Jisung: Kesin şaka yapıyorsun, bugün 1 Nisan da değil ama neyse. Sen beni buraya neden getirmiştin?
Minho: Eee e-evet şakaydı, sanırım. Seni buraya getirmemin nedeni ise.... okulu bana gezdirmeni istemem, evet bu. Biliyorsun ki okula bugün geldim ve yemek hanenin yerini bilmiyorum.
Minho'nun davranışları garip ama güzeldi. Ne demek istediğin tam anlamasam da onu yemek haneye goturmeye karar verdim.
Jisung: O zaman yemek haneye gidelim. Sonra da okulun sınıflarını falan gösteririm. Zaten biz gezene kadar zil de çalar.
Minho: Tamam.
☆
Minho: Sanırım zil çaldı.
Jisung: Olabilir. (Saatine bakarak) Evet evet çalmış, hadi sınıfa çıkalım.
Tüm okulu dolaşmistik. Zilde tam vaktinde çaldı diyebiliriz. Çünkü ona kantini ve spor salonunu gostermemistim. Yemek hane kapalı olduğunda kantinden yemek alması gerekecekti. Ayrıca hemen ilk ders olan turnuvalar için spor salonunun yerini bilmesi gerekiyordu.
Jisung: Öbür ki teneffüste de sana kantini ve spor salonunu gösteririm.
Minho: Tamam, şimdiki ders ne acaba?
Jisung: Tarih
Minho: Tarih dersini sever misin?
Jisung: Eh işte. Pek sevmem.
Minho: Bende. Derste uyusam hoca kızar mı? Yani öğretmen sakın, nazik biri mi?
Jisung: Birşey olmaz. Kadının hiç bir şeyden haberi yok ki. Sevimli bisey oldugu için kimse ondan korkmuyor zaten. Geçen ders iskambil kayıtlarıyla kumar oynadık, hoca umursamadı bile ders anlatmaya devam etti.
Minho: Parayı veya eşyayı kim kazandı?
Jisung: Para ya da eşya değildi bu. Felix'ti!
Minho: Bir insan için mi? İyiymiş. Felix şu sarışın çocuk muydu?
Jisung: Evet o, Bang Chan ve Hyunjin kapıştı. Diğerleri ise grup olup onlara yardım etti. Kazanan Hyunjin oldu!
Minho: Sonra
Jisung: Sonra da Hyunjin ve Felix sevgili oldular. Ama 3 günlüğüne, Acaba ne yaptılar diye çok merak ediyoruz ancak söylemiyorlar.
Minho: Vay be! Bu derste yapmayı planladığınız birşey var mı?
Jisung: Evet. Bugün, bu derste, Changbin dersten kaçacak sonra da geri gelip "hocam müdür sizi çağırıyor, hakkınızda şikayet varmış" deyip, hocayı sınıftan gönderecek. Bizde... Ayy hoca gelmiş!
Minho: (Fısıldayarak) Uyumamaya karar verdim.
Jisung: (Fısıldayarak) Bunu kaçırmamalısın. Çok heyecanlı olacak.
☆
Minho: Hoca sınıftan gittikten sonra pørno benzeri şeyler izleyeceğinizi düşünmemiştim.
Jisung: Bende öyle iğrenç şeyler izleyeceğimizi düşünmemiştim.
Minho: İğrenç mi? Her neyse okul saat kaçta bitiyordu?
Jisung: 1,5 saat kaldı. 2 dersimiz daha var.
Minho: Umarım hızlı geçer.
Jisung: Neden ki, çok mu sıkıldın?
Minho: Hayır, hayır burası eğlenceli ama eve gidip oyun oynamak istiyorum. Zaten pek arkadaşım da yok.
Jisung: Hani okula bugün geldin ya o yüzden olabilir mi?
Minho: Olabilir, ama ne yapayım?
Jisung: Bosver
Minho: Tamam. hadi sınıfa çıkalım, hava çok sıcak. Terliyorum.
Jisung: Eee t-tamam gidelim.
Minho'nun cümleleri bazen garip oluyordu. Yani anlam veremiyordum. Onaylayıp bırakıyordum sadece.
☆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oyuncu çocuk minsung
Fanfiction"SEN BENI NASIL ÖLDÜRÜRSÜN OROSPU COCUGU PIC OTISTIK HERIF" "SAKIN OL MK SADECE BI OYUN..."