~4~

1.8K 282 161
                                    

Jisung bahçesine girdikleri eve, kocaman açtığı gözleri ile bakıyordu. Ev doldukça güzel görünüyordu. Minho açılan garaj kapısı ile garaja girmiş, arabasını diğer arabalarının yanına park etmişti. Jisung arabadan indiğinde gördüğü 8 tane lüks hatta aşırı lüks araba ile şok olmuştu.

"Hyung, boksörler bu kadar çok kazanıyor mu?"

"Maçlardan aldığım yüklü bir miktar var. Onun dışında şampiyon olduğumda oldukça büyük paralar alıyorum. Bir de maçların yayınlarından belirli bir komisyon alıyorum. Bunlar sadece bokstan aldığım para. Benim çok fazla marka anlaşmam var. Her bir markadan milyonluk kazanç elde ediyorum. Bir de emlak zenginiyim."

"Emlak zenginiyim derken, o ne alaka?"

"İlk zamanlardan itibaren paramı partilere, gereksiz şeylere harcamazdım. Sürekli ev, arsa, bina, apartman alırdım. Öyle böyle derken bir baktım ki emlak zengini olmuşum. Düşün artık onun için çalışan ayrı bir muhasebecim var."

"Çok iyi bir şey."

"Bence de öyle ama Chan öyle olmadığını söylüyor. Yemediğin paranın önemi yokmuş. Şimdi ondan çok daha kazanıp daha çok yiyorum ama hala aynı şeyi söylüyor."

"Bozuk plak gibi?"

"Duymasın ama aynen öyle. Bu arada senin ehliyetin var mı?"

"Hayır hyung?"

"Öylesiyse sana acil bir ehliyet alalım. Okula toplu taşıma ile gitmeni istemem."

Jisung, Minho'nun cömertliği karşısında gülümsedi. "Biraz panik biriyim."

"İlk etapta sakin bir yerde birlikte çalışırız, sonra seni kursa yazdırırım olur mu?"

"Olur hyung"

Minho, Jisung'a sıcak bir gülümseme verip, "Hadi eve çıkalım."dedi.

Jisung yabancısı olduğu evi incelerek geniş salona geldi. Üst kattan iki taraflı inen merdivenler bile oldukça havalı ve etkileyiciydi. Kocaman salonda oldukça geniş koltuklar vardı. Jisung en büyük  koltuğa baktığında rahat on kişi oturur diye düşünmüştü.

"Şimdi şöyle bir şey var. Ev çok büyük ama öyle yığınla odası yok, yani genelini hobi odası olarak kullandım. İki misafir odası var, onları annemler ve arkadaşlarım kullanıyor. Senin için bir tane çok geniş bir odam var. O odayı tamamen senin zevkine göre döşemek istiyorum. Ben valizleri bir yere koyarken sen odan için istediğin renkleri seç."

"Ay çok zor bir şey ama bu! Ben çok kararsız biriyim."

"Bence oldukça zevkli birisin. Kıyafetlerini gördüm tarzın oldukça iyi. Renklerden, modadan anlıyorsun."

"Ama hyung sen beni inanılmaz şımartıyorsun, çok çabuk alışırım ben buna." Cümlenin sonuna doğru kısık sesle konuşsa da Minho onu duymuştu.

"Şşş sadece mutlu ol ve istediğin kadar şımar. Senin için her zaman burada olacağım." O esnada çalan kapı ile Minho kapıya gitti. Yemek siparişlerini alıp ödemeyi yaptı ve salona döndü. Jisung ise gülümsemesini engelleyemeden Minho'nun telefonundaki uygulamadan renk seçiyordu.

"Ben valizleri üst kata çıkarayım, sen de şuradaki masaya yemeklerimizi hazırlar mısın?"

"Tabi hyung mutfak nerede?"

"Şu koridoru takip et, koridor sadece mutfağa açılıyor."

"Tammam" Jisung'un şımararak söylediği kelime Minho'yu güldürmüştü. Minho üst kata çıkarken Jisung ise gelen yemek paketlerini almış ve mutfağa doğru ilerlemişti. Koridor geniş ve kısaydı. Mutfağa girdiğinde asıl şaşkınlığı burada yaşamıştı. Muntazam şekilde temiz ve düzenli bir mutfak onu karşılamıştı.

King of the ring/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin