「 0.7 」

199 32 9
                                    

You don't think about me at all, do you?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

You don't think about me at all, do you?

"Tanrım Roseanne seninle tamıştığıma çok memnun oldum" Jennie'nin masanın üstünden ellerimi tutarak kurduğu cümleyle tebessüm ettim.

"Bende sizinle tanıştığıma çok memnun oldum Bayan Jennie" Jennie söylediğim şeyle kaşlarını çatıp ellerini ittirdi.

"Bana kendimi yaşlı hissettiriyorsun, halbuki ben buraya kız kıza konuşmak için çağırmıştım seni" söylediği şeyle kıkırdayıp başımı olumlu anlamda salladım.

Kendine ismiyle hitap etmemden rahatsız olmadığına duyduğuma sevinmiştim, genellikle kendimden üst rütbedeki insanlarla konuşurken hep ayıplanmıştım. Jennie diğerlerine göre farklıydı sanırım.

Jennie ile buluştuğumuz restaurant çok lükstü, aslında ben ilk başta işler ciddiye binmeden dışarıda menajerlerimiz bile yanımızda olmadan buluşmayız diye düşünmüştüm ama Jennie özellikle dışarıda buluşmakta ısrar etmişti.

"Peki Jennie sen nasıl istersen" Jennie'nin yüzünde memnun olduğuna dair bir tebessüm belirdi

"İşte şimdi oldu, sen bana saygı kalıpları ile hitap ederken kendimi çok diken üstünde hissediyordum. Oysaki ben seninle kız kardeş gibi olmak istiyorum"

Kaşlarım çatıldı, ailece yüksek rütbeli olan birinin sıradan bir ünlü ile bir anda yakın bir ilişkiye girmeye çalışması ne kadar güvenilirdi? Bence hiç değildi fakat Jennie sanki bir anda endişemi anlamış gibi tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Bir anda sana neden bu kadar yakınlaşmaya çalıştığımı sorgular gibi bir yüz ifaden var, endişelerini anlıyorum fakat kendimi izah etmek gerekirse seni ilk modellik yıllarından beri takip ediyorum ve bence tam olarak gerçek değerini alamamış modellerden birisin. Seninle yaşlarımız yakın bu yüzden empati kurabiliyorum YSL'de yaşadığın şeyler hakkında. Bu işte hiçbir çıkarım yok, amacım sadece senin parladığını görmek. Ne dersin"

Bu sözleri duymayalı uzun zaman olmuştu, açıkçası ne hissetmem gerektiği hakkında da hiçbir fikrim yoktu fakat eğer Jennie'nin teklifini biraz düşünmek istediğimi söylesem sanki çok bencil ve kibirli olurmuşum gibime geliyordu.

"Biliyorum sana bu sözlerim fazla samimi gelmeyebilir fakat ben senin de zamanının geldiğini düşünüyorum. Merak etme hemen medyaya duyurmayacağız ilk başta küçük çaplı sadece dergi kapağı veya kıyafet tanıtımı gibi çekimlerde bulunacaksın sonra halk yavaş yavaş seni kabullendiğinde sözleşmemizin kapsamını büyütüp Chanel'in modeli olacaksın"

Zaten küçük çaplı olan sözleşmeyi imzalamıştım fakat Jennie böyle büyük kapsamlı planlarından bahsettikçe iyice gerildiğimi hissediyordum, ya onları hayal kırıklığına uğratırsam, ya insanlar beni Chanel'in bünyesinde kabul etmezse o zaman ne yapacaktım?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

heaven & sin ⊹ ࣪ ˖𐙚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin