spring day :: taekook ✓

on beş

sezon finali🎂

tabii ki şaka bir yıl önce kaldırmışım daha yeni yükleyeme başlamışım ne sezon finali

çok uzun olmaz bence bu fic ömrü kısa gibi hissettim güzel bir yerde güzel bir şekilde bitmesi dileğiyle

iyi okumalarr!

bu arada ciddiyum ne oy ne yorum adam akilli yok boyle olunca motivem dusuyo ve kotu bi fic yaziyomusum gibi hissediyorum lutfen yorum yapmasaniz bile oy verin

Jungkook;

Odadan çıktım, Taehyung koltukta öylece oturup yeri izliyordu. Yanına gittim. "Neden uyumadın?" Dedi, "Biraz kendini mi düşünsen sen neden uyumadın saat iki." Dedim güldü, "Uykum yok, nerede hata yaptığımı düşünüyorum sadece." Dedi "Hata sen de değil bunu biliyor olman gerekli. O mışıl mışıl uyurken burada kendini yıpratman kendine haksızlık." Dedim. "Arkadaşını değil beni savunuyorsun." Dedi ve güldü. "Sadece gerçekçiyim. Bir yerlere çıkacaktım gelmek ister misin içer kafa dağıtırız." Dedim.

"Bildiğim bir yer var gidelim." Dedi onayladım zaten üstümü değiştirmemiştim o da aynı şekilde ikimizin de modu o kadar kötüleşmişti ki üst değiştirmeye vakit bulamamıştık. 21 Marttan beri burdaydık bugün 8 Nisandı iki hafta geçirdik ve Taehyung çok iyi bir insandı güzel duygular hissedebilen birisiydi, sadece çok yanlış insan seçmişti.

Bara geldiğimizde Taehyung her zamankinden dedi ben de aynısından söyledim içecekler çok hızlı geldi. "Jungkook, sakın sarhoş olma yoksa garip şeyler söylüyorsun." Dedi gülerek. "Ayy geçen sefer ne dediğimi hiç hatırlamıyorum kusura bakma." Dedim ağzımı kapatarak seks teklifi bile etmiş olabilirdim gerçi daha önce hiç öyle bir şey yaşamadım ama bilemezsin karşındaki adam yunan tanrısı gibi olunca her şey olabilir.

"Eniştem olmasan seninle çıkardım demiştin." İçkisinden bir yudum daha aldı, "Yalan değil hala aynı düşünüyorum." Dedim gözlerime bakarak bardağı masaya bıraktı ve yanağıma dokundu. "Olamaz sanırım şimdiden sarhoşlaştın." Dedi istemsizce güldüm. "Artık enişten değilim." Dedi sonra "Biliyorum ama bir erkeğe karşı his besleyemezsin." Dedim, "Nerden çıktı o? Bilemezsin." Dedi güldüm.

"Öyle söyledin her zaman söylüyordun." Dedim. "Her şey seninle tanışana kadardı sanırım." Diyince şok içinde gözlerine baktım Taehyung benden hoşlanıyor muydu? "Bunun anlamı..." Sözümü bitiremeden kesti cümlemi. "Bunun anlamını henüz ben de bilmiyorum, şu an hyejin ile gideceğin için mutsuzum iletişimi kesmek istemiyorum, sonraki baharı yalnız geçirecek olmak bana kötü hissettiriypr o yüzden sonraki baharda sen gelir misin? Hem numaram da var sen de konuşalım olur mu?" Onu onayladım, mutlu hissetmiştim haftalardır içimde tuttuğum his sonunda patlamıştı dudağının kenarına öpücük bıraktım bir şey olmadı güldü ve içkisini içmeye devam etti.

"Saçlarını neden kırmızı yaptın?" Dedi beklemediğim anda sorunca şaşırmıştım. "Bilmem, sanırım canım istedi özel bir anlamı yok yani güzel değil mi?" Dedim, "Hayatımda gördüğüm en güzel saçlar." Dedi anlamıştım yavaştan sarhoş olmaya başlıyordu benim kafam da sallanıyordu.

"Bu şekilde nasıl araba süreceğiz?" Dedim sarhoşça güldü, "Sürmeyeceğiz, araba yerine başka bir şe" Cümlesini bitirmesine izin vermeden ağzını kapattım ne demek istediğini anlamıştım.

"Taehyung pişman olacağın şeyler söyleme ve yapma." Dedim, "Hala daha kafam biraz yerinde Jungkook ayrıca sarhoş olsam bile yaşadığımız her anı saniye saniye hatırlatırım hem güçlü bir hafıza sayesinde hem de sana verdiğim değer yüzünden." Dedi.

"Neden bana değer veriyorsun? Birkaç gün önce senin için sinir bozucu gay bir arkadaş değiş miydim şimdi ne değişti?" Dedim, gözlerime baktı derince. "Seni tanıdım. Güzelsin, tatlısın ve değer bilen birisin ve gözlerin çok farklı." Gözlerim çok mu farklı?

"Ne gibi bir fark bu?" Dedim merakla ona yaklaştım. Güldü ve dudaklarıma bakmaya başladı, sonra gözleri yine gözlerime değdi. "Kocaman ve parlaklar ve sanki bana bakarken daha çok parlıyor, çok güzel hissettiriyor kalbim bi hoş oluyor." 'Kalbim bir hoş oluyor.' Diyince kahkaha attım. Çok tatlıydı ve benim de kalbim hoş olmuştu.

Gece bir süre daha içtikten sonra araba süremeyecek halde olduğumuz için barın üst katlarındaki odalardan birini kiraladık. Odaya girdiğimizde yalıtımın kötü olduğunu fark ettim yan odadan gelen inleme seslerini duyunca Taehyung'a döndüm fakat o üstünü çıkartmaya uğraşıyordu.

"Ne yapıyorsun?" Dedim biraz yüksek sesle, "Üstümü çıkartıyorum, çok sıcak böyle uyuyamam." Dedi, kırmızı çarşaflı iki kişilik yatağa baktığımda bir an aklımda belirmemesi gereken görüntüler oluştu Taehyung ve benim hakkımda.

"Neler düşündüğünü biliyorum, gerçekleştirmek ister misin?" Dediğinde korktum. "Bir şey düşünmüyorum?" Dedim şaşkın bir ifade ile güldü. "Merak etme benim de aklımdan aynı şeyler geçti ama sanırım yapmamız doğru olmaz." Dedi, aslında onu muhtemelen bir daha göremeyecektim, üniversiteyi burada kazanamazsam asla göremeyecektim.

Cesaretimi topladım, dudaklarına ufak bir öpücük bırakıp geri çekildim. "Seni bir daha göremeyebilirim içimde kalmasını istemedim." Dedim, sorun yoktu. Taehyung'un sevgilisi yoktu. Taehyung bana yaklaştı ve beni daha sert bir şekilde öpmeye başladı.

Kalçalarımı kavrayıp beni kucağına aldı ve duvara sıkıştırdı. Yan odadan gelen inleme sesleri yüzünden durum oldukça garipleşmeye başladı, dudakları boynuma doğru indi ve öpmeye başladı çok gergindim bu doğru değildi ama engel de olamıyordum.

Tekrar dudaklarımız buluştu yine sert bir şekilde öpüşürken elleri tişörtümün eteklerini tuttu tam kaldıracakken geri çekildim. "Dur, bekle." Dedim geri çekildi ve bana bakmaya başladı. "Bunu net bir şekilde hatırlayacağımız zaman ayık kafayla yapalım hem daha aramızda doğru düzgün bir ilişki yok daha çok erken lütfen anlayış göster." Dedim güldü ve gözlerimin içine baktı. "Haklısın." Dedi ve beni kucağından indirdi.

Yatağa yattığımızda telefonumu elime aldım. Saat ikide Hyejin bir mesaj atmıştı. "Yarın uçak biletini akşam 7'ye aldım Seul'de son dakikalarını geçirmen için benim de görüşecek birkaç arkadaşım var bir daha geri dönmeyeceğiz." Yazmıştı.

"Yarın saat 7'de uçakta olacağım, o saatte kadar beraber olmak ister misin?" Dedim, "Çok isterim." Dedi ve gülümsedi ona sarıldım ve öylece uyuduk.