'Rüyanda görürsün!'
"Sende kurtulduğunu anca rüyanda görürsün"
"Şimdi gör bak ben o arkadaşına neler yaptırıyorum"
'HAYIR!'
'HAYIR LÜTFEN!'
Adam çocuğu kucağından indirmişti.
'JİSUNG'A BİŞEY YAPMAYIN!'
'NE İSTERSEN YAPARIM!'
'JİSUNG'A BİŞEY OLMASIN!'
"Bunları yapmadan önce düşünecektin Lee Felix"
Adam sandalyesinden kalkmıştı.
'Özür dilerim! Özür dilerim!'
'Jisung'a bişey yapmazsan kocam olmanı kabul ederim!!'
Adam çocuğa doğru dönmüştü.
"Hmm"
"Düşünücem"
Diyip odadan çıkmıştı. Felix, yere çökmüştü elleri ile gözlerini kapatmış aĝlamaya başlamıştı.
Adam, cebinden telefonu çıkarmış kamera kayıtlarını açmış çocuğu izlemeye başlamış ardından seslenmişti.
-ağlamayı bırakıp yanıma gel Lee-
Felix konuşmamıştı.
-10 saniye içinde aşağıya gelmezsen-
-arkadaşına olacaklardan ben sorumlu değilim Felix-
-10-
-9-
-8-
-7-
Felix ayağa kalkmış odadan hızla çıkıp aşaĝıya koşmuştu. Adam ise karşısına gelen çocuğa gülümsemişti.
Felix hayla ağlıyordu, göz yaşları birer birer damlıyordu.
"Salona geç ve yemeğini ye"
'Aç deĝilim'
"Birazdan arkadaşıma söyleyeceğim, arkadaşın ile konuşman için"
"O yüzden git ve yemeğini ye"
Felix bunu duyunca direk salona geçmişti. Adam çocuğun yanına gelmiş tekli koltuğa oturmuştu. Çocuğu izlemeye başlamıştı.
Felix oturmuş sadece karşısındaki yemeğe bakıyordu hayla dinmelyen göz yaşlarıyla.
"Yemeğini ye"
"Ağlama"
Felix, eline kaşığı almıştı. Elleri titriyordu kaşıktaki yemek geri kabına dökülüyordu.
Adam, nefes vermiş çocuğun yanına gelmiş elindeki kaşığı almış çocuğa yedirmeye başlamıştı.
Felix sadece adamın gözlerinin içine bakıyordu kızarmış gözleriyle. Adam, çocuğun yemeğini yedirmiş ağzını silmişti aedından diğer peçete ile gözlerini silmişti.
"Ağlama artık"
"Kusura bakma"
"Bazen kendimi durduramıyorum"
Felix kafasını yere eğmiş konuşmamıştı. Adam çocuğun saçını okşamıştı.
"Acıdı mı?"
Felix adam dokunduğu anda korkudan titremişti.
"Tekrar soruyorum"
"Acıdı mı?"
Felix kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Adam ise bu cevaba karşıt Felix'in saçına öpücük bırakmıştı. Felix, koltukta yana kaymıştı.
Adam, kumandayı alıp televizyonu açtığı sırada Minho ve Jisung çıkmıştı.
'Felix!'~J
Felix kafasını kaldırmıştı.
'Jisung!'
'İyi misin sen çillim?'~J
'Beni bırak sen iyi misin sincabım?'
'İlk ben sordum sana'~J
Felix önce adam'a sonra Jisung'a dönmüştü.
'İyiyim'
'İyiyim'
'Sen iyi misin?'
'Bana pek öyle gelmedi ama'~J
'İyiyim'~J
'Şu salak yüzünden iyi olabilsem'~J
Diyip yanındaki adamın omzuna yumruk indirmişti Jisung.
Minho yine gülmüştü.
"Çok yaramazsın jisung"~M
'Kes be'~J
'Ruh hastası'~J
'Hastasın sen sürekli gülüyorsun'~J
"Jisung istersen haddini fazla aşma"~M
'Tamam api en büyük sensin'~J
Minho Jisung'un kulağına taklaşmış ve sessizce konuşmuştu.
"Felix'in canının yanmasını mı istiyorsun?"~M
'Tamam tamam sustum'~J
'Jisung dikkat et bunların ne yapacağı belli olmaz'
'Gerçekten ya'~J
"Süre doldu"
'Süre mi vardı?'~J
'Ne süresi amk?'
Adam televizyonu kapatmıştı.
'Hey!'
'Aç televizyonu!'
"Süreniz doldu Felix"
"Yarın tekrar konuşursunuz"
'Bize süreden bahsetmediniz!'
"Artık biliyorsun"
Adam tepsiyi alıp ayağa kalkmıştı ve mutfağa gitmişti.
~~~~~~☆~~~~~~
Eee bu bölümde bu kadar yeter canım
Jdksjns
Neyse
İyi okumalarr
Görüşürüzz💫🌟