Çarpışma

129 7 7
                                    

Gözlerimi saatlerdir baktığım sinir bozucu kitaplardan ayırdıktan sonra derin bir nefes aldım.Bana bu fazlasıyla ağır ve saçmalıklarla dolu sekiz sayfalık araştırma ödevini verdiği için edebiyat öğretmenime birkez daha küfrettim.Sınıfta o kadar inek ve kitaplara meraklı öğrenci varken bu lanet olası proje ödevini neden benim başıma attığını bir türlü anlayamıyordum.Aldığım iki ansiklopediyi de kitaplığa yerleştirdikten sonra masanın üzerindeki kağıtları bir dosyanın içine sıkıştırdım ve hızla miğdemi bulandıran pis kokulu kütüphaneden çıktım.

Merdivenlerden indikten sonra elimdeki ödevi sıkıca tutarak kantine doğru ilerledim.Ödevime birşey olsun istemiyordum ve olmaması için ciddi anlamda elimden gelen herşeyiyapardım.Kantine girdiğimde gözlerimle Aslı'yı aradım.Her zaman ki masamızda oturuyordu ve bir yandan telefonuyla oynarken bir yandan da etrafı izliyordu.Beni farkettiğinigördüğümde gülümsedim ve hızla yanına giderek onun olduğu masaya oturdum.

"Naber Melis? yoksa inek mi demeliydim."

Aslı'ya ters ters baktıktan sonra cevap verme gereği duymayarak etrafı incelemeye başladım.Kantin herzamanki gürültüsünü sürdürürken kütüphanedeki boğucu sessizlikten ne kadar sıkıldığımı yeni farkediyordum.Yanımızdan geçen sürtük görünümlü kızın,ölçsen en fazla bir karış kadar gelebilecek şortuna karşı gözlerimi devirdim.

"Nasıl gitti proje?"

Gözlerimi etraftan ayırıp Aslı'ya çevirdim ve sorduğu soruyu "Yorucu," diye yanıtladım kısaca.Aslı benim en yakın ve doğrusunu söylemek gerekirse tek gerçek arkadaşımdı.Ona güvendiğim gibi kimseye güvendiğimi ve güveneceğimi sanmıyordum.O ve ben orta okuldayken elimizden gelenin en iyisini yaparak çalışmış,İzmir'in en iyi liselerinden birini,şuan bulunduğumuz okulu kazanmıştık.İlk okulu ve orta okulu beraber okuduktan sonra buradaki iki yılı beraber atlatmıştık ve üçüncü sınıftaydık.Birbirimizden ayrılmaya niyetimiz yoktu ve kesinlikle olmayacaktı.

Aslı telefonunu kilitleyerek masanın üzerine bıraktı ve gözleri doğrudan arkamda,kapının tarafında bir yerde takılı kaldı.Gözlerinin büyüdüğünü farkettiğimde meraklanarak arkama baktım.Aslı'nın baktığı tarafta bizim sınıftan birkaç çocuk,yine bizim sınıftan Arda ve yanında daha önce hiç görmediğim sarışın bir çocuk,toplu bir halde konuşuyorlardı.

"Bu çocuk bizim sınıfa yeni gelen çocuk olamaz,değil mi?"

Şaşkınlıkla önüme döndüğümde Aslı'nın gözleriyle birlikte ağzının da açıldığını farketmiştim.Böyle şaşıracak kadar ne görmüştü anlamıyordum.Üstelik şu anda şaşırması ve yoğun derecede hayal kırıklığına uğraması gereken bendim.Nasıl olurdu da sınıfa yeni gelen birinden haberim olmazdı? üstelik Aslı'nın haberi varken?

"Ne zaman gelmiş,"diye sorarken aynı zamanda Aslı'nın buraya bakmasını sağlamaya çalışıyordum.İnsanlara uzunca bakıp dikkatlerini üzerine çekmek kendisinin ilgi alanıydı çünkü.

"Bugün,"diyerek buraya bakmayı başardığında başımı salladım.

"Kızlar?"

Sesin geldiği tarafa doğru başımı çevirdiğimde gördüğüm kişi sınıf arkadaşımız Eren'di.Sınıfta iyi arkadaş olduğumuz nadir erkeklerdendi.Futbol takımının kaptanıydı ve aynı zamanda okulun yakışıklı mı yakışıklı popüleri.

"Naber?"

Eren,gülümseyerek Aslı'nın yanağından bir makas aldı ve "İyidir," diyerek onu yanıtladı.

"Şu sınıfa yeni gelen havalı şeyden haberin var mı," diye saçmasapan bir soru soran Aslı'ya karşı gözlerimi devirdim.Haberi olan veya olmayan herkese bu soruyu soracağını biliyordum.

ÜVEY KARDEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin