3. Bölüm

21 4 1
                                        

Bir taraftan evin yolunu bulmaya çalışırken bir yandan da arkaya yüzü kanlı çocuğa bakiyordum. Acaba ölmüş müdür diye kendi kendime sayiklayip duruyordum. Acaba neden takim elbisesiyle duruyordu? Yüzü kanlı olmasa yakışıklı ydi sanırım. Ah kendine gel Açelya baban öldürülmek üzere! Gaza yüklendim. Bana tarif edilen eve daha da yaklaşıyordum. Onu hastaneye goturmeliydim. Ama yapamazdim çünkü izimi kaybetmemi söylediler. Baban tanımadığın bir adamdan daha önemli Açelya! İç sesime hak veriyordum. Ve bu daha da gaza yüklenmeme neden oldu. Önüme tahtadan yapılmış nerdeyse yıkılmak üzere bir ev çıktı. Hayır hayır lütfen bu ev olmasın. Babamın bana sundugu şartlar dan sonra boyle bir evde kalabilir miydim emin değildim. Yapmak zorundasın Açelya! Sizlanmayi kes de su çocuğa bak! Ah doğru! Çocuk! Onu arkadan almaya çalışıp kolunun altına girdim. Aşırı ağır değildi ama normal olarak vucudundaki spor salonuna düzenli olarak gittiğini belli eden kasları biraz ağırlık yapıyordu. Onu kapıya kadar taşıyıp tekrar belki bir umut bu ev değildir diye etrafa baktım ama başka ev yoktu. İçeri girmek için üstünde bırakılmış anahtarı çevirdim. Yüzü kanlı çocuğu ilk gordugum koltuğa attım. Arabanin içindeki parayı alıp kilitleyip içeri girdim. İçeride ilk yardim çantası olmalıydı. En azından bunu düşünecek kadar akilli olmalılardı ha? Banyoya gidip gazlı bez ve sargı aldım. Bir kez bende orospu bir kiza kafa atmaya calismistim. Ama kız çekilince masaya vurmuştum. Yanı ona da sargı yapabilirdim. Kanı temizleyip gazlı bezi üstüne koydum. Sargiyla basinin cevresine birkaç tur attim. Hâlâ nefes aldığı için Allah a şükrettim. -sık yaptığım birşey değil- Yanına oturup uyanmasını beklemeye karar verdim. Telefonumun sesinin açık olduğundan emin oldum. Tam yanıma koyacaktim ki çalmaya başladı. Anında açıp karşı tarafı dinledim.
"Biliyor musun Açelya soruna cevap vermeye karar verdim."
"Ne sorusu?"
şuan çok sinirliydim bağırmak istiyordum ama bunun onu memnun edeceğinden emindim. Bu yüzden sakin gözükmeye çalıştım.
"Baban neden bizimle biliyor musun? Çünkü biricik annen öldükten sonra kumar oynamaya başladı ve-
" Bekle kumar mi dedin. Benim babam kumar oynamaz yalan söylüyorsun "
Bir kahkaha sesi geldi. Sinirlerim en uç noktadaydi ama kendimi tutuyordum. Umarım yanımdaki cocuga patlamazdim.
"Ow babani hic tanımamışsın küçük hanim. Kumar oynamaz diyorsun ama daha neler yaptı anlatsam sanırım şaşkınlıktan olurdun. Her neyse bunu ona sorabilirsin."
"Baba bu doğru mu?"
Sona doğru sesim kisilmisti. Babam boyle birşey yapmazdı. Kİ şerefsiz daha neler yaptı dedi ama ben buna takilmamistim.
"Baba?"
"Konuşsana Piç herif!"
"Bağırma ona!"
"Biricik baban cevap veremiyor Açelya. Neyse bunu babana eğer kavusursan onunla uzun uzun konusursun güzelim"
"Bana güzelim demeyi kes."
Bana annem boyle seslenirdi ve başkasından duymak kalbimin sizlamasina neden oldu. Tam yanımda kıpırtı hissettim. Basımı cevirdigimde çocuğun yavaş yavaş kendine geldiğini görmüştüm. Şimdi sictin Açelya sakin belli etme.
"Senden babanın intikamını alicam küçük. Ve canın çok yanacak. Dikkatli olmanı öneririm. Abi tavsiyesi."
Nerdeyse görmedigim halde göz kirptigina yemin edebilirdim. Ve telefon kapandı. Yanıma baktığımda çocuğun bana anlamayan gözlerle baktığını gördüm.
"Nerdeyim ben? Sende kimsin?"
"Agh sakin ol küçük bir kaza atlattın. Adın ne?"
"Lanet olsun ki hatırlamıyorum."
Simdi ciddi ciddi sictin Açelya.
Slam ben Yagmur xD yeni hikâye yazmaya başladım. Oy verirseniz çok sevinirim. Medyadaki yuzu kanlı çocuk kfmskfkskd

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin