03

610 73 88
                                    

yıllar sonra yine ben grldim

***


"Yalnız kaldım işte bildiğin. Benim ne gibi bir sorunum var da kimseyle ev arkadaşı olamıyorum acaba?" Çabalıyordum, insanlarla anlaşmak için. Ama sanki İlkin ve Ayça dışındaki herkes bana cephe almış gibi hissediyordum. Sanki kimseyle arkadaş olamayacakmış gibi...

İlkin, elindeki portakalı yemeyi bırakıp telefonu sabitlemişti. İlkin ile görüntülü konuşurken alışık olduğum bir şey vardı, o da onun dışında evdeki her şeyi görmemdi. Bugün onu da görmek nasip olmuştu çok şükür.

"Ben gelirim yarın."

"Hayır, sen gelince Ayça da geliyor. Ayça evimin kurallarını aşmakta Hande'yle kapışır."

"Tamam balım, şöyle yapalım o zaman... Sen bana gel."

"Olur."

Kabul etmeme sevinmişti. İlkin hakkında en çok sevdiğim şey, ben onu saçma sapan kriterlerim yüzünden reddetsem de o bir çıkış yolu buluyordu. Beni yargılamıyordu. Galiba aynısını Hande'den de beklediğim için bu durumdaydık. Oysaki İlkin en yakınımdı, Hande ise... Hande benim neyimdi?
Hiçbir şeyim. Hatayı da burada yapıyordum. İnsanlara büyük anlamlar yükledikten sonra hayal kırıklığına uğruyordum. İki tarafı da üzmekten başka bir şey değildi bu. Özellikle kendimi yıpratıyordum.

"Üzülmüşsün sen. Hande'yi önemsemediğin halin buysa..."

"Üzüldüm İlkin. Çünkü maalesef önemsiyorum."

"Bu bir itiraftı! Tamam anne bekle katlayacağım çamaşırları!" İlkin, çığlık çığlığa konuştuktan sonra elini yumruk yapıp masaya vurdu. "Biliyordum lan."

"Önemsediğim Hande değil İlkin, bir insanın hakkımdaki düşünceleri."

"Tamam işte. Sonuç olarak ortada bir önemseme eylemi var..."

Elimle alnımı ovalarken İlkin odasına geçip kapıyı kapatmıştı. "Bana bak, Hande sadece erkeklerden hoşlanıyor demiştin sen. Nereden çıktı kız sevgilisi? Ben neyi kaçırdım?"

"Yalancı işte, sahtekar. Doğru lafı, sözü yok."

"Aşkım niye yalan söylesin durduk yere?"

"Bilmiyorum İlkin. Amaç benimle dalga geçmek. Kafa buluyor benimle."

"Yalnız sevgilisiyle kalmaması da garip. Niye Hande onunla kalmıyor?"

Omuz silktim, bilmediğim bir konu hakkında yorum da yapamıyordum. "Neyse ben çamaşırları katlayacağım. Bu konuyu daha detaylı konuşuruz."

"Tamam kolay gelsin."

Öpücükler attığında gülümseyip öpücük attım bende ona. Aramamızı sonlandırıp telefonu şifonyerin üzerine bıraktım ve yatağıma uzandım. Düşüncelerim benden uzaklaşırsa uyuyacaktım. Bu da imkansız gibi görünüyordu.

-

"Merhaba, şuraya bırakacağız paketi senlik bir durum yok." Elif, elini kaldırıp Zehra'ya açıklama yaptıktan sonra sarhoş Hande'yi belinden tuttu yeniden. Saliha, kollarını tutuyordu. Zehra ise şaşkınca bakıyordu üçüne de.

Elif içeri geçip Hande'yi odasına götürürken Saliha ve Zehra göz göze gelmişlerdi. Zehra'nın aklı ise Elif'in ayakkabıyla eve girmesinde kalmıştı. Yerleri silmesi gerekecekti...

"Kusura bakma canım rahatsız ettik gece gece, bizde kalacaktı aslında ama acil işimiz çıktı. Sarhoş haliyle de evde yalnız bırakmak istemedik." Saliha ona açıklama yaptığında Zehra da onun gibi tebessüm etti. Soğuk biri gibi dursa da konuşması çok samimi gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

eyes don't lie. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin