Onundum ben yokluğunda bile

50 0 0
                                    

Farklı bir tarih ama yine hep aynı gün, aynı sabah. Bazı sabahlar hiç uyanmak istemez insan. Vücudu olabildiğince halsiz , ruhu olabildiğince yaralı. Bir iki adım ötesinde , kapının eşiğinde onu bekleyen hayata :
"Beni bırak sen devam et !" Demek istiyor. Kaçmak istiyor o hayattan. Kalbine dolanmış sen kırıklarından kurtulmak istiyor . Ofkelenerek sımsıkı kapatıyor perdeleri . Güneş tam da aydınlatmaya hazırlanırken tüm şehri o duvarlar örüyor kalbine. Belki de artık onu mutsuz eden kalbine dolanan sen kırıklarını yok etmek istiyor . Onları aydınlatıpta yeniden acıtmaktan , kanatmaktan korkuyor yaralı olan ruhunu , kalbini iyileştirmeye , sen kırıkları nı kalbinden çıkarmaya çalışıyor .

O gün Tuna ile buluşmaya gittim . Tuna beni çok seviyor . Ama ben Rüzgar'ı çıkartamıyorum içimden , kalbimden , aklımdan , ruhumdan ; hala ondan bişeyler var içimde . Onundum ben yokluğunda bile . Tuna farklıydı seviyor , özlüyor , önemsiyordu beni . Evet ben de seviyorum onu ama Rüzgar o kadar parçaladı ki beni her tarafa batmış o parçalar ; kanatıyordu.

"Telefon çalıyor "
Küçük kardeşim Kayra aynı okuldayım birbirimizin herşeyini biliyoruz.
"Tuna abi arıyor "
Telefonu kapatıp hemen aşağıya indim. Evin önünde beni bekliyordu .
"Nasılsın meleğim "
"Iyi sen"
"Iyi"
Deniz kenarında bir kafesi var genelde orada takılırız .

Kayra'dan
Ablamı çok seviyorum . Birbirimizin herşeyini biliriz . Ablam çok duygusal biri . Aslında bu biraz da yaşadıklarından dolayı. Lanet olası pislik Rüzgar Ablamı çok üzdü . Varlıklı bir ailesi vardı . Ailesi ablamı Rüzgar Bey Efendi'ye layık görmedi ve ablamı Rüzgar'dan ayırmak için Rüzgar'ı Londra'ya yolladılar . Rüzgar ailesine karşı çıkmamıştı. Ablamı yüzüstü bırakıp gitti. Tuna abi olanlardan 5 ay sonra çıktı ablanın karşısına çok iyi birisi en önemlisi de ablamı çok seviyor . Tuna Demir , Demir Şirketlerinin tek varisi ; okulun en yakışıklısı; esmer tenli , kahverengi gözleri ve açık kahve saçlarıyla tam bir meteor diyebiliriz .

Kafeye gittiğimizde bütün arkadaşlarımız oradaydı . Ayda , Doruk , Asya , Edis , Kayra , Mine , Toprak , Deniz ve Görkem hepsi oradaydı. Şaşkındım. Bugün benim doğum günümdü; ben bile unutmuşken onlar hatırladı . Şaşkın ama mutluydum.
"Iyiki doğdun meleğim "
"Iyiki doğdun Aryaaa"
Tuna hazırlamıştı bu partiyi mutlu etmişti beni. Tuna ile birbirimize sarılırken Doruk ve Edis pastayı getiriyorlardı. Doruk Tuna'nın en yakın arkadaşı ; Edis ise Doruğun kardeşiydi. Deniz yanıma gelerek bana sarıldı her zaman benim yanımda olmuştu benim en yakın arkadaşımdı ve Doruğun kız arkadaşıydı. Tuna beni hep mutlu ediyordu. Benim güldüğümü görünce o da gülmeye başladı . Gülüşünde huzur vardı ; küçük bir çocuğun saflığıyla gülüyordu.

Parti bitti ve eve döndük . Hediyeler , dans falan derken gece bitmişti . Eve gelir gelmez duşa girdim ve duştan sonra kendimi yatağa attım . Müzik dinlerken telefon çaldı . Denizin annesi Zeynep teyze arıyordu .
"Efendim Zeynep teyzecim"
"Deniz yanında mı Aryacım? "
"Hayır , Deniz evde değil mi ?"
"Hayır seninle olacağını söylemişti "
"Tamam, Zeynep teyzecim biz çocuklarla buluruz onu "
Deniz neredeydi ? Hemen Tunayı arayıp olanları anlattım . Çocuklarla Deniz'in aramaya başladık . Telefonum titredi. Mesaj gelmiş olmalı .
"Onun için herşey bitti. -B-"

Bu benim ilk Hikayem. Biraz acemi olabilirim telefondan yazdığım için yanlışlıklar olabilir kusura bakmayın . Kuzenime ve arkadaşım Ayşenur a çok çok teşekkür ediyorum onları seviyorum. Fikirlerini ve tavsiyelerinizi bekliyorum . Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin okuyucularimi öpüyorum ♡♡
Biraz kısa olmuş olabilir ama jsns
Sevgilerle Yazariniz jsjsjsj

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sen KırıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin