Beni bir arabaya yönlendirdiğinde gözlerimle etrafı taradım. Çok saçma bir arazideydik.
Etrafta sadece otlar vardı. Şehrin ışıkları çok uzakta görünüyordu. "Hadi devam et" diye emir verdiğinde olduğum yerde durdum.
"Neden durdun?" dediğinde "Senin söylediklerini yapmayacağım" dedim. Tekrar bana yaklaşıp ama aramızda mesafe kalacak bir şekilde yaklaşıp "Seni burada bıraksam ne yapabilirsin ki?" diye sordu.
Haklıydı. Gerçekten ıssız bir yerdi. Omuzlarımı düşürüp arka koltuğa geçtim. Kapıyı kapattığımda o da yanıma geçti.
"Arabayı kim sürecek beyefendi?" dedim dalga geçer gibi. Ama kelimelerim ağzıma geri girdi çünkü araba bir anda hareket etmeye başladı.
"Kendi kendine kendini sürecek" dediğinde güldüm. Yarım saat sonra adama dönüp "Canım sıkıldı" dedim.
"Ne yapmalıyım?" diye sorduğunda "Şarkı aç" dedim. "Sen söyle şarkıyı" dediğinde utanmıştım. Bir sürü insanın önünde utanmayıp onun önünde utanmam garip oldu.
Koltuğa geri yaslandığımda "Ne oldu vaz mı geçtin?" dediğinde kafamı salladım.
"O kadar insanın önünde utanmayıp benim önümde neden utandın ki?" dediğinde kafamı camdan dışarı çevirdim.
Uyuyakalmışım. "Beril uyanacak mısın yoksa seni kucağıma mı alayım?" diye sorduğunda gözlerimi kocaman açıp dikleştim.
Ama sonra bayılıyormuş gibi tekrar yattığımda güldüğünü hissettim. Tekrar yerimden havalandığımda bu sefer onun kollarında uyumuşum.
"Artık bir can daha öldürmek istemiyorum" diye bağırdığımda daha hızlı vurdu. "Tekrar hamile kalmak istemiyorum rahat bırak beni ne olursun" diyerek ağlamaya başladığımda abim daha hızlı içime girdi.
"Bir çocuk daha düşürmek istemiyorum onlarda can ve bana tutundular lütfen yalvarırım bırak" dediğimde içimden çıktı.
Bağırarak kabustan uyandığımda dikleştim. Elime bir ıslaklık geldiğinde altıma baktım. Çok fazla kan vardı. Bağıra bağıra ağlamaya başladığımda kapım açıldı.
"Ne oldu Beril?" diye sordu beni buraya getiren adam. Yorganı kaldırdığında o da çok fazla kan olduğunu fark etti. Kasıklarıma giren ağrı ile bir anda yatakta büzüldüm.
"Sana dokunabilir miyim?" diye sorduğunda cevap bile veremeyecek haldeydim.
Bir elini sırtımdan bir elini bacaklarımdan geçireceği zaman "Dokunma lütfen" dedim.
Ayağa kalktığımda "Lavabo" dedim. Eliyle işaret ettiğinde koşa koşa lavaboya girdim. Altımdakini çıkartıp duşakabinin içine attım.
Suyu açıp bacaklarıma ve kanlı yerlerime tuttuğumda hala ağlıyordum.
"Bana giyebileceğim bir şeyler getirebilir misin?" diye bağırdım. "Hemen" diye cevapladı beni. Kapıyı açıp içeri attığında "Teşekkür ederim" diye geri bağırdım.
Bir baxor bir de şort getirmişti. Ama ne şort diz kapağımın altına geliyor.
Tekrar hamile olma ihtimalim olduğundan bir test isteyecektim.
Odaya gittiğimde yatağın tamamen temizlendiğini gördüm. Yatağın başındaki koltuğa oturmuştu.
"Anlatmak ister misin?" diye sordu. "Neyi?" diye sorduğumda "Seni bu kadar korkutan ve rüyalarına giren şeyi" dedi.
Az önce gördüğüm kabustan bahsediyordu. Tekrar yatağa geçip oturdum. Tamamen bana döndüğünde konuşmaya başladım.
"Abim tarafından tekrar şey yapılıyordu o yüzden korktum" diye özetledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin İçindi!
Teen FictionBir anda gözlerimi açtığımda bir adamın kucağında olduğumu fark ettim. "Kapat gözlerini Beril bu rüyadan uyanma" dedim kendi kendime. Çünkü fazla yakışıklı birinin kucağındaydım.