uno

47 4 0
                                    

Merhaba

Bu filmi izleyin izlettirin o kadar güzel ki
Asla unutamam yüz kere de izlesem sıkılmam bence bir şans vermelisiniz pişman olmazsınız mükemmel...

Şu an izlerken bile tüylerim diken diken oldu. İçimi öyle bir hoş yapıyor ki yaşadığım hissi size anlatamam ama belki sizde öyle hissedersiniz.

Derin bir nefes vererek ayağa kalktı Jeongguk. Sonunda bir okul gününün de sonuna gelmişti. Çantasını sırtına takıp hızlı adımlarla okuldan çıkıp kulağındaki kulaklıkta çalan şarkılarla yürümeye başladı. Yol üstündeki bir cafeden kahve alıp sahile doğru ilerlemeye devam etti. On dakika kadar bir mesafeydi zaten.

Sahile geldiğinde hemen bir banka oturdu. Dizlerini kendine çekip denizi izleyerek kahvesini yudumladı. Bir süre daha oturup ayaklandı. Biten kahvesini çöpe atıp denize baka baka yavaş adımlarla yürüdü. Huzurlu hissediyordu. Canı sıkıldıkça, kötü hissettiği zaman kendini sahilde buluyordu. Okulunun yakın olması bir avantajdı.

Kayalıkların yüksek olduğu bir yerden aşağı inip denize en yakın kayalardan birinin üstüne oturdu. Kitabını açıp okumaya başladı. Yeni başladığı kitaplardan biriydi şimdilik ellinci sayfasındaydı. Oldukça kalın bir kitaptı. Ama kendisi zaten tam bir kitap kurduydu. Kitaba odaklanmak istediği için dinlediği müziği durdurup piyano parçalarından dinlemeye başladı. Yaklaşık bir saat kitap okudu.

Çok geç olmadan eve gitmeliydi. Bu yüzden kitabını çantasına koyup ayağa kalktı. Çantasını da alıp yukarı yola geri çıktı. Denizi izleyerek yürürken kulaklığından dolayı çok cılız bir ses duydu. Gözlerini ufaktan etrafta gezdirirken solunda bankta oturan bir adamın ona baktığını gördü. Yanında bir poşet ve elinde ise teneke bir içki şişesi vardı. Bakışlarını ondan çekip denize çevirdi. Şarkının sesini kısmış, adımlarının ritmini bozmadan ilerlemeye devam etti.

"Hey yanıma gel!" Dönüp bakmamıştı bile.

"Gelsene çocuk." Yine bakmadı.

"Benim de kalbim var!" Yine bir tepki alamadığında çocuğun önüne geçip ona doğru eğildi. Bununla Jeongguk'un kaşları çatılmış, geri adım atmadan kendini hafiften geriye yatırdı.

"Niye kaçıyorsun? Canavar falan değilim be." Diyip güldü. Sarhoştu. Yine yanıt alamadı.

"Çok güzelsin be oğlum."

Bu sefer Jeongguk'un suratı buruşmuş adama bakıyordu. Bir cevap vermiyordu çünkü zaten adam susmadan konuşmaya devam ediyordu.

"Ateş var mı?" Sırıtıp duruyordu.

"Yok." Jeongguk cevap verince elindeki sigarayı salladı ve sorusunu yineledi.

"Ya ateş oğlum ateş."

"Yok." Aldığı cevap hoşuna gitmeyince yine tekrarlamasıyla genç gözlerini devirdi.

"Yok. Sigara kullanmıyorum ben." Sertçe konuşup adamın gülümsemesinin silinmesiyle yürümeye başladı. Ancak adamın dediğiyle gözleri büyüyüp hızla arkasını döndü.

"Yarrağımı ye."

"Terbiyesiz!" Adam duyduğu ile çocuğun üstüne yürümeye başladı.

"Seni var ya..." Jeongguk kendisine yaklaşan adama bir adım atıp bağırmaya başladı.

"NE YAPARSIN AYYAŞ. SEN KIMSIN YA. NE KONUŞTUN BİR SUS ARTIK. BİRAZ UTANMAN OLSUN BE. TERBİYESİZSİN."

Adam sinirle yüzünü kastığında elini kaldırdı. Jeongguk da elini kaldırdığında amacı adamın elini havada tutmaktı. Ancak ondan önce arkasından bir el, adamın kolunu sıkıca yakalayıp ters çevirdi. Aynı anda genç kolunda gevşek bir tutuş hissetti. Hafifçe yan tarafa çekildi. Gözleri kolundaki elin sahibine döndü. Uzun boylu, kocaman, kaslı, yakışıklı bir adamdı. Fazla incelemeden ayyaş olan adama döndü sinirle. Adam ise tuttuğu kolu bırakmadan yüzüne yumruğu çaktı.

Jeongguk etrafına baktığında insanlar toplanmış izliyorlardı. Uzun adam ise birkaç yumruk daha attığında yere serilen adama bakıp sonunda çocuğa baktı. Başka insanlar da uzun adamın yanına gittiler. Jeongguk da teşekkür etmesi gerektiğini düşündüğü için yanına ilerlediğinde uzun adamın bakışları da onu buldu.

"Polisler gelir birazdan."

"Yanından ayrılmayalım."

İnsanların çoğu dağılmış genel olarak sadece erkekler vardı. Jeongguk'un deyişiyle ayyaşın başında duruyorlar kendi aralarında konuşuyorlardı. Uzun adam yanlarından ayrılıp çocuğun yanına adımladı. Jeongguk adamı biraz daha incelediğinde uzun boyu, yapılı vücudu, esmer teni, kahverengi gözleri, koyu kahverengi hafif uzun, yarım dağınık şekilde bağladığı saçları, dolgun dudakları, kemikli oldukça büyük elleri ve onları süsleyen kaba yüzükleri, üstündeki siyah uyluklarını sarmış, kaslarını göz önüne çıkarmış düz şekilde inen kot pantolonu, dar siyah tişörtü ve deri ceketi ile aşırı yakışıklı göründüğüne kanaat getirdi.

Karşısında durduğunda Jeongguk refleksle dudaklarını yalayıp nefes aldı. Biraz gerilmişti ortamdan dolayı.

"Yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim." Çocuğun nazik ama aynı zamanda sert sesi adamın kulaklarına dolduğunda hafifçe gülümsedi ve konuştu.

"Iyi misiniz? Bir şey olmadı değil mi?"

Adam bağırışları duyduğu gibi oraya yönelmişti. Çocuk ile adamı gördüğünde sinirle yanlarına gitmişti.

"Ah iyiyim, bir şeyim yok."

Adamın eline gözü kaydığında kan olduğunu gördü ama onun muydu yoksa ayyaş adamın mı, anlayamadı.

"Siz iyi misiniz?"

Uzun adam kastettiği şeyi anlayıp gülümsedi. Elini, üstüne silip baktı.

"Evet iyiyim sağ ol."

Jeongguk'da gülümsemesine karşılık verdi. Kocaman koyu kahverengi gözleri, minik dudakları, kahverengi uzun ve kahküllü dalgalı saçları, üstündeki bol, üst bacaklarında yırtık olan mavi kot pantolonu ve mor sweati ile oldukça tatlı bir gençti.

"Ben Taehyung bu arada." Diyip elini uzattı Jeongguk'a. O da kısaca el sıkıştıktan sonra ellerini ayırdı.

"Jeongguk, memnun oldum." Adam başıyla onayladığında polisler gelmişti.

Taehyung ile Jeongguk da karakola gitmişti. Jeongguk annesine gecikeceğini söylemişti. Sonunda karakoldan çıktıklarında hava kararmıştı.

"Hava da kararmış, eğer istersen seni evine bırakabilirim."

Taehyung'un konuşmasıyla ona dönen Jeongguk gülümsedi.

"Teklifin için teşekkür ederim ama reddetmem gerekecek."

Taehyung ısrar etmek istemedi. Kafasıyla onayladı.

"Hoşça kal o zaman." Jeongguk'ta gülümseyip kendinden büyük olduğu için hafifçe başını eğdi.

"Görüşürüz." Adam arabasına binerken mırıldandı.

"Görüşeceğiz Jeongguk."



Bu kitabi aslinda yayinlamayacaktim digerleri gibi ama oyle gelisince yayinlamis bulundum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu kitabi aslinda yayinlamayacaktim digerleri gibi ama oyle gelisince yayinlamis bulundum.

Bu olay yasandi bu arada gercek yanisii

Ama yarisi gercek sadece ben tek basimaydim beni kurtarmaya taehyung gelmedi cok uzuldum bu yuzden

Ben de dedim ki bari Jeon'a gelsin

Oyle yani

GORUSURUZ ♡

In Lak'ech | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin