really crazy, heejake

5

Herkes sıkılmaya başladığında Taehyun yavaştan dağılma fikri vermişti. Kazanan Jake'in takımı olduğu için Jake fazlasıyla mutluydu. Heeseung kendine çok güvenmişti ama bu güven bir işe yaramamıştı. Oda'ya gittikleri zaman nasıl zorbalayacağı ile ilgili aklında bir sürü senaryo vardı. Niki ve Hyuka sürekli Yeonjun'u güldürmek için uğraşsalar da onların bu uğraşları hiçbir işe yaramamıştı. 

Herkes Taehyun'un fikrini onaylamıştı. Jay o sırada Jungwon'a kendi evine gelmek isteyip istemediğini sordu. Cuma akşamı olduğu için aile evlerine gidebilirlerdi. Pazar akşamına kadar süreleri vardı. Jungwon bu teklifi onaylayınca ikili Jay'in evine doğru yol almaya başladı. 

Bulutlu hava yavaş yavaş yağmura dönüşürken herkes hızlıca toparlandı. Niki ve Hyuka hala yerlerinde duramazken Yeonjun yavaş yavaş hareket ediyordu. Jay herkese haber verip Jungwon'u kolunun altına alıp bowling salonundan çıktı.

Jake ve Heeseung konuşuyor, Sunghoon Taehyun ile dalga geçiyor Beomgyu da Sunghoon'a kızıyordu. Sunoo onların bu haline gülüyor ve Hyuka ile dedikodu yapıyordu. Niki hala Yeonjun ile yürüyerek onu mutlu etmeye çalışıyordu. Niki'nin çabası az da olsa işe yarıyordu.

Yağmur hızını arttırırken sabah da yağmış olmasının etkisiyle yerde bir sürü su birikintisi oluşmuştu. Jay ve Jungwon hızlı hızlı yürümeye çalışıyordu. Jay bir yandan Jungwon'a aç olup olmadığını soruyor bir yandan da kolundan sürükleyerek daha hızlı olmasını sağlıyordu.

"Hayır Jay aç değilim."

"Tamam ama biraz daha hızlı olmalıyız, metrobüse binmemiz daha iyi olur."

Jay bunu söyleyip daha da hızlı koşmaya başladığında kolundan sürüklediği Jungwon yeri boylamıştı. Düştüğü derin su birikintisinden kalkmaya çalışıyordu.

"Jungwon! Jungwon çok özür dilerim gerçekten. İyi misin?"

"İyiyim, iyiyim sakin ol."

"Off kesin hasta olacaksın. Gerçekten çok özür dilerim."

"İyiyim ben Jay özür dilemene gerek yok. Hasta olmam ayrıca. Hadi sakince gidelim."

"Özür dilerim tekrardan, hasta olursan bakarım sana."

"Bir daha özür dileyecek olursan bütün dövüş tekniklerimi üzerinde uygularım haberin olsun. Ama hasta olursam bakacak olmana hayır diyemem."

Hasta olmam dese de hasta olacağını biliyordu Jungwon. Bağışıklık sistemi zayıftı çünkü. Çabuk hasta olurdu. Ama sonuçta Jay ona bakacağını söylemişti. Jay onunla düzgünce ilgilenirdi, bundan emindi.

Metrobüs durağına geldiklerinde oturdular. Jungwon kıyafetindeki suyu sıkmaya çalışıyordu, sırılsıklam olmuştu. Yanında kıyafeti de yoktu. Jay üstündeki ceketini çıkartıp Jungwon'un omzuna koydu. "Üşürsün. Bunu giy."

"Teşekkürler."

İkisi de hiçbir şey demeden sadece oturdular. Metrobüs gelince Jay elini Jungwon'a uzattı. Jungwon onun elini tutup kalktı. Metrobüse bindiklerinde parasını ne kadar Jungwon vermek istese de Jay izin vermedi. İş çıkışı saatine denk geldikleri için oturacak yer yoktu. 

"Daha erken çıksaydık keşke."

"Katılıyorum, yapacak bir şey yok."

Biraz zaman geçtikten sonra birazda olsa boşalmıştı metrobüs. Arkalardaki boş yerden birine oturdular. "Of, Gerçekten çok yoruldum."

"İstersen varana kadar uyu."

"Olur." Jungwon başını Jay'in omzuna yasladı. Gerçekten yorulmuş gibi görünüyordu. Daha varmalarına olduğu için Jay'de gözlerini dinlendirdi biraz. Uyuya kalmaması gerektiği için sonradan telefonuna bakmaya başladı. Saat dokuza yaklaşıyordu, tahminen on dakika sonra varmış olurlardı. Jungwon'un kolunu dürttü uyanması için. "Az kaldı gelmemize."