◾4◾

4 1 0
                                    

Mitski dinleyin
_______________________________

Yatağında uzanırken kapının tıklandığını duydu jisung. Seungmin olduğunu düşündüğü için bağırdı.

"Gel"

Arkası hala dönüktü. Düşünüyordu. Neler olacağını düşünüyordu. Evine nasıl döneceğini, eğer dönmezse ne yapacağını düşünüyordu.

"Jisung"

Duyduğu ses ile kaskatı kesildi. Seungmin değildi, minhoydu gelen. Aptaldı, neden kim olduğunu sormamıştı ki?

Hemen toplanıp yorganı iyice üzerine çekti. Yatakta otururken elleriyle oynuyor, minhoya bakmıyordu. Neden geldiğini az çok anlamıştı. Minho hep böyle olmuştu. Yanlış yaptıysa düzeltmeden durmazdı.

"Özür dilerim, bir anda daldım. Rahatsız etmek istememiştim. Sadece, bilirsin geçmiş insanı pek bırakmaz."

Ayaktayken söyledi minho. Ve ekledi. "Ayrıca bir şey konuşmak istiyorum, eğer sende istersen"

"Olur, otur istersen"

Şaşırdı minho. Kendisine yaklaşmasına izin vermesini beklemiyordu. Gidip yatağın ucuna oturdu.

"Ne konuşacaksın?"

Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı minho.

"Senden isteyeceğim şey için özür dilerim, tamamen bencillik. Belki istemeyeceksin, belki bağırıp çağıracaksın. Sadece konuşmak istiyorum. Konuştuktan sonra ne istersen yap bana, ama jisung böyle olmuyor. En azından yeni tanışıyormuş gibi davransak, bu kadar tedirgin olmasak birbirimize karşı. Rahat olmanı istiyorum, seni rahatsız etmek istemiyorum. İhtiyacın olduğunda bir arkadaşın gibi yardım etmek istiyorum. Benden çekin istemiyorum. Belli ki rahatsız oluyorsun. Sadece kendini kasma, tek istediğim bu. İstediğini giy, ne bileyim gül, eğlen. Ve bunları rahatlıkla yap. Kendini rahatsız hissederek yapma. Lütfen yapma"

Güldü jisung. Sadece güldü.

"Hiçbir şey olmamış gibi davran diyorsun yani"

"Rahat hissetmen için bir nevi öyle diyorum"

Uzun süre sessiz kaldı jisung. Ne diyeceğini düşünüyordu. Evet dese, her gece zır zır ağlayacaktı. Hayır dese, böyle ızdırap çekmeye devam edecekti.

"Peki, dediğin gibi yapalım. Hiçbir şey olmamış gibi davranayım. Aynı eskiden senin yaptığın gibi"

Buz kesilmişti minho. Tam kendini açıklayacaktı ki jisung devam etti.

"Fakat bir gün kendimi tutamayıp patlarsam, işte o zaman ne olur bilmiyorum. Şimdi çıkabilirsin."

.

.

.

Mutfaktaydı, her zaman olduğu gibi. Düşünüyordu. Elinden başka bir şey gelmiyordu çünkü. Önüne aldığı atıştırmalığı yiyordu.

Yaparken yanına seungmin geldi. Ne soracağını biliyordu jisung.

"Minho yanına mı geldi?"

Onaylarcasına başını salladı jisung. Tekrar sordu seungmin.

"Ne konuştunuz?"

"Hiç, yanıma gelip özür diledi. Daldığını ve bilerek rahatsız etmek istemediğini söyledi."

Kaşlarını kaldırdı seungmin. "O kadar uzunca sadece bunu mu söyledi, yoksa kavga falan mı ettiniz? Gerçi sesiniz falan duyulmuyordu"

"Sonra birkaç şey söyledi ama çok önemli değil, boşver"

Gods - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin