heart, minchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin