İç sesimle düşünüyordum, neden o bana dokununca kalp atışlarım hızlanıyor? Herşeye bilmiyorum deyip geçiştirmek istemiyorum. Ona dokunmak garip bir his veriyor. M: Han, artık gitmem gerekiyor. Daha fazla kalamıcam, işlerim var J: peki.. teşekkür ederim, yanımda olduğun için *gülümser* M: rica ederim J: tekrar gelicekmisin?? Seni çok sevdim! M: belki J: gel bak ben burda olucamm! Ama eğer burda olmassam, beni bulduğun sokağa geri dön.. M: nedenki? J: Ahh hiç orası bir birimizi ilk gördüğümüz yer ya! M: peki. Hızlı adımlarla odadan ve daha sonra hastaneden çıktım. Görevim vardı. Bunu yapmassam başkan beni çok fena cezalandıra bilirdi. İlk defa olduğu gibi.. *2 saat sonra* Akşam olmuştu artık. Gök yüzünde kuşlar, sokaklarda insanlar azalmıştı. Başkan aradı ve telefonu açdım. M: efendim başkanım B: senin için araba kiraladım, bu görevin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun. İşini bitirdikden sonra arabaya bin ve ola bildiğinden daha hızlı ol. M: tamam efendim. B: sana attığım konumda chris ve hyunjin araba ile seni bekliyor olucak. Onlarla ortak görev yapacaksın. M: Ne? Ortak görev mi? Ama efendim B: Aması yok. Bunun ne kadar zor bir görev olduğunu biliyorsun. M: peki efendim Telefonu sinirli bir şekilde kapattım. Neden sadece kendim yapmıyordum? O sinir bozucu hyun ve her işe karışan chris beni sinirlendiriyor. Neyse, başkan dediyse yapmak zorundasın değil mi Lee?. Mecbursun çünki. Ben böyle kendi kendime konuşurken başkan konumu attı. Olduğum yere yakındı. Oraya doğru yürümeye başladım. Yürüdükçe kafamda planlar kuruyordum. İçeri nasıl sızıcaktık, nasıl öldürücektik. Biraz geçtikten sonra biraz ötede kırmızı arabayı gördüm. Yanında chris ve hyun beni bekliyordu. H: sonunda geldin nerdesin 2 saatdir C: biraz hızlı olmalıyız hiç bir şeyi yetiştiremeyiz yoksa hadi arabaya binin M: bende hoşbuldum H: hadi bin duygusuz katilcik M: kes C: başkanı arıcam şimdi binin arabaya H: tamam be ne dedik Arabaya bindik, her zamanki gibi kontrol chrisdeydi, arabayı o sürüyordu. Başkan beni çoğu zaman hyunjin ve chris ile aynı göreve gönderirdi. Gerçek şu ki bundan nefret ediyorum. Onlarla birlikte olmak çok sinir bozucu. Herşeyi kendim yapa bilirim. Ama başkan bunu anlamıyor.. H: hadi Chrisoo! Biraz daha hızlı ol baba katil! M: yeter artık salak gibi bağırma H: sinirlenme duygusuz katilcik C: yetişiyoruz hazırlanın Evet, neredeyse mekana yaklaşıyoruz. Hepimizin yetenekli olduğu alanlar farklı. Ben insan öldürme konusunda soğukkanlı olduğum için bu tür görevlere davet ediliyorum. Mekan büyük olursa hyunjin bize katılıyor. Çünki o kameraları ve benzer şeyleri bozmada uzman birisi. Ne kadar kabullenmesem de. Chris'e gelirsek. Kendisinin kontrol yeteneği üst seviye. Araba kullanımı, insan yönlendirme tarzı şeyler için o bize yardım eder.
C: hadi bakalım inin arabadan yetiştik. H: Yahho!! Yetiştik hadi inelim çok eğlenceli olucak M: görende lunaparka falan geldik zanneder az ciddi ol H: benim için en büyük eğlence öldürmek zaten C: sessiz olun. Mekana yaklaşalım Mekana yaklaştık. Etrafda korumalar vardı. Her tarafda da kamera. Kimin ne yapacağı belliydi. C: Hyun, kameralar sende. Lee, sende ne yapacağını biliyorsun. M&H: tamamdır C: hadi o zaman... görev başlasın.
Hyunjin kameraların yoğun olduğu taraflara gitti. Garip bir şekilde hepsini bozuyordu. Sadece ilk 5 dakika kameraların açılarını, görüş mesafelerini çözmeliydi. O teknoloji saldırısında gerçekten çok güçlü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
