0.1 "2017 İlk Karşılaşma"

45 8 117
                                    

İnci Yıldırım :

Çocukluğumdan beri ailem tarafından hiç sevilmedim,bu ne kadar canımı yaksada artık zamanla bu duruma alışmıştım.
Ailem hep benden 2 yaş küçük olan erkek kardeşimi sevmiş ve ona iyi davranmıştılar.
Belkide o doğmadan önce beni az da olsa seviyorlardı.Bu hayalime hep inanmak istemişimdir ama hayat bu hayalimin gerçek olmadığını çok acı bir şekilde bana gösterdi.

Ailemin gözünde ben onların kendi evlerinde nefret ederek büyüttükleri hizmetçileriydim.
Evin bütün işlerini ben yapıyordum. Yemek konusunda çok ama çok seçiciydiler, ama gel-gör ki , yemeği de ben pişiriyordum.

Onlara boyun eymek istemiyordum ama eğer onlara baş kaldırırsam beni sokağa atıcak kadar zalim ola bilirler.Bu yüzden elimden bir şey gelmiyordu. Tek çarem derslerimi iyi okuyup üniversiteye girmekti. Oraya girince ne yapıcaksın? diyorsanız.
Üniversitenin yatakhanesinde kalıp, kendime iş bularak hayatıma devam edicek ve sözde Ailem olucak insanlarla bir daha görüşmeyecektim.....

5 Şubat 2017

Bugün günlerden Pazartesi olduğu için sabah erkenden uyanmış, kahvaltı hazırlıyordum.
Neredeyse yarım saate her şeyi hazırlayıp masaya yerleştirmiştim.
Son olarak demlenen çayında altını kapattıktan sonra kendimede sandviç hazırlayıp streç filme sardım ve mutfaktan çıkdım.
Yukarıdan sesler geliyordu,birazdan gelip kahvaltılarını yaparlardı.

Bende odama gidip okul için hazırlanmaya başladım.Elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra banyodan çıktım ve hemen okul üniformamı giydim. Sıra saçlarıma gelmişti saçlarımı hep ördüğüm için ,farklılık olsun diye yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Çantamın da içini doldurup evden çıktım ve otobüs durağına doğru yürümeye başladım.

Durağa varınca eski okulumda aynı sınıfta okuduğum en yakın arkadaşım olan Yoncayı gördüm.
İster - istemez yüzüme bir gülümseme yerleşti.Yoncayla çocukluk arkadaşıydık hatta eskiden aynı mahallede oturuyorduk.Babamın işi yüzünden başka bir mahalleye taşınmak zorunda kalmıştık. Aslında geçen yıla kadar aynı devlet okulunda okuyorduk ama benim notlarım okuldaki diğer çocuklardan daha iyi olduğu için özel okulların birinde burs kazanmıştım.

Şimdi o okulda okuyordum.
Hayatımda şansımın yaver gittiği nadir zamanlardan biriydi bu okulda burs kazanmam.
Bu okulu kazandığım için çok mutluydum ama okuldakı çocuklar sırf burslu okuyorum diye bana iyi davranmıyor,beni küçümsüyorlardı.
Ancak onları kafamı takmıyor sadece derslerime odaklanıyorum, sanki bana çokta lazımdı onlarla arkadaş olmak.Gerizekalı zengin veletleri.

Yonca benı görür görmez hemen sıkıca sarıldı.Bende aynı samimiyetle ona sarıldım.Ve sohbet etmeye başladık.
Onunla ne zaman konuşsam kendimi çok iyi hissediyordum.

Okula giden otobüsün yaklaştığını görünce Yoncaya sarılıp vedalaştım ve otobuse bindim.

Otobüs okula yakın bir yerde durunca indim ve okula doğru yürümeye başladım. Okulun bahçesine varınca etrafa bakındım ama Gerizakalı Özgür ve tayfasını görmedim.
Özgür kim? diye soruyarsanız kendini okulun kralı sanan, kendinden zayıflara güç gösterisi yapan salağın teki.
Her neyse herhangi bir zengin bebesiyle karşılaşmadan sınıfa gitsem iyi olucak.

Okula girdim ve sınıfımın olduğu kata gitmek için merdivenlere çıkıyordum ki,bu zaman biri bana hızlıca çarptı. Çarpmanın etkisiyle merdivenlerden düştüm.
Neyse ki çok bir şey olmamıştı sadece dizim çizilmişti. Keşke çarpanın yüzünü görseydim gerızakalı çarpıp birde yardım etmeden kaçıyor.Gerçi ben ne yardımı bekliyorum, sanki onun çokta umrunda bana bir şey olup olmaması.

Geçmişin Karanlık Gölgesi Where stories live. Discover now