anchor tattoo, tk

sona yaklaştık

derin bir nefes aldım. bugün jeongguk annem ve babamla tanışacaktı.

yaklaşık beş dakika sonra burada olacaktı. annem ve babam oturma odasında gergince oturuyorlardı. bu hâllerine gülümsedim.

onlar benden de heyecanlıydı. ilk defa böyle bir şey yaşıyorlardı.

eğer annem kısır olmasaydı, işler nasıl değişirdi diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım bir an. hep böyle oluyordu. derince düşünüyor en sonunda kendimi sigara içerken buluyordum.

jeongguk ile birlikte olduğumuzdan beri azaltmıştım aslında. sakinleşmem için jeongguk'un sesi yetiyordu zaten. sigara gerekli değildi. tüm gerekli ve yeterli olan oydu sanki.

derken kapı çaldı.

kapıya utanmasam koşarak gidecektim. sevgilim resmen burnumda tütüyordu.

kapıyı açtığım gibi elinde çiçek ve çikolata olan sevgilimi baştan sona süzdüm. kot bir baggy pantolon, beyaz vücuduna yapışan bir tişört, üstüne çok dar veya bol olmayan bir deri ceket giymişti.

saçları dağınıktı. her zamanki jeongguk.

yine göz alıcı görünmesine artık şaşırmamam gerekirdi ama bu jeongguk'la iken pek mümkün görünmüyordu.

"hoş geldin sevgilim." dedim elindeki çikolatayı görüp sırıtarak.

"hoş mu geldim cidden? iyi görünüyor muyum? ailen beğenir mi?"

göz devirdim. "önemli olan benim beğenmem, jeongguk." diyerek kolundan tutup içeri çektim.

babamlar salonda ayakta dikişmişlerdi güleryüzle. ancak babam jeongguk'un elindeki çikolata ve çiçeği görünce kaşlarını çattı.

anneme dönüp, "umarım oğlumu istemeye gelmemiştir?" dedi fısıldamaya tenezzül etmeyerek.

jeongguk bir siktir çekip, "yok yok, yanlış anladınız. tatlı yiyelim tatlı konuşalım diye ben..." durumu toparlayamazken annem olayı devraldı ve çiçekli ellerime tutuşturup jeongguk'a sarıldı.

"hoş geldin oğlum, gel otur. açsan hemen geçelim sofraya, ne dersin?"

jeongguk'a hâlâ ters ters bakan babam, huysuzlanarak, "gelse de bize de selam verse kazık gibi durduk kaldık burada..." diye söyleniyordu.

annem göz devirse de jeongguk hemen gidip elini sıktı. anlaşılan bu gece epey uzun olacaktı.

oynak bey ve izci birliği
grubu

taehyung
sonra sofraya geçtik
babam jungkookun yemek yemesine izin vermeden bir ton soru soruyor falan

annem en sonunda yeter bırak yemek yesin çocuk dedi

yer önünden almıyoruz ya sonuçta dedi babam

ben alttan alttan cilve yapıyorum tabi manitime

bir ara yediği yemek boğazına takıldı benim yüzümden babam sırtına vuruyor oğlum yavaş lan beslemiyorlar mı seni evde diyor

sonra durdu bir süzdü

gerçi maşallah hayvan gibisin dedi

jeongguk bir daha öksürük krizine girdi

evden gitmeden önce diyor ki ben hayvan mıyım
bana hayvan derken iltifat mı etmek istedi aşrlfösştlgldlflg

hoseok
jeongguk babandan cok feci cekecek diye yorumladim

ulan nereden nereye

jimin
siz de sona yaklaşmış gibi hissediyor musunuz
yoksa ben mal mıyım

seokjin
bir secenekte senin mal oldugun ihtimali varsa diger ihtimsli olsem secmem
malsin cunku

baybay

-

taehyungun babası aynı ben