⭐ Oy vermeyi unutmayın ⭐
Stolen Babies- Lifless
Abel Korzeniowski- Dance For Me Wallis
Green Day- Father Of All...
Reignwolf- I Want You&&&
Dünden beri bu soruyu düşünüyordum.
Ya bir kadın.
Ya yüzlerce.
Aklım ikinci seçenekten yana olsa da o kadını düşünmeden edemiyordum. Bunu Defne'ye anlattığım da bana hak verdi. Beni teselli etmeye çalıştı. Yaşadıklarımı ve hassas noktalarımı en yakından biliyordu.
Eve geleli saatler olmuştu ve şimdi tekrar gidiyordum. Üzerimi değiştirdim. Aşağı inip arabama bindim. Defne daha uyanmamıştı.
Herkesten önce gelmiş olmalıydım ki, kimse yoktu bizim ekipten. Batuhan bile ortalıkta görünmüyordu. Onlar gelene kadar telefonumla ilgilenmek yerine etrafa bakmaya karar verdim. Karakolun sadece bu katını biliyordum. Üst kata çıktım.
Bir sürü üniformalı polis vardı. Sabahın erken saatlerinde bile oldukça yoğun görünüyorlardı. Geri kalanlar ise gülerek sohbet ediyordu.
Yürümeye devam ederken birine çarptım. Üzerinde üniforma yoktu. Elinde ki kahveyi dökülmemesi adına refleksle tuttum. Kahve neyse ki dökülmedi. Bana teşekkür dolu bakışlar attı. "Bir daha ki sefer bu kadar şanslı olmayabilirsin, yanmak kaçınmaz olur."
"Teşekkür ederim." Dedi adam. Başımı sallayıp yanından geçip gittim. Etrafı dolanmaya devam ettim. Bu katta daha fazla zaman kaybetmemek adına merdivenlere yöneldim. Bir üst kata daha çıktım. Burada tanıdığım bir kaç polis vardı.
Gülümseyerek "selam!" Dedi Seren. Buraya yeni atanmıştı duyduğum kadarıyla. Daha önce konuşmadığım için bu samimiyeti kaşlarımı kaldırmama sebep oldu.
"Merhaba." Dedim soğuk sesimle. Tanımadığım insanlara istemsiz soğuk davranıyordum. Bu yüzden dışarıdan ne kadar itici olduğumun farkındaydım.
"Sonunda konuşabildik Sahra komiserim. Şimdi beni nereden tanıyorsun diyeceksin tabii. Buraya geleli pek olmadı. Topladan belki de iki gün olmuştur. Geldiğimde sizi gördüm ve aşırı derece de havalı buldum, hemen ekip arkadaşıma sordum. 'bu kadın kim?' arkadaşımda sizin hakkında bir kaç birşeyler söyledi." Çok fazla konuşuyordu.
"Ne söyledi?" Diye sordum hâlâ düz çıkan sesimle.
"Ekin komisere kelepçe takmışsınız. Bundan bahsetti." Sinirlenmeye başlarken başımı salladım. Demek karakolda adım böyle tanınıyordu.
"Benim hakkımda bu şekilde konuştuğunuzu bilmiyordum." Sert çıkan sesimle bir adım geriledi. Ellerini havaya kaldırarak gülümsedi.
"Hayır, beni yanlış tanımanı istemem. Ben şahsen sizi, yani seni çok tatlı buluyorum. Ayrıca çok havalısın!"
"Teşekkür ederim Seren. Şimdi işim var etrafa bakmam gerekiyor, görüşürüz." Sonunda sıcak konuştuğum için mutlu oldu. Yanından geçip gittim. Bir kaç adım uzaklaştıktan sonra hâlâ orada dikildiğini görünce arkamı dönmeden durdum. "O arkadaşına söyle, kelimelerine de dikkat etsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİNLERDE
RandomAcıyı derinlerde hissetmek.. "İsminin anlamı ne?" "Ne alaka?" "Söyle," "Çöl. Sahra ismi çöl anlamına gelir." "Derin? Derin ismini neden söylemedin?" "Zor ulaşılan, karmaşık." "İsminin anlamı seni ifade ediyor aslında. Çöl kadar kurak ve zor ulaşıla...