Hayat, yaşam, engeller, çaba, ölüm.
Sizin için hangisi önemliydi, olmalıydı..?
Hayatı yaşamak için engellere gösterdiğiniz çabanın sonu mu ölümdü, yoksa ölüme bir an önce kavuşmak için hayatı yaşamak mı engeldi size?Benim için hiçbiri. Hayatın bana gösterdiği engellere çaba göstermeyi bıraktım. Herşeyi akışına bıraktım. Böyle nereye varacağım bilmiyorum, kader ne zaman köşeyi dönüp beni son durağa bırakır bilmiyorum.
Hayatım hakkında hiçbirşey bilmiyorum.
Akış.
Beni ilerletebilecek tek şey akış. Ben Hayatımı akışına bıraktım.
Hayır, insanların bakış açısına değil. Kendi akışıma...Tüm felsefemi kaldırdım. Benim için ne olursa olsun o 'an' olurdu. Anlatmak zor. Sadece anlamak isteyene kolay...
Sabah tekrar erken uyanmıştık. Ahves ve Eris tekrar beni tembihleyerek sınıflarına çıktılar. Sınıfa girdiğimde dün oturduğum yere başka bir kızın oturduğunu gördüm. Olay çıkmaması için kısa bir bakış atarak başka boş bir yere oturdum.
İzlenme hissiyle etrafıma baktım ama kimseyi bulamadım. Paranoyaklık yeter Seren. Odaklan.Profesör içeri girip dersi anlatmaya başlayınca ben elimdeki kitabı okumaya başladım.
Birkaç sayfa çevirdim beyaz element'i bulabilmek için ama hiçbir iz yoktu.
Derin nefes verip kafamı sıraya koydum.....
Tüm günüm uyumakla geçmişti. Şimdi ise çıkış olmuş, kapının önünde Ahves ve Eris'i bekliyordum.
Hiç tanımadığım tek tük insanlarla göz göze gelmek beni geriyordu.
Acaba bana bakarlarken buralı olmadığım belli oluyor muydu..?"Saçmalamayı kes! Onlarda olan sende de var! Bazen neden sana verildim diye kendimi sorguluyorum"
Kaşlarımı çattım, işaret parmağımı kaldırdım.
' bana bak seni Ucube! bana aptalmışım gibi davranmayı kes! '
" parmağını indir Seren, insanlar sana deliymiş gibi bakıyor. hoş, Zaten öylesin de.. "
Parmağımı hemen indirip etrafıma baktım insanlar gerçekten de deliymişim gibi bakıyordu Ellerimi yumruk yapıp boşluğa baktım.
' seni bana ne diye verdiler? Kimsin sen?! '
" vakti geldiğinde söyleyeceğim Seren şimdi Sırası değil"
' şimdi git ve Vaktinde Gel o zaman! Çünkü bana zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsun. dünkü baş ağrısı da senin yüzündendi değil mi?!'
" kısmen...ben sana zarar vermem Seren, ben seni korumak için gönderildim"
' Ama neden? benim korunmaya ihtiyacım yok ki...?'
Ses gelmeyince an'a geri döndüm Ahves daha yeni çıkıyordu yanına gidip kolunu tuttum, gülümseyip beni koldan altına aldı. Kollarımı kaldırıp konuşmaya çalıştım.
'Eris ve Arel nerede?'
" biz arabayı geçelim onlar birazdan gelecekler"
Kafamı salladım ve arabaya doğru yol aldık. biraz sonra onlar da gelmişti. güzel bir günü değildi...ama kötü de değildi. bir an önce eve varmayı ve bu yolculuğun bitmesini diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasa Dışı Krallık
Fantasy"𝘈𝘮𝘢 𝘶𝘯𝘶𝘵𝘮𝘢.. 𝘉𝘦𝘯𝘪 𝘴𝘢𝘥𝘦𝘤𝘦 𝘴𝘦𝘯𝘪 𝘺ı𝘬𝘮𝘢𝘯ı𝘯 𝘺𝘦𝘯𝘪 𝘺𝘰𝘭𝘭𝘢𝘳ı𝘯ı 𝘬𝘦𝘴̧𝘧𝘦𝘵𝘮𝘦𝘺𝘦 𝘪𝘵𝘪𝘺𝘰𝘳𝘴𝘶𝘯.. " ...