Çantasına haritanı da koyduktan sonra sabahtan beri susmayan Seungmine cevap olarak önce ofladı sonraysa
"Para kazanmak için gidiyorum Seung . Bir kaç güne geri geleceğim . Merak etme " diye açıkladı
"Ne işi bu ? . Neen bu kadar uzun sürecek ?. Gitmek zorunsa mısın? "
Peş -peşe sorular soran Seungmin çantasının ağzını kapamaya çalışan Hyunjine bakıyordu . Hyunjin çantasının ağzını kapadıktan sonra gözlerini Seungminin gözleriyle buluşturdu .
Ellerini güven vermek istermişcesine Seungminin omuzlarına yerleştirdi ve konuşmaya başladı .
"Seung . Sadece ormanda bir kaç bitki toplayacağım . Bu kadar . Merak etme . Geri döneceğim "
Hyunjin konuştukca Seungminin gözleri doluyordu . Çok fazla dayanamadı ve hemen Hyunjine sarıldı .
***
"Ben dönene kadar kendine iyi bak sulu göz"
"Ben sulu göz değilim "
Minik bir çocuk gibi karşı çıkan Seungmine bir defa sarıldı Hyunjin . Sonraysa vedalaşıp yola koyuldu .
Orman o kadar da uzak değildi . Yaklaşık on dakikaya oraya varıcaktı . Ama ormanda ağaçlar çok sık yerleşiyordu . Bu Hyunjinin işini zorlaştıracaktı .
Ama Maskeli Hırsız için çocuk oyuncağı olacaktı ....
***
Ormanın girişinde siyaha bürünen Hyunjin ormana göz gezdirdi . Büyük ve yemyeşil ağaçlar , masmavi gökyüzü, çimenler , uçuşan kelebekler ile sanki bir peri masalından çıkmış gibiydi orman .
Ormanda siyah olan tek şeydi Hyunjin . Bu yüzden çokfazla dikkat çekiyordu . En çokta Koruyucunun dikkatini çekiyordu . Ama Hyunjinin ne lambanın sehrinden ne de Koruyucudan haberi yoktu.
***
Haritanı takip eden Hyunjin sonunda yaşadığı yerden Gangwon'dan bi hayli uzaklaşmıştı. Karşısındakı dağla bakışıyordu .
"Seoraksan "
Sadece kendinin duya bileceği tempte dağın ismini fısıldadı hyunjin . Yani emin değildi ama sanırım dağın adı Seoraksan'dı
Harita gitmesi gerken yer olarak dağı gösteriyordu . Ama lamba yoktu . Yoksa yaklaşık 1700 metrelik olan bu dağın zirvesine mi tırmanmalıydı .
"Ah ben bu dağı nasıl tırmanayım ki . Neyim ben oranqutan falan mı?"
"Oranqutan olmak için fazla yakışıklısın genç adam"
Hyunjin tanımadığı sesin sahibine taraf döndü . Karşısında sarı saçlı ,27-28 yaşlarında yapılı bir vicuda sahip , kendisi gibi simsiyah giymiş bir adam duruyordu.
"Ne arıyorsun burada ufaklık ?"
"Ufaklık değilim. Hem sen kimsin?"
"Ben Chang . Ne aradığını söylersen sana yardım edeceğim "
"Chang . Bende Hyunjin."
"Hyunjin?"
"Birşey mi dediniz?"
"Hayır"
" Buraya bir lamba için geldim "
"Ohh . Lamba icin mi?" şaşıran adam Hyunjine yaklaştı . Etrafında bir tur attıktan sonra tam karşısında durdu . Hyunjinin yüzüne doğru eğilirken konuştu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't trap me in the dark ~Hyunlix~
Fanfic"Merak etme buradayım , hep yanında olacağîm . Seni hep koruyacağım " "Söz mü?" "Söz" *** "Hani söz vermiştin bana. Hani koruyacaktın beni . Sen hapsettin beni o karanlığa"