Dark Side Of The Moon

1. Bölüm

‧͙⁺˚*･༓☾ 𝐴𝑖𝑟𝑝𝑙𝑎𝑛𝑒 𝑝𝑡. 2 - 𝐵𝑇𝑆 ☽༓･*˚⁺‧͙

────────ೋღ 🌑 ღೋ────────

"Öncelikle vampirlerin, daha sonra hepimizin İmparatoru, yüce gönüllü majesteleri Sunoo ve imparatorluğumuzda huzuru sağlayan ince düşünceli kız kardeşi, imparatoriçe, majesteleri Cheonsa. İmparatorluğumuzun ışıklarını selamlıyoruz."

Sunoo ile kol kola, gergin bir şekilde kapı açılır açılmaz uzun koridorda yürümeye başladık.

Çok saçma, abim imparatorsa ben nasıl imparatoriçe oluyorum?

Ve nasıl olurda evlendiğimizde onun eşi kraliçe, benim eşim kral oluyor? Benim prenses falan olmam gerekmez mi? İlla ikimizi birden tahta oturtacaklar!

İkimizde koltuklarımıza oturduğumuzda, Sunoo herkese gergince bakarak "Kalkın, lütfen." dedi.

"Bu saçma baloyu kim hazırlayalım dedi? Herkes gidince onu öldüreceğim." dedi Sunoo, fısıldayarak ve gülümsemeye çalışarak.

"Jake ve Soojin'in fikriydi, unuttun mu? Onların mühürlerini duyuracağız. Onlar bu balonun göz bebeği." dedim bende, gülümseyerek.

"Umarım aç kalırsın, Jake hyung. Haha." dedi Sunoo, garip bir gülümsemeyle.

"Kes şunu abi, herkes bize bakıyor. Duyur şunu artık ve balo başlasın." dedim, zorla gülümserken.

"Öncelikle, buraya gelen herkese teşekkür ederiz. Bugün burada hepinizi toplamamızın sebebi... Ne diyecektim?" diye sordu Sunoo, herkese hitaben konuşurken bana dönerek.

"Sebebi, bize sadık olan arkadaşlarımızın gönüllerinin olağanüstü bir şekilde birbirlerine bağlanmasını duyurmak. Lütfen, öne çıkın." dedim, Sunoo'nun umursamadığı konuşmayı ezberlediğime şükrederek.

Jake ve Soojin öne çıkıp, önümüzde eğildiler. Jake gülmemek için kendini tutuyor, tanrım... Ben kahkaha atarım ama!

Sunoo'ya devam etmesi için işaret verdim, eline vurarak.

"İki türün birbirlerine mühürlenmelerini kutlarız, mutluluklar dileriz. Balomuz başlasın." ~Sunoo

Şükür!

"İmparatoriçem, ilk dansı bana lütfeder misiniz?" diyerek elini uzattı, çapkın bir gülümsemeyle.

"İmparatorun onayı varsa, tabii." dedim bende, dalga geçerek.

"Önümde böyle davranmayın, iğrenç." dedi Sunoo, bizimle dalga geçerek.

"Öyleyse, sizi dansa kaldırmak bir onurdur." dediğinde, elini tuttum.

"Sizinle dans etmek de bir onurdur, komutan Heeseung." dedim.

İlk dansı başlatmamızla, çoğunluğun bize katılması bir oldu.

Şimdi buradan nasıl kurtulabilirim?

"Yeni evine alışamadın sanırım." dedi Heeseung, bilmiyormuş gibi.

"İki haftadır buraya tıkılıyım, farkında mısın?" ~Cheonsa

"İki haftadır seni göremedim, farkında mısın? Ne kadar yorulduğum hakkında bir fikrin var mı?" ~Heeseung

"İlk şarkı bitmek üzere. Dışarı çıkalım mı?" diye sordum, ondan gözlerimi kaçırırken.

"Tabii, kimse fark etmez zaten." dedi o da, alayla.