Jisung Minho'nun oyun oynadığını öğrendiğinde çok sevinmişti.Çünkü o tam bir oyun bağımlısıydı.Kendi stresini yatıştırmak için oyun oynayarak çıkış yolunu bulmuştu.Bu yüzden kendisi ile oynayacak birini bulunca kaçırmak istemedi ve Minho'yu kendi kafelerinde bir oyun gecesine davet etti.Minho'da durur mu sorar sormaz kabul etmişti teklifini.Jisung'a yakınlaşmak ona olan aşkı için mükemmel bir fırsattı.Tabi ki bu fırsatı değerlendirecekti.
Akşamleyin Minho onu hastaneden almaya gelmişti.Acil kapısının önünde beklerken bir kitap okuyordu.Jisung bir hastayı uğurladıktan sonra zıplar adımlarla mor saçlı gencin yanına geldi.
"Biraz daha bekle!Son bir hastam kaldı."
"Tamam ama bana bir söz ver.Oyun oynadıktan sonra erkenden yatacaksın."derken serçe ve baş parmaklarını havaya kaldırdı.Jisung'da serçe parmağını onunkine kenetleyip baş parmağını birleştirerek"Söz!Ne istersen o."dedi düşünmeden gülümseyerek.
Koşar adımlarla ilerlerken arkasına dönüp"Bekle!!"
"Tamam!"dedi gülen yüzüyle ve kitabın kapağını açıp okumaya devam etti.
Minho hastanedeyken Chan ve Seungmin'de Bay ve Bayan Joo ile yemektelerdi.Chan o kadar fazla içmişti ki zar zor ayakta durabiliyordu gözü bir şey görmüyordu Bay Joo'da ondan faklı değildi.Chan Seun'un Bay Joo ise karısının kolunda mekandan çıkarken
"Ahh kendimi kontrol edemedim ve Chan Hoca'yı sarhoş ettim."Chan elini savururken gülümser bir ifadeyle"Sarhoş değilim!Sorun yok!"diye bağırdı.Mekandan çıkmışlar ve kapının önüne gelmişlerdi.Birden Bayan Joo "benim içim rahat Seungmin onu evine bırakır."Hey Joo teyze benimle alay mı ediyorsun?" "Seungmin yeğenim de tel taktırmak istiyor neden onu Doktor Chan ile tanıştırmıyorsun?"Seung biraz kıskanmıştı istemeye istemeye"Bu harika olur.Sonuça Chan Hoca'nın hizalama becerisi mükemmel."Chan'da ona bakarak yavaşça kafasıyla onayladı.
"Dr.Chan sana yeğenimin instagramını göndereceğim isteğini kabul et.""tamam."Seungmin şaşkınlıkla Chan'a bakıyordu kabul edeceğini hiç düşünmemişti içi içini yiyordu.Chan cebinden telefonunu çıkardı ve uygulamaya girip bildirimleri açtı kabul etmeye çalıştı ama olmuyordu.Seung yüzünü buruşturdu çünkü kabul etmesini asla istemiyordu. Sen
Chan kabul tuşuna bastığını sanıyor ama boşluğa bastığının farkında değildi.Kahve saçlı genç hafif bir sinirle"Senin için yapmamı ister misin?"derken kabul tuşuna basıverdi.Chan ise sarhoşluğun verdiği gülme hissiyle"Teşekkürler Seung."
"Seungmin hadi sen Chan Hocayı evine bırak biz de gidelim."
"Tamam bırakırım."dedi ve tekrar Chan'ın koluna girdi Seung
"Görüşürüz Seung ve Chan Hocamm!""Güle güle diyerek el salladı ve beraber yürümeye başladılar.Chan sallana sallana Seungmin'in kolunda yürüyordu birden durarak "Seungmin!Düz yürü!"Kahve saçlı genç kıkırdadı Chan'ın bu haline.Sonunda sallana sallana arabaya gelmişlerdi.
Seung kapıyı açtı ve Chan'ı içeri oturttu.Kendisi de bindi ve emniyet kemerinin askısını çekerek taktı.Chan'da takmaya çalıştı ama sarhoşluktan gözü bir şey görmüyordu takmayı denedi ve sonunda askıyı elinden kaçırmıştı."Chan yardım edeyim."derken bir elini Chan'arkasından diğerini de ön tarafından geçirdi arkadan kemere asıldı Chan onun derin siyah gözlerinde gömülmeye mahkum kalabilirdi o kadar güzeldi ki..Seung tam ona bakacakken kendisine baktığını gördü onun zeytin gibi güzel gözlerinde gerçekten yıldızlar parlıyordu onun gözlerinin güzelliği yüzünden kalbi teklemeye başlamıştı.Göz temasını ilk bozan Seung olmuştu."Neden böyle gerildin?Ne oluyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf,Chanmin
FanfictionÜnlü ve o kadar da yakışıklı bir diş hekimi olan Bang Christopher Chan'ın uğraşması gereken bir hasta vardı...