CatLix // HYUNLİX

Meow-7

*hyunjin*

Perdemi açıp baktığımda bahçede gezinen bir kedi görmüştü
Bir yerden tanıdık geliyordu ama.
Aaa. Bu kedi geçensefer iş dönüşü gördüğüm. Küçük sapık. Napıyor bu deli burada hemen camı açıp kediyi çağırdım

"heyyy, pis pis pis pis pis pis gel bakalım küçük sapık"

Sesimi duyar duymaz pencereye doğru koşmaya başladı meowlamaya başlamıştı. Aman tanrım bu kedi ne kadar tatlıydı böyle sarı sarı.
Sarı sapık... Hahhaha sarı sapık ne ya.
"pişt küçük sapık beni hatırlıyorsun değil mi yoksa boşuna gelmedin buraya beni hatırlıyorsun çünkü."

"meowwww"

"imdatt, komşular yetişin polis çağırın. Tacizci varrrr imdat"

"meoww"

"tamam tamam sustum"

Gülmeye başladığımda bana bildiğin güler bir yüzle bakıyordu. Bence bu kedi Bir insandı. Ben ne diyorum ya
"küçük sapık bekle kapıyı açıyorum dışarıda durma" 

Kapıya koşturup açtığım gibi içeriye dalmıştı geçen sefer çağırdığında gelmemişti ama bu sefer kapı açıldığı gibi fırlamıştı. İçeriye girince kapıyı kapattım ve peşinden gittim oturma odasına geldiğimde. Sanki kendi eviymiş gibi koltuğuma yayılmış sürtünüyordu. Karnını açmış beni bekliyordu şuan o kadar tatlıydı ki.
Ona baktıkça neden bilmem ama aklıma felix geliyordu. Yanına gidip koltuğa oturduğumda kucağımı çıkıp bana bakmaya başlamıştı. Kafasını sevmeye başladığımda mayışıp gözlerini kapattı onu kollarımın arasına alıp başından öptüm. Bana Nasıl bu kadar güvenmişti.

"kedicik sen birisine çok benziyorsun"

Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktığımda meowladı "meoww" cevap bekliyordu sanırım. Ben ne diyorum insan mı ki sanki bu kedi?

"ama işin saçma, garip yanı o kişi bir insan"

Gözlerini daha da açtı iyice dibime girdi "dediklerimi anlıyor musun" demiştim ciddi ciddi. Ama belki anlıyor olabilir di değil mi? Neyse ne

"yakın çevremde birisi var adı felix, anlıyor musun?"

"meow meoww"

"her şeyinle ona çok benziyorsun"

"meowwww"

Ben şuan bir kediyle sanki beni anlıyormuş gibi konuşuyordum. Ama o da beni anlıyormuş gibi yapıyor.
"hey beni anlıyormuş gibi yapma" dedim ve poposuna hafifçe vurdum. Ben gülerken o bana iyice sokuluyordu. Ona. Yaklaştım ve kokusunu iyice içime çektim tüylerini okşuyordum. O kadar yumuşak tüyleri vardı ki. Yumuşacık.

"küçük sapık kokun çok güzel sen nasıl sokak kedisisin böyle. Tüylerin de yumuşacık yeni yıkanmış gibi"

Kokusunu biraz daha içime çektim

"Lix ile kokun çok benziyor"

Kafasını kucağımdayken gömdü ve uykuya daldı bende yorgun olduğum için bende o şekilde hafifçe koltuğa yayıldım ve öylece uyuyakaldım.

**

Esneyerek uyanmıştım. Gözlerimi yavaşça aralayıp etrafa baktım. Telefonu alıp saate baktığımda
Saat 09.35 di. Kucağıma baktığımda.
Kedi yoktu. Gözlerimi ovalayıp zorda olsa koltuktan kalktım. Boynum biraz da olsa ağrıyordu. Elimi yüzümü yıkadım ve kendime geldikten sonra evin içinde kediyi aramaya başladım neredeydi bu kedi.

Onu çağırdım ses verdim her yere baktım ama yoktu. Mama verecektim oysaki. Oturma odasına tekrardan geldiğimde koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım. Ama bir süre sonra kapı çalmıştı. "kim o" diye seslendiğimde "kargo" evet kargom gelmişti. Kapıyı açmıştım. Kargoyu
Teslim eden kargocunun elinden alıp kapıyı kapatmıştım. Kapattığım an bir gariplik hissettim.