Jisung'
Minhonun iki saat sonra hazırladığı yemeği yiyip salonda oturuyorduk.
"Sıkıldım..."
"Felixi çağır oturun güzel güzel"
"Okulda değil mi"
"Bilmiyorum en son hyunjinle tuvaletten çıktılar sonra okuldan çıkıyorlardı"
İmalı imalı konuştuğunda güldüm.
"Doyamiyorlar birbirlerine"
"Hmm bende sana doyamıyorum ama işte"
"Of minho her konuyu bize getir zaten,ver telefonunu"
Telefonunu uzattiginda alıp felixi aradım. Kısa sürede açmıştı.
"Alo efendim"
"Felix ben Jisung"
"He noldu Jisung"
"Bize gelsene"
"Hangi size,yani annenlerin eve mi yoksa minhonun evine mi"
"Minhonun ev"
"Tamam hyunjinle geliriz simdi"
"Tamam görüşürüz"
Kapatıp geri verdim. Minhonun yanaklariyla oynamaya başladığımda yüzüme boş boş bakmaya başladı.
"Niye öyle bakıyorsun"
"Çok güzelsin"
"Teşekkürler"
Kikirdayip sıkmaya devam ettim yanaklarını. Çok yumusaklardi.
"Ahh! Yavaş güzelim"
"Özür dilerim..."
"Sorun yok da çok sıktın"
Acıyan yeri optugumde sırıttı. Zil çalınca kalkıp kapıyı açtı.
"Hoşgeldiniz gençler,geçin"
"Hoşbulduk ihtiyar PAUAHVDSNWLXBSİ"
"Hyunjin"
"Şakaydı enişte"
Felix yanıma gelip sarıldığında bende sarıldım.
"Hoşgeldin felixim"
"Hoşbuldum jiss"
"Ee napiyonuz"
"Boş boş oturuyoz amina koyayım yapicak bişey de yok"
"Şşh Jisung küfür etme"
"Sen buna küfür diyosan onun dediklerini görmemişsin hyung"
"Abartma be"
"Parkta küçük çocuk salıncaktan indirdi diye sulalesinde doğmamış çocuğa bile sövdün"
"Hakliydim orda"
"Lan bidk"
Minho bir anda koltuktan kalktığında hepimiz şaşkın gözlerle bakıyorduk.
"Farketti Felix,sıçtık"
"Siz? Çantalar? Lan yürüyün gidin okula"
İkiside kapıya koştuğunda Felix geri geldi.
"Enişte Jisungu alsak"
"Felix!"
Geri kaçtığında minho da oturdu.
"Ugrasmasana ya sunlarla"
"Hoşuma gidiyo napiyim"
"Neyse ben odama çıkıyorum"
"Tamam bebeğim"