oyuncu çocuk minsung

#3

İki günlük hafta sonu tatilimi oyun oynayarak geçirmiştim, bugün ise günlerden pazartesi olarak okula gitmem gerekiyordu. Ancak ben oyun oynamaktan biyoloji ödevimi yapamamıştım. Şimdi o adını bilmediğim şeyleri sallayarak yapmaya çalışıyordum. Acaba yapmasa mıydım? Hocadan azar işitip yerime otururdum. Biyoloji hocası çok kızar mıydı acaba? Yoksa sadece eksi mi verirdi? Hemen ödev sayfasını doldurmaya çalıştım. Zaten bilgisayar yazdığım herşeyi ingilizce yaptığı için yazım hatası yapıp duruyordum. Ah şu lanet ödevler! Ne işe yarar ki sanki!

Ödevimi yarım yamalak yapmış bir şekilde evden dışarı çıktım. Okula gitmek için 23 numaralı otobüse binmem gerekiyordu. 23 gelirse tek otobüsle, 19 gelirse aktarmalı gidecektim çünkü. Yeterince geçikmiştim. Umarım 23 gelir diye düşünürken arkadan bana seslenen birini duydum. Hyunjin.

Hyunjin: Selam Jisung naber? He birde otobüs kalktı mı? Bugünde geç kalmak istemiyorum.

Hyunjin her gün geç kalırdı. Sebebi ise hayatta bırakamadığı şu meşhur hint filmleri. Nesini seviyorsa sanki?! 1 sahneyi o kadar yavaş gösteriyorlar ki film bitiyor. Ama Hyunjin işte aşk ve romantizm onun işi. Fakat sevgilisi yok ve olmasınıda istemiyor. Ne kadar da garip.

Jisung: İyidir senden? Yok daha gelmedi ki kalksın. Sanırım bugün bende geç kalıcam.

Hyunjin: Birşey olmaz bak ben hergün geç kalıyorum ama hocalar kızmıyor.

Jisung: Hemen ağlamaklı rollere giriyorsun çünkü, benim oyunculuğun o kadar iyi değil. Ayrıca ders biyoloji hoca çok kızgın.

Hyunjin: Sende dizi izle, oyunculukta profesyonel ol. Hem bugün beraber gidiyoruz ben hallederim. Merak etme.

Jisung: Umarım...

Hyunjin: Biyoloji ödevini yaptın mı? Ben yazanlardan hiç birşey anlamadım hangi dil yazıyorsa zaten.

Jisung: Eh diyelim. Soruları anladım ama o şeylerin adlarını unuttum birseyler salladım. Kesin eksi verecek. Yani yapamadım desek daha doğru olur gibi.

Hyunjin: Tüm haftasonu oturup saatlerce oyun oynarsan böyle olur. Her girdiğimde oyundasın. Ama puanların düşük, neden?

Jisung: Ataklarım kötü. O yüzden yarım puan veriyor.

Hyunjin: Sen yinede derslere çalış olmadı sadece ödevleri yap. Birde sınıfa yeni bir çocuk mu ne gelecekmiş. Sanırım biyoloji hocasının oğlu. Dersleri iyiymiş, sanırım tabii.

Jisung: Ne kadar da bilgilisin, birşey mi oldu canım?

Hyunjin: Ya Jisung bir git! Saçmalama. Ayrıca ben erkekle ne yapayım?

Jisung: Ne mi yap? Neyse konuşturma beni. Senin diziler nasıl gidiyor?

Hyunjin: Çok iyi, sadece o kız o bavula nasıl girdi anlamadım. Birde şey var, şalı boynuna bi attı şal bunun boynuna yapıştı kız orda nefessiz kaldı az daha ölecekken sevdiği adam onu kurtardı. Ama adam çok tipsizdi, kız ona nasıl baktı anlamadım.

Jisung: Mükemmel ötesiymiş. Aha şu otobüsün üstünde 23 mü yazıyor? Hadi hızlı ol Hyunjin.

Hyunjin: Hazırım bu sefer hemen atlıcam bak söz.

Hyunjin, her otobüs geldiğinde illa olay çıkar bir türlü otobüse binemez ve otobüsü kaçırır. Bende bazen geri inerim, bazen de umrumda olmaz okula giderim. Bakalım bu sefer başarabilecek mi?

Hyunjin: Başardım bee, oley!

Jisung: Kesin kıyamet geliyor. Neyse saat kaç?

Hyunjin: 07.50 sadece 10 dakikamız var. Umarım bu otobüs hızlı gidiyordur.