"Her gece kalçalarımı başka erkeklerin kasıklarında kıvırırken, onun bana nasıl büyük bir açlıkla baktığını görüyorum, Park. Evet, evet! oda beni istiyor ve kendi isteğimle ona gitmemi istediğinin farkındayım."
Şımarık bir kıkırtı çıktı dudaklarımın...
Loş ışığın aydınlattığı odada, ince parmaklarımın arasında duran ve yarısına kadar kırmızı şarap ile dolu olan bardağa bakıyordum. Yüzümde hoşnut bir gülüş ile kırmızı şarabımdan yudumluyordum. Çakır keyif olmamdan dolayı gözlerim ara ara kapanıyor daha sonra onu hayal ederek arsız bir gülümsemeyle tekrar gözlerimi açıyordum.
Imm, rüyalarımda bile beni zirveye çıkaran o adam...
Her akşam, o kuzguni siyahlarıyla önce;
Dans ederken ona arsızca bir gülümseme sunan dudaklarıma,
Her akşam başka bir kemere ihtiyaç duyan belime,
Daha sonra yine her akşam başkasının kasıklarında kıvıran kalçalarıma,
Bir sanatçının eserine dikkatlice bakması gibi bakıyordu.
Bakışları çok iddialıydı.
Eğlenen gözlerim, hemen karşımda tıpkı benim gibi şarabından yudumlayan arsız arkadaşıma döndü. "Jimin..." Kısık sesimle onu çağırdım. Sarhoş bakışları anında beni buldu. Dudaklarının arasından mırıldandı. Şarabımdan son yudumumu alıp masaya sertçe bıraktım. O adamı ona anlatmak istiyordum.
"Onu fark ettin mi, Jimin?'
Sorduğum soruyla kaşlarını hafif çatıp, 'hayır' dercesine başını iki yana salladı. "O kim?" Sırtımı geriye yasladım. Taktığım korse artık nefes almamı zorlaştırdığı için ipleri çözmeye başladım. Ağzımda ki şarabın tadı biraz olsun geçsin diye hafif şapırdattım. Korsenin ipini çözüp tamamen kurtuldultan sonra belimi hafif kaldırıp korseyi diğer tarafa attım.
"Onu nasıl fark etmezsin seni puşt."
Dediğinde gülmüş ve oda şarabından son yudumu alarak masaya koymuştu. Fakat o benim aksime bir bardak daha içmek istemişti. Gözlerimi devirdim, başımı geriye atıp tavanı izledim bir süre, derin nefes aldım.
"Nasıl birisi?"
Gözlerimi kapatıp onu hayal etmeye başladım. O ağız sulandırıcı adamı hayal ettim.
"O..."
Yutkundum.
"Nasıl anlatsam, çok farklı bir aurası var."
Başım bu şekilde ağrıdığı için başımı hafif yana doğru yasladım. Çakır keyif olduğumdan bazen durgunlaşıp sonra tekrar sözlerime devam ediyordum.
