gariplik (gay) :yeosm:

2

Sizi çıtırlık bir bölümle baş başa bırakıyorum

Bay'ın sözleri her ne kadar beni üzsede söylediği o son söz cidden canımı çok yakmıştı ne zamandan beri onun gözünde bu şekildeyim, acaba bir yanlistami bulundum öyle olsa bile gelir söylerdi... 
sessizce peki diyerek dışarı çıktım

•15 dakika sonra•

Markete vardığımda tatlı reyonuna gittim birkaç tane çikolata aldım bay çikolatalı sütü çok sevdiği için onada süt aldım belki aramızdaki kırgınlığı bitiririz bu akşam
İçiçek reyonuna gittim amacım su almaktı 
fakat yanda alkol şişelerini gördüm hayatımda hiç içmedim... her neyse diyerek su alıp kasaya doğru gittim ödemeleri yapıp çıktım hava yavaştan kararıyordu oti'nin evine doğru yürümeye başladım aslında oraya gitmenin sebebi herkesin orada olması
Yolda ilerlerken bir yandanda çikolatami yiyordum
Bittiğinde çöp kutusuna atmaya gittiğimde yerde bir bileklik vardı çöpümü atıp bilekliği elime aldım sağ sola baktım fakat kimseler yoktu belki düşürenin sahibi burdadir diye ama sadece ben vardım acaba kasıtlı bir şekildemi atıldı?!

Hava cidden fazlasıyla kararmıştı ve esiyordu bilekliği hızlıca cebime koyup evin yolunu tuttum
Eve doğru giderken kapının önünde iki kişi vardı dikkatli baktığımda birisi lang digerisini ise daha önce hiç görmemiştim
Kül Sarısı saçları vardı açık tenli ve kısa boylu birisiydi tahminime göre trans birisiydi ne kız nede erkek görünümüne sahipti ben bunları düşünürken birden o çocuk lang'a sarıldı aslında bunda bir sorun yoktu lang'in bir tanıdığı yada arkadaşıdır diyerek onlara doğru yürümeye hamle yaptığımda o çocuk birden onu öptü kaynar sular başımdan aşağı dökülmüştü resmen umuyordumki lang onu itip benim sevgilim var diyicekti fakat oda öpüşmeye karşılık verdi bu seferde ikinci darbeyi almıştım o beni aldatıyordu demek oyüzden sabah bu kadar sert davranıyordu hayatında başkası vardı
Aslında şimdi oraya gidip hesap sormam gerekiyor ama ben kendimde o gücü bulamadım
elimdeki poşet yere düştü sesini duymuş olucaklarki kafalarını bu tarafa çevirdiler gözleri ilk poşeti ardından beni buldu sinirden ellerim titriyordu gözlerimde ağlamaya hazır bekleyen yaşları serbest bıraktım
"Senden nefret ediyorum LANG" eli ayağı birbirine dolanmisti
"Din açıklayabilirim"... "Din Dinnn"!
arkamda seslenmesini duymama rağmen
Koşuyordum nereye gittigimi bilmeden koşuyordum ağlıyordum nefesim kesilen kadar koştum sonunda durduğumda kimsenin olmadığı ıssız bir sokaktaydım