9. Bölüm:İntikam

168 24 8
                                    

Merhaba
Fici kısa tutacağımı belirtmek istiyorum
Umarım beğenirsiniz
İyi okumalaar🌍❤️

.

Bir süre ses çıkmadı, emindim. Oydu işte. Kaç gündür benimle eğleniyordu, bu durumdan gerçekten çok sıkılmıştım.

Sinirden gözlerimden damlayan yaşlarla, asansörün kapısına bir tane tekme atmıştım. "Bıktım senden anlıyor musun? Senin yüzünden okul hayatımı hatırlayamaz oldum!" ve evet, artık hüngür hüngür ağlıyordum.

"Senin yüzünden, her eve geldiğimde anneme yalan söyledim, bana yardımcı olmak istediği her an korkumdan, ödlekliğimden reddettim!" nefes nefese kalmıştım.

"Hiç mutlu olamadım o dört sene boyunca, neden diye hiç sordun mu ha!? Sormadın, bütün yaşadıklarımın bin mislini senin yaşaman için elimden ne gelirse yaparım, düzgünce ya, düzgünce karşıma çıksaydın. Gelip o aptal gururunu birazcık hiçe sayıp özür dileseydin, emin ol seni affederdim!" bağırmaktan boğazım ağrıyordu. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silmeye çalıştım, sakin olamıyordum. Bir yere oturmam gerektiğini düşündüm ve sakinleşmek adına merdivene oturdum. Hala burda olduğunu biliyordum, tüm dediklerimi duymuştu ve şuanda da cevap vermeye götü yemiyordu. Asıl korkak oydu.

Ayaklandım, arkamı döndüm ve içimde bıraktıklarımı söylemeye devam etmeye karar verdim, en azından sakin bir şekilde. "Çıksana dışar-" lakin sözüm yarım kalmıştı. Çünkü karşımda dimdik şekilde duruyordu, afallamıştım. Arkam merdivendi, onu görünce aklıma tek gelen, beni burdan acımadan itişiydi. "Noldu Lee bir durdun, bu sefer beni nasıl iteceğini mi düşünüyordun?

Sert yüzü, bir anlık gerildi. Ben ise güldüm, her zaman böyleydi sinirlenir, şovunu yapar ve siktirip giderdi.

"Konuşsana, korktun mu yoksa?" kısık kısık güldüm, "Hadi ama, o kadarda geçmedi üzerinden, unutun mu?" hayır Jisung, bu sen değilsin kendine hakim ol.

Olamıyorum!

"Hm, pekala" derken bir adım attım ona karşı, sadece gözlerime bakıyordu. İyice daldığını hissettim, "Hatırlatmamı ister misin?" o an gözleri büyüdü, ancak ani hamlemle ondan önce davranmıştım.

Yakasından tutup, benim durduğum merdiven tarafına çevirdim, kolumu sıkıca tuttu. Evet, tamda öyle yapmıştım.

Gür bir kahkaha patlattım, zamanında onun bana yaptığı gibi.

"Güle güle!" kolunu bırakıp diğer elimle sert bir şekilde ittirdim, kaçmadım -ki o zamanında bırakıp gitmişti- her bir uzuvunun merdivenlere değip çıkardığı sesi duymak istedim. Canı acıdığına dair sesler çıkarıyordu, merdiven hem dik hemde araları yüksek bir merdivendi.

Düşüşü bitmişti, bir süre orada hareketsizce kaldı. Yanına indim, kulağına eğildim ve kendi sözlerini fısıldadım ona. "Burada canını versen dönüp bakmam Minho, senden nefret ediyorum"

O an birazcık kendini döndürdü, gözlerimin içine baktı. Gözleri dolmuştu, ama o sert bakışları gitmiyordu. Elimle onu geri ittirdim.

Merdivenleri kararlı adımlarla çıktım, kapımı örttüm ve yere oturdum. Kafamı başımın arasına aldım, rahatlamıştım fakat hala içim rahat değildi. Ben böyleydim işte kararım en fazla 2 dakikaydı.

"Hayır, ben böyle biri değilim, neden böyle bişey yaptım ki! Ya canı acıdıysa?" tam kapı koluna elimi uzatmışken, gözlerimin önünden bir şerit gibi geçti yaşadıklarım. Kendimi kapıdan uzaklaştırdım ve odama kilitledim.

Özür dilerim Minho, ben sen değilim.

.

Bence çok iyi bir bölümdü benim hoşuma gitti
bu arada 15-16-17 hadi en fazla 18 civarı bölümde final vereceğim
Daha geç veya erken bile olabilir
Sizi seviyorum diğer bölümde görüşürüz❤️

𝘛𝘦𝘢𝘤𝘩𝘦𝘳ᵐⁱⁿˢᵘⁿᵍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin